MİLLİ TAKIM

3 maçta 114 gol yediler! Peki neden?

Mikronezya Milli Futbol Takımı 3 maçta 114 gol yedi. Peki bu 11 adam neyin peşinde?

3 maçta 114 gol yediler! Peki neden?
Mikronezya Milli Futbol Takımı 3 maçta 114 gol yedi. Peki bu 11 adam neyin peşinde? Mikronezya neresi ve neden bu kadar gol yiyor?

EuroSport Türkiye'nin haberine göre; Yalnız ama güzel bu ülkenin hikayesine başlamadan önce akıllardaki ilk soruyu yanıtlayalım: Mikronezya neresi?

Mikronezya Federal Devletleri, Batı Pasifik Okyanusu'nda, Papua Yeni Gine'nin doğusunda yer alan adacıklar grubu olarak tarif ediliyor. Yaklaşık 125.000 gibi mütevazı bir nüfusa sahip olan 702 km2 yüzölçümlü bu ülke yüzlerce adadan oluşurken yerleşimin olduğu adalar Pohnpei, Chuuk, Yap ve Kosrae adaları olarak belirtiliyor.

 

Mikronezya'yı hikaye haline getiren kısma geçelim...

"Dünyanın en kötü futbol takımı"
Ülkemizde oldukça popüler olan iki kaybeden ülke San Marino ve Liechtenstein'ı görüp de "Gitsek biz de oynarız bu takımda" demeyen yoktur sanırım. Bizim aklımızdan geçen bu fikri uygulayan iki İngiliz, Mikronezya hikayesinin temellerini atıyor.

Ülkesinde gazetecilik yapan Paul Watson ve ev arkadaşı Matthew Conrad, iki futbol aşığı olarak bir gün oynayabilecekleri bir milli takım aramaya başlıyorlar. San Marino ile başlayan bu araştırma Pohnpei ile son buluyor. Pohnpei'nin internetteki tanıtım yazısı ise şöyle;

"Kazandıkları kayıtlı herhangi bir maç yoktur, dünyanın en zayıf takımı olarak bilinmektedir"

Yerel gıda yokluğunda ABD kaynaklı konserveler ve hazır yiyecekler ile beslenen Pohnpei halkının %94'ü obezdi ve Pohnpei takımında futbol oynayabilmek için pek bir yetenek sahibi olmanız gerekmiyordu.

 

Pohnpei ile mail yoluyla iletişime geçen bu ikilinin futbolcu olma hayalleri vatandaşlık, en az 5 yıl Pohnpei'de yaşamak gibi gereksinimler sebebiyle son buluyor. Futbolculuk kapıları kapanıyor fakat teknik direktörlük kapıları ise sonuna kadar açılıyor ve Pohnpei ikiliyi adalarına davet ediyor.

2009 Temmuz ve 2010 Ekim arasında 18 ay boyunca adada futbolu geliştirmeye çalışan ikili ilk günlerinde bataklıktan bozma bir sahada sadece topun peşinden koşan ve yenilen golden sonra kahkahaların atıldığı bir grup ile karşılaşıyorlar. FIFA'ya üye olmamaları her alanda engel çıkartırken en önemli sıkıntıyı maddi açıdan yaşıyorlar. İngiltere'deki bazı futbol kulüplerinin desteği ile forma, krampon ve antrenman araçları gibi gereksinimleri hallediyorlar. Aylar geçtikten sonra ise Pohnpei, Guam'a gidiyor ve Mikronezya'yı temsilen bir turnuvaya katılıyor. Burada Guam U18 takımına 3-0 yenilirken, Guam 2. Lig takımı Crushers'i 2-1 yenmeyi başarıyorlar. Ve tarih sayfaları kayıtlarına Pohnpei'nin ilk galibiyetini geçiyor.

Pohnpei'de geçen 18 ayı Paul Watson'ın yazdığı "Ayağa oyna Pohnpei" kitabında detaylı bir şekilde okuma şansınız mümkün. 18 ayın ardından Paul Watson ve Matthew Conrad ülkelerine dönerken Pohnpei ve Mikronezya futbolu ile iletişimlerini kesmiyorlar.

"FIFA'nın bizi tanıması gerek"
"3 maçta 114 gol yediler" başlıklı bir haberin ardından tanıştığım bu hikayenin ardından Paul Watson'a ulaştım ve hikayeyi bir kez daha ondan dinledim. Paul'un en büyük sitemi Mikronezya'nın dünya spor basınında dalga konusu haline gelmesi. FIFA'ya üye olmadığı için herhangi bir maddi destek almakta zorlandıklarına dikkat çeken Paul, Mikronezya'da futbolun en azından bugün bulunduğu yerden daha iyi yerlere geleceğinden emin..

 

-Paul öncelikle Mikronezya Futbol Takımını tanımlayacak olursak, Pohnpei, Chuuk, Kosrae ve Yap adalarından futbolcuların katıldığı bir milli takım diyebilir miyiz?

Evet Mikronezya Pohnpei, Chuuk, Yap ve Kosrae adalarından oluşuyor. Fakat Kosrae'den kimse gelmiyor çünkü oradaki nüfüs çok az. Milli takımda Pohnpei, Yap ve Chuuk'tan oyuncular var.

-Peki Mikronezya'yı dünya basınında gündem haline getiren Güney Pasifik Oyunları'ndan bahsedecek olursak?

Mikronezya Olimpiyat'a katılma şansının elde edilebileceği Güney Pasifik Oyunları'na katıldı. Fakat buraya kazanarak gelmedik, davet edildik. Rakiplerimiz FIFA'ya üye takımlar oldukları için arada çok büyük yatırım farkları var, Mikronezya yolculuklar, kamp ihtiyaçları gibi bir çok şey için kapı kapı gezip sponsor ararken diğer ülkeler zaten FIFA'dan gerekli yardımı alıyorlar.

-Şu an Mikronezya Futbol Takımı'nda senin Pohnpei'de kurduğun takımdan birileri var mı?

Roger Nakasone'ye teknik direktörlük yapmıştım. 2010'da Guam'a giden Pohnpei takımındaydı. Orada kazandığımız maçta Mikronezya'nın kaptanı olarak sahaya çıkmıştı.

-Pohnpei'den döndükten sonra orası ile iletişimini sürdürdün mü?

Tüm Mikronezya'daki oyuncular ile iletişim halindeyim, özellikle Pohnpei'dekiler ile. Ayrıca Yap'ın futbol direktörleri ile de konuşma halindeyiz, harika bir iş oluyor. FIFA tarafından tanınmamız bir hayli zaman aldı fakat buna yakınız diye düşünüyorum.

-Oradan döndükten sonra neler yaptın, Moğolistan'da yeni bir maceraya atıldığını okudum?

Evet, 2013 Ekim'de Moğolistan'da Bayangol FC'nin başına geçtim. Şimdi Moğol Futbol Ligi'nde 2. sıradalar. Bu harika bir deneyimdi ve şimdi kardeşim Mark Watson ve Enkhjihn Batsumber ile beraber takımın sahibi konumundayız.

Keyifli bir sohbetin ardından son olarak Paul bizden şöyle bir istekte bulundu;

Bizi duyurduğunuz için teşekkürler. Bize FIFA'nın bizi tanıması için düzenlediğimiz imza kampanyasında yardım eder misiniz?

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER