ROPÖRTAJ

Adnan Polat'tan çarpıcı ifadeler!

Arda'nın kaptanlığından Hakan Şükür ve Hakan Ünsal'ın eleştirilerine, borçlardan yatırım projelerine... İşte dolu dolu bir Adnan Polat röportajı...

Adnan Polat'tan çarpıcı ifadeler!
Güncel konulara değinen, her soruyu dobda dobra yanıtlayan ve yaptığı ‘sert’ açıklamalarla gözünü budaktan sakınmadığını bir kez daha gösteren Polat, her şeyi tüm çıplaklığıyla ortaya koymaya devam etti.

Arda’nın kaptanlığından Hakan Şükür ve Hakan Ünsal’ın eleştirilerine, borçlardan yatırım projelerine, şirketlerin birleşmesine kadar tüm konulara değinen Adnan Polat, yine gündeme damgasını vuracak açıklamalar yaptı...

İşte bu önemli röportajın geri kalanı:

"KÜSEN KENDİNE KULÜP ARASIN"

Arda konusunda hiçbir zaman pişmanlık duymadım. Onun kaptanlığı konusunda doğru karar verdik. İnsan olarak zeki ve çok karakterli. Bugüne kadar ne yanlış yaptı ki pişmanlık duyayım? Biri ortaya çıkıp bir neden söylesin. Türkiye’nin asist kralı. Takım içinde bizim bu kararımıza kimse ses çıkaramaz. Kulübü futbolcular değil biz yönetiyoruz. Eğer kararımızı beğenmiyorlarsa, kendilerine alternatif kulüp arasınlar.

Arda’nın kendisi gibi çok popüler bir sevgilisi var, bu olacak. Ona “Sadece kendine yakışanı yap.Magazin basınından çekinme. Özel günlerde her yer serbest. Ama kendine yakışan yerlere git” dedim. Ancak şu var; Arda futbol olarak bize çok yüksekleri gösterdi. Yani 5. vitesi yaşattı. Şimdi ise 3. vitese indi. İşte tüm eksiklik orada. Onu bize tekrar gösterecek. Bu çocuk 3 yıldır dinlenmiyor. 20 yaşından bu yana hiç durmadan top oynuyor. Onun 2 ay tatile ihtiyacı var. O yüzden çok da haksızlık etmeyelim. Gerçekleri görelim ve biraz da hoşgörü gösterelim.

Arda’nın Galatasaraylı’lığı bambaşka. Kolay kolay bu sevgiyi içinden atamaz. Bir yere gitmez. Ayrıca sadece Arda değil, kim isterse sözleşmesi olmasına rağmen ekonomik koşullar uygun olursa gidebilir. Hiçbirinin ayağını zincirle bağlamayız.

TESTİYİ KIRANLA BİR TUTMAYIZ

Takımda 25 oyuncu var. Ama kimse “Ben paramı tıkır tıkır alıyorum, her şey yanıma kâr kalır” diye diye düşünmesin. Her şeyin muhasebesi çıkıyor. Biz bu muhasebeyi yapıyoruz. Kulübe katkısı olmayanı bu kulüpte tutmam. Galatasaray’ın menfaatleri her zaman ön plandadır.

Testiyi kıranla kırmayanı bir tutmayız. Lig bitince bunu görecekler. Rijkaard da dünya çapında bir teknik direktör. Ona çok güveniyorum, bütün teknik heyete de. Ancak bir türlü istediğimiz futbolu oynayamıyoruz. 11 tane savaşan futbolcu kimliğini yaratamadık. Takıma baktığınız zaman çok iyi oyuncular var. Önemli milli takımlarda oynayan isimleri bünyemizde bulunduruyoruz. Hocamız da çok iyi. Ama bir türlü istediğimiz olmadı. Yani her şey var ama bir türlü helvayı yapamıyoruz. A

Alınan sonuçlar beni mutlu etmiyor. Ama bu bir süreç. UEFA Kupası’nı alan ekip, 8 yıl yan yana oynayan bir kadroydu. Başarı bu süre sonunda geldi. Biz şimdi böyle bir süreçteyiz. Ama günlük yaşayıp sabırlı davranmıyoruz. Bazı değişikliklerle önümüzdeki sezon daha iyi şeyler yapacağız. Rijkaard’ın opsiyonunu önümüzdeki yıl kullanacağız. Ve onun dışında kendisine 1 yıllık sözleşme daha teklif ettik.

HAKANLARI VİCDANLARINA BIRAKIYORUM...
DİĞER SAYFADA...

[page_end]

"HAKANLAR'I VİCDANLARINA BIRAKIYORUM"

Hiçbir futbolcumun ibadeti ile ilgili yorum yapmadım. Onlara imkansızlık tanımadım. Bu Hakan Şükür için de böyle oldu. Aksine yollarını açtım. Hakan ile güzel günlerimiz, kötü günlerimizden daha fazla. Kendisiyle bunca yıl kader birliği yaptık. Aramızda ağabey-kardeş ilişkisi var. Hakan Şükür’ü Galatasaray’a ben getirdim. Ve onu yine ben gönderdim. Bu kararı almak çok kolay mı sanıyorsunuz? Ama Galatasaray menfaatleri gereği, Hakan’ın 37 yaşında olması nedeniyle daha fazla yararlı olamayacağını düşündüm. Onca geçmişimiz var ama önce Galatasaray. Zaman zaman benimle ilgili olumsuz yorumlarını görüyorum. Ama o benim kardeşim. “Geçirdiği kırgınlığı atlatır” diye düşünüyorum. Hakan Ünsal’ı da ben getirdim. O da benim için sürekli yorum yapıyor. Ama bir kere telefon açıp bir şey sormadım. Beni rencide edici sözler kullanmayı doğru buluyorlarsa, bunu onların vicdanlarına bırakıyorum. Hasan Şaş ile 2 yıllık sözleşme yaptık. Ne istediyse verdik. Ama bu süre içinde karşılığını alamadık. Ama hepsi benden zarar değil fayda gördü.

GALATASARAYLI KULÜBÜNE SAHİP ÇIKTI

Kulübü erozyona uğratmadık. Eğer sadece futbolda başarıya endeksli olarak ölçüm yapılırsa, bu sağlıklı olmaz. Yöneticiler kulübe zarar vermez, yönetimler o yola itilir. Biz yaptıklarımızla kulübün dimdik ayakta kalmasını sağladık. Geçmişte sponsorluk anlaşmaları 60 milyon doların üzerinde olmadı. Bugün bu rakam 164 milyon dolar. 2 senede çok iyi işler yaptık. Başka kulüp başkanları bu zorluklara rağmen nakit akışını nasıl sağladığımızı öğrenmek istiyorlar. Eskiden 2-3 yönetici çalışırken, geçen 2 yılda 7-8 yönetici bütün zamanını bu işe verdi. Kimbilir belki de bu durum cezbettiği için başka aday ortaya çıktı. Umarız 2 yıl sonra daha fazla cezbeder ve daha fazla başkan adayı çıkar. Seçimde beklentim 3 bin 500’ün üzerinde oy almaktı. Sayın Adnan Öztürk’ün de 2 binin altında kalacağını düşünüyordum, yanıldım. Ama Galatasaraylı, kulübüne sahip çıktı. Şimdi 2 yılımız daha var.

Galatasaray ne zaman yüzde 100 selamete girer, o zaman bana ihtiyaç olmaz. Asla seçim kazanmak için liste yapmadım. Haldun Üstünel, Yiğit Şardan ve Adnan Sezgin için çok baskı geldi. Ama ben onların bugüne kadar hiçbir yanlışını görmedim. Zarar verdiklerini görsem zaten kulüpte tutmam. Onları yıpratıp devre dışı bırakmak istediler. Buna izin vermedim. Aslında kulüplere ‘ABD başkanlık sistemi’nin gelmesi lazım. Böylece başkan ile başkan yardımcısı seçilir, onlar çalışacakları yönetimi daha sonra kendileri belirler. Ama bizde kanunlar buna izin vermiyor. Yiğit Şardan yeniden eski projelerin başına döndü. Gayrimenkul geliştirme projelerinde ise bizde 2 isim çok önemli. Biri Işın Çelebi, diğeri de Ali Haşhaş. Şimdi onlar da bu işe angaje oldu.

AZİZ BEYLE ARAMDA SORUN YOK...
DİĞER SAYFADA...

[page_end]

"AZİZ BEYLE ARAMIZDA SORUN YOK"

Fenerbahçe ile her konuda rekabetteyiz. Ama son 2 yıldır ne Aziz Bey ne de diğerleriyle kavgamız var. Çözemediğimiz konular da oluyor ama bunu küskünlüğe ve kavgaya taşımadık. Bu röportajdan sonra nasıl bir tepki gelir bilemiyorum. Bizim onlara bir kötülüğümüz olamaz. 2 büyük kulüp renk veriyor. Ama rekabette ortak ekonomi yolunu bulamıyoruz. Bu rekabeti paraya çeviremedik. Birçok dünya derbisinde takımlar arasında düşmanlık var ve bunun birçok nedeni bulunuyor. Ama Fenerbahçe ile bizim aramızda ne var bilmiyor ve bunu anlamıyorum.

Fenerbahçe son 7 yılda mali olarak bizden öndeydi. Çünkü yeni statlarından dolayı her yıl 30 milyon dolar bir artıları bulunuyordu. Bu da 7 yılda 200 milyon dolardan fazla bir kaynak demek. Ama bu güce rağmen 7 yılda elde edilen şampiyonluk sayısına da bakmak gerekir. Ayrıca Fenerbahçeli işadamlarının kulüplerine büyük katkıları var. Ama Galatasaraylı işadamları aynı katkıyı ve bonkörlüğü yapmıyor. Galatasaray İşadamları Derneği’nden söz etmiyorum. Benim söz ettiğim Türkiye’de ilk 100’e giren şirketlerin Galatasaraylı sahipleri.

"ELANO TAM KATKI SAĞLAYAMADI"

Nonda’yı göndermek bir hata değildi. Çünkü Kewell’ın Avustralyalı doktoru, oyuncusunun iyileştiğini söylemişti. Biz de bunun üzerine Nonda’yı gönderdik. Ama Kewell gelir gelmez başka yerinden sakatlandı. Üstelik Nonda’nın kafası rahat değildi. Hep dizindeki sakatlığı düşünüyordu. Ayrıca sezon sonu ayrılmayı aklına koymuştu. Kewell’ın bu sakatlığı tüm planlarımızı altüst etti. Milli takımlar, özellikle Avrupa Şampiyonası bizi etkiledi. Geçen yıl Skibbe eylül ve ekim aylarında sakatlarımızın sayısının artacağını söylemişti ve öyle de oldu. Kewell’ın stoper oynayacağını söyleseler herhalde gülerdiniz. Bu sene Baros ve Kewell sakatlanmasa şu anda ligin zirvesinde olurduk. Bu sakatlıklar yüzünden takımımızın yapısı bozuldu. Elano istediği düzeyi yakalayamadı. Kendisi de üzgün. Kafasında bin tane soru işareti var. Biz de onu konsantre etmeye çalışıyoruz. Dünya Kupası’na konsantre olmuş olabilir. Kendisi dört dörtlük bir insan ve futbolcu. Ama katkısı istediğimiz yönde değil. Bize söz verdi düzelecek.

BİRLEŞME = 10 ŞAMPİYONLUK...
DİĞER SAYFADA...

[page_end]

Şirket birleşmesi hayatımızın en önemli olayı. Bu birleşme 10 şampiyonluğa bedel bir olay. Bu büyük bir başarı olacaktır. Şirketler Faruk Süren döneminde kuruldu. Biz 30-40 kişi “Yanlış bir şey” dedik ama dinletemedik. Suçlu aramak yerine sıkıntıyı ortadan kaldırmalıyız. Ve 2 ay içinde de ortadan kalkacak.

ÖZHAN AĞABEY'İ UNUTMADIK

Özhan Canaydın Ağabey ile kader birliği yapmıştık. Kulübü mali krizden çıkaracağıma gönülden inanıyordu. Hastalığına ve vefatına  çok üzüldüm. Kimse onu unuttuğumuzu zannetmesin. Onun ismiyle ilgili büyük bir projeyle ortaya çıkacağız. Onun çalışmasını yapıyoruz.

TARAFTAR MESAJI VERDİ

Taraftarla ilişkimiz iyi ama bize yapılan eleştirileri anlayamıyorum. 30 bin kişiyi “Otur” deyince oturtamıyor, “Kalk” deyince kaldıramıyoruz. Böyle bir gücümüz yok. Taraftar protestosunda haklı. Bunu fazla uzatmayacaklardı. 5-10 dakikada bitmeliydi. Mesajı aldık. Çabamızı ve gayretimizi artıracağız.

GALATASARAY LİSES İLE GURUR DUYUYORUZ

Galatasaray Lisesi’nin bu kulüp için çok büyük önemi var. Lisemizle gurur duyuyoruz. Onu taklit etmeye çalışıyorlar ama hiçbir kulüp başaramıyor. Böyle bir değere niye karşı çıkalım? Kimse tersini düşünmesin, bu camianın yüzde 99’u sağduyulu. Yüzde 1’i ise boşuna bununla uğraşıyor.

SAMİ YEN'DEN İYİ Kİ ÇIKTIK

Ali Sami Yen’den ayrılmakla doğru kararı verdik. Zamanında çıkma kararı almamış olsak, devlet kendisine sunduğu imkanları bize sağlamayabilirdi. Aynı değerde satma şansımız kesinlikle bulunmuyordu. Gayrimenkul işinden anlayan biri olarak, iyi bir alışveriş yaptığımıza inanıyorum. (Habertürk)

Yorumlar