Abdullah Avcı'dan çarpıcı açıklamalar
A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı Türk futbolu hakkında bir çok konuya değindi ve çarpıcı açıklamalar yaptı..
A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Türk futbolunun gelişmesi için ulaşılabilir ve gerçekçi hedeflerle yola çıkılması ve istikrarın yakalanması gerektiğini dile getirerek, ''Alex Ferguson'un, ilk 7,5 senesinde hiçbir başarısı yoktu. Türkiye'de bu gerçeği kabul edecek bir medya, yönetim profili var mı?'' dedi.
Abdullah Avcı, Haliç Üniversitesi'nde ''www.sporturkiye.com'' internet sitesi işbirliğiyle düzenlenen, Orduspor Kulübü Başkanı Nedim Türkmen, Galatasaraylı eski futbolcu Capone, Real Madrid ve Meksika Milli Takımı'nın eski oyuncusu Hugo Sanchez ile Alman Milli Takımı'nın eski oyuncusu Jens Nowotny'nin katıldığı panelde, Türkiye'de kulüpler ve milli takımlar için, gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler koymaları gerektiğini ifade etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da 2006 yılında göreve geldiğinde, turuncu-lacivertli kulüpte istikrarlı bir kulüp yapısı, sürekli kendini geliştirmeye açık başkan ve yönetim bulduğunu ifade eden Avcı, 5 sezon sonunda istikrarlı futbol oynayan, sadece futbolcu üzerine yatırım yapmayan bir kulüp oluşturduklarını dile getirdi.
Bunu, doğru ekonomik yapılanma ve yönetimin istikrarlı şekilde bu projenin arkasında durması sayesinde elde ettiklerini kaydeden Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Alex Ferguson örneği verilir. Alex Ferguson, 26 senedir Manchester United'ın başında ama ilk 7,5 senesinde hiç bir başarısı yok. Türkiye'de bu gerçeği kabul edecek, basın, medya, yönetici profili var mı? Manchester United, ilk 7,5 senede kulüp yapılanması oluşturmuş... Bugün geldikleri nokta, dünya markası olmaları... Arsene Wenger örneğini de verebiliriz. Arsenal, Arsen Wenger gelmeden önce sıradan bir kulüpken bugün dünya devi haline geldi.''
Türkiye'nin istikrarlı bir turnuva takımı olması için futbolcu eğitiminin büyük önem taşıdığını dile getiren Avcı, futbolcunun sadece futbol sahasındaki değil, okul eğitimi, kişilik eğitimiyle ilgili de projeleri olduğunu dile getirdi.
25 gündür eğitimle ilgili çalışmalar yaptıklarını, daha A milli takımı konuşmadıklarını belirten Aycı, Türkiye'nin çok yetenekli bir ülke olduğunu, istikrarı, oyuncu profilini doğru koyup, eğitimin ön plana çıkarılmasıyla Türk futbolunu doğru noktalara taşıyacakları düşüncesinde olduğunu belirtti.
Milli takımlar için bilimsel analiz departmanı kuracaklarını ve bunu kulüplere yaymayı planladıklarını aktaran Avcı, bir öğrencinin ''Kafanızdaki takımı sahaya yansıtabilecek misiniz?'' sorusunu şöyle yanıtladı:
''25 gündür altyapılarla, eğitimle ilgili bir takım projeleri ortaya koymaya çalışıyoruz. Bugün dünya futbolunda, sistemler anlamında, bir birine çok yakın oyunlar oynanıyor. Önemli olan sistemin içindeki taktikler ve oyuncu profilleridir. Türk futbolunda 90-91 doğumlu oyuncu grubunda beni heyecanlandıran, insanların da beklentileri olan oyuncular var. 1985 doğumlulardan, 1991 doğumlu oyuncu grubuna kadar bulunmuş bir teknik direktörüm. Bunlar Türk futboluna olumlu hizmet edeceklerdir. Bizler, takım ruhuyla, coşkuyla oynayan, rakibini rahatsız eden bir milli takım yaratmaya çalışacağız.''
Avcı, 2014 Dünya Kupası'ndan önce Türk futbolunun eğitimle ilgili problemlerini ortadan kaldırmayı ve ondan sonra istikrarlı bir turnuva takımı oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi.
A Milli Takım düzeyinde uluslararası tecrübeye, fizik kaliteye ve taktik tercihlere uygun oyuncuları seçeceklerini ifade eden Avcı, ''İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da oyunu iki yönünü de oynayan bir takım oluşturmayı hedeflemiştik. Bugün dünya futbolunda oyunun iki yönünü oynayan oyuncular geçerli oyuncular. Biz oyunun iki tarafını da oynayan A Milli Takım oluşturmaya çalışacağız'' dedi.
''2014 Dünya Kupası'na ilişkin gerçekçi ve ulaşılabiliriz hedefiniz nedir?'' şeklindeki soru üzerine ise Avcı, ''A Milli Takım'ın istikrarlı bir şekilde turnuvalara katılabilmesi için, Türk futbolunun eğitimle ilgili sorunlarını çözmemiz gerekiyor. 2 turnuvaya katılmamış ülkemiz, 2014'ü muhakkak isteyecektir, arzulayacaktır, bunun içinde olmak için her türlü mücadeleyi yapacaktır'' diye konuştu.
-Diğer konuşmacılar-[page_end]
Paneli yöneten Orduspor Kulübü Başkanı Nedim Türkmen, futbolda istikrarın önemine değinerek, Avrupa'da başarıyı yakalamış kulüplerden örnekler verdi.
Türk futbolunun Avrupa futboluna göre daha hızlı büyüdüğünü anlatan Türkmen, ''Ancak ülkemizde futbolun istenilen düzeyde gelişemediğini görüyoruz. Sürekli olarak kulüplerin borçlandığını, futbolcu satış geliri yaratılamadığını ve öz kaynaklarının eridiğini görüyoruz. Türkiye'de 15 yaşın altında 10 milyon erkek çocuğu olmasına rağmen, hem Türk futbol takımlarının hem de milli takımın, yurt dışında yaşayan 3 milyon Türk'ten futbolcu almaya çalıştığını da görüyoruz'' ifadelerini kullandı.
-Capone-
Galatasaray'ın eski futbolcusu Carlos Alberto De Oliviera (Capone), takımların başarıya ulaşmasında yönetimlerin büyük payı olduğunu belirterek, ''Büyük bir takım olmak için önce büyük bir başkanın olması lazım. Biz de onu Faruk Süren döneminde Galatasaray'da yaşadık. Faruk Süren, Fatih Terim gibi bir hoca ile başladı ve ona destek verdi. Fatih Hoca da yapması gereken yaptı. Profesyonel çalışmasıyla takımda birlik, beraberlik ve aile ortamı oluşturdu. Bununla beraber başarı gelmeye başladı. Belki daha sonra ekonomik sıkıntılar yaşadı Galatasaray ama o zaman beklentilerin ötesinde başarılar getirdi'' diye konuştu.
Galatasaray'ın 2000 yılında kazandığı UEFA Kupası başarısının, 2002 yılında Dünya Kupası'nda üçüncü olan A Milli Takım'ın başarısına da yansıdığını dile getiren Capone, ''UEFA Kupası'nın başarısı Türkiye'ye şunu da kazandırdı; 2002 yılında milli takım da Galatasaray'dan 7-8 oyuncu ile büyük bir başarı yakaladı. Galatasaray'ın yakaladığı başarı, milli takım seviyesinde de kendisinde yer buldu. Eğer bunun devamı getirilebilseydi, belki milli takımın başarıları da istikrarlı hale getirilebilirdi. Devam ettirilemediği için de milli takıma farklı yansıdı'' değerlendirmesinde bulundu.
Capone, Brezilya'da futbolcu haklarının korunması için yeni bir yasal düzenlenin yapıldığını, bu yasayla futbolcu alacaklarının belli bir sürede ödenmemesi durumunda kulüplerin puanlarının silindiğini ifade etti.
Çok sevdiği Türkiye'yi ikinci vatanı olarak gördüğünü dile getiren Capone, A Milli Futbol Takımı'nın, 2014 yılında Brezilya'da düzenlenecek Dünya Kupası'na katılmasını çok istediğini kaydetti.
-Hugo Sancnez-
Real Madrid ve Meksika Milli Takımı'nın unutulmaz oyuncusu Hugo Sanchez, futbolda gelişimin sağlanması için Avrupa'da başarılı olmuş takımların örnek alınması ve özelikle altyapılara önem verilmesi gerektiğini ifade etti.
A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı'ya da başarılar dileyen Sanchez, ''Abdullah Hoca'ya başarılar diliyorum. Türkiye'nin kısa bir sürede istediği yerde olacağına inanıyorum. Abdullah Hoca gideceği yolda büyük adımlar atacaktır. Türkiye ileride umduğu yere varacaktır'' dedi.
Alman Milli Takımı ve Bayern Leverkusen'in eski futbolcusu Jens Nowotny de Almanya'da 2000'li yılların başında futbolda sistem değişikliğine gidildiğini, altyapıya yönelinerek, buraya yapılan büyük yatırımlarla ülkesinin bugünkü başarıya ulaştığı ifade etti.