Ahmet Çakar'dan bomba açıklamalar!
Futbol yorumcusu Ahmet Çakar, pek çok konuda birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.... İlginç itiraflar yaptı...
Türk Spor medyasının en çok konuşulan isimlerinden biri olan Ahmet Çakar, Sporx'e birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte olay yaratan röportajın ikinci bölümü...
Spor medyasının önemli ismi, Canlı yayında Reha Muhtar ile yaşadıkları tartışmadan Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna, Yıldırım Demirören'den medya dünyasında yaşanan gelişmelere kadar önemli açıklamalarda bulundu.
"KANALTÜRK YÖNETİMİNE KIRGINIM"
"Reha ile yaşadıklarım ve ona yapamadıklarım, söyleyemediklerim hala içimde ukdedir. Daha sonra da kanalın Reha'ya program yaptırması, ben ve Erman'ın da o programdan "tasfiye edilmesi de beni çok kırdı. Kanaltürk yönetime de kırgınım. Çünkü ne oldu futbola 25-30 yılını vermiş iki adamı tasfiye ettiler. Pazartesi programından tasfiye ettiler ve cumartesi - pazar çıkmak zorunda bıraktılar. Ve en az bizim kadar hatalı olan, belki olayların buraya gelmesinde bizden fazla hatalı Reha Muhtar beş hafta daha program yaptı. Bu bizi üzdü, kendi adıma konuşuyorum, kırdı. Yani o olayda çırak çıktık. Kanala kırgınım, Reha'ya kızgınım."
"REHA FUTBOLDAN ANLAMAZ"
"Reha'nın her tarafı cambaz olsa ne olur! Reha, haberde cambazdır. Reha bir futbol adamı değil ve futbolu da bilmiyor. Ama kendine göre iki tane yaşlı aslanı terbiye etmeye kalktı. Yaşlı aslanlar onun kolunu bacağını ısırdılar. Ancak sirk sahibi iki yaşlı aslanı tekrar kafeslerine koydu, sözde aslan terbiyecisi başka aslanlar veya kaplanlarla göreve devam etti. Bu da iki yaşlı aslanı çok kızdırdı. Yani yaşlı aslanlar yaralı. Biliyorsunuz aslanın da en çok yaralısından korkulur."
"REHA MASAYI TERK ETSEYDİ VAHİM OLAYLAR OLACAKTI"
"Ben genelde özel hayatımda kavgacı, saldırgan, şiddete yönelik bir adam değilim. O yarıda kalan programdan sonra bütün kameralar ben, Erman ve Reha arasında yaşanan olayları çekti. Orada ciddi bir kaos ortamı oluştu. Maalesef Reha masayı terk edemedi, terk etseydi çok vahim şeyler olurdu. Bunun içinde fiziki, şiddet, ağır küfürleşme, belki daha ilerisi... Erman Toroğlu, benim, Reha Muhtar'ın üzerine yürüdüğümü ve kendisinin beni tuttuğunu söylüyor ama ben hatırlamıyorum. Ciddi anlamda hakaretamiz sözler oldu. Reha masadan kalkmadı, belki de iyi yaptı. Kalksaydı çok nahoş şeyler olabilirdi."
"REHA'YA KARŞI HÂLÂ HIRSLIYIM, KEŞKE O GECE RAHATLASAYDIM" [page_end]
"Yayın esnasında Erman eline beyaz kahve fincanını aldı. Herhalde dedim Reha'nın kafasına atacak. Ama atmaz, Erman'ın ne zaman ne yapacağını çok iyi bilirim. Sinirlendi, sonra yayın kesildi. Bazı şeyler içimde kaldı, açık konuşuyum. Aradan iki ay geçti, hala hırs doluyum. Keşke şu an hırs dolu olmasaydım da o akşam rahatlasaydım diye düşünüyorum. Bunu nasıl anlarsan anla."
"SERHAT'IN BURNU İYİ KOKU ALIR"
"Serhat bir vahşi at gibi, ilginç özellikleri var. Çalışkan, araştırmacı, korkusuz, burnu çok güzel koku alıyor haber konusunda. Spordaki pislikler ve perde arkası konusunda… Zaman zaman belki devlet memurluğu yapmadığı için bazı prosedürlerde eksikliği var. Bunu mümkün olduğu kadar ben yardım edip dengelemeye çalışıyorum, ama şu kesin ki Türk televizyonlarının gelmiş geçmiş en önemli spor habercisi. Zaman zaman kantarın topuzu kaçıyor mu? Kaçıyor. Onun da en önemli rakibi Tahir sensin. Hani tek rakibim Türk Hava Yolları derler ya. Serhat'ın da tek rakibi sensin.
Sen yazılı habercilikte bu perde arkasındaki önemli gizli dosyaları, gizli belgeleri ele geçirmekte mahir bir insansın. O da televizyonda bunu yapıyor. Siz ikiniz birlikte çalışsanız, Türk futbolunu ikiniz yönetirsiniz gibime geliyor."
"SERHAT YAKALADI MI BENİ DE VURUR"
"Serhat güven konusunda şöyle. Ona paramı, karımı teslim ederim. Ama mesela Merkez Hakem Kurulu Başkanı, Federasyon Başkanı ya da bir kulüp yöneticisi olsam bunca yıllık dostluğumu acımadan, ‘Serhat beni yakaladı mı vurur mu' diye düşünürüm"
"BENİ VE ERMAN'I BİR KALEMDE TASFİYE ETTİLER"
"Bugüne kadar program olarak baskı falan yemedik. Kanalın bu konuda hakkını verelim. Ne kanalın patronları, ne kanalın medya grup başkanı asla bize bir programda ne yapılacağını, ne yapılmayacağını söylemedi. Asla böyle bir şey yaşanmadı. Kırgınlığım kanala. Kırgınlık diyorum, kızgın değil. Kırgınlığım bu olaydan sonra futbola 25-30 senesini vermiş insanların bir kalemde tasfiye edilmesine, aslanların kafese tıkılıp yaralı kalmasına, sözde aslan terbiyecisinin hala genç aslanlarla program yapmasına. Biz şu an yaralıyız."
"ÖZGENER FEDERASYONUNUN CESARETİ YÜKSEKTİ"
"Mahmut Özgener federasyonunu çok başarılı buluyorum. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en cesur, en az eyyam yapan, pisliğin belki de minimum döndüğü iyi bir federasyondu. Oğuz Sarvan'ın Merkez Hakem Kurulu bana göre önemli hatalar yaptı. Zaten Oğuz Sarvan'ı yıllardır tanırım, hep kendisiyle ilgili söylerim, o da kızar bana. Oğuz Sarvan namuslu bir adamdır, iyi bir hakemdir ama iki tane koyunu güdemez. Beş yüz metreye götürmeye kalksa birini kurt kapar, birini de otomobil ezer. İdarecilik vasfı yok, olmadığı da ortada. Türkiye'nin en başarılı hakemlerinden biri olan Yunus Yıldırım'ı 18 hafta Fenerbahçe maçına veremedi, korkusundan."
"OKÇUOĞLU'NU ÇOK SEVERİM"
"Yüksel Okçuoğlu iyi adamdır. Yüksel Okçuoğlu istifa etti. Esasında etmedi, etmek zorunda kaldı. O benim yine ağabeyimdir. Aramızda yaşanılan o olaydan sonra benim prestijimi kurtarabilmem için Yüksel'in gitmesi lazımdı, gitti. Ama ben olsam Oğuz'un yerinde Yüksel'i feda etmezdim. Yüksel feda edilecek adam değildi. Bu konuda ben nefsi müdafa yaptım, vicdan azabı çekmiyorum. Yani bir insan düşünün, çok sadık bir dostu var. Sakın bu benzetme de hakaret gibi olmasın. Yıllardır birlikte yaşadığı bir tane kurt köpeğin var, kardeş kardeş yaşıyorsunuz. Birden kurt köpeği çıldırıyor ve sizi parçalamaya başlıyor. Çekiyorsunuz silahı vuruyorsunuz, öyle oldu. Çok severim, çok severdim, hala da çok severim."
"ŞAİBESİZ BİR ŞAMPİYONLUK OLDU"[page_end]
"Bu sezonki şampiyonlukta bana göre bir şaibe yok. Trabzonsporlu dostlar hiç kızmasın, son haftalarda iki takımın da lehine ve aleyhine hatalar yapıldı. Hakemler ve federasyon Fenerbahçe'yi şampiyon yaptı demek doğru değil. Böyle düşünsem bunu da söylerdim. Trabzonspor da şampiyon olabilirdi. Lugano, Karabük'te o ıskalamaktan kaynaklanan golü atamasa maç berabere bitecekti ve Trabzonspor şampiyon olacaktı. Evet, son sezonlara göre olabildiğince temiz bir sezon oldu diyebilirim. Mutlaka münferit pislikler olmuştur, bilemem."
"POLAT YÖNETİMİNE BAŞARISIZ DEMEK, BAŞARISIZ İNSANLARA HAKARET OLUR"
"Adnan Polat, G.Saray için kayıp değildir. Maalesef Adnan Polat döneminde son derece yanlış hareketler yapıldı. Stancu'lara, şunlara bunlara verilen on milyonlarca euro'yla büyük futbolcular getirirsiniz. Sonuçları ortada… Rijkaard'ın gönderilme zamanı, Topal, Keita, Misimovic gibi önemli adamların satılıp, vasıfsız Rumen liginden oyuncuların alınması için başarısızlık demek bile, başarısız insanlara hakaret olur."
"EN GÜÇLÜ BAŞKAN ARTIK YILDIRIM DEMİRÖREN'DİR"
"Yıldırım Demirören kim ne derse desin artık Türkiye'nin en güçlü başkanıdır. Aziz Yıldırım 5 yıl boyunca kalktı aynaya baktı, ‘Ey ayna güzel ayna söyle bana Türkiye'nin en güçlü kulüp başkanı, her şeye ulaşabilecek, bütün ilişkileri regule edebilecek kulüp başkanı kim" dediğinde, ayna beş yıl boyunca sensin Aziz Başkan dedi. Biz bu röportajı Haziran'ın başında yapıyoruz ama bilin ki Demirören grubu Vatan ve Milliyet'in ortağı olduktan sonra sabahları kalkınca ayna artık ‘sensin en büyük başkan Aziz Yıldırım' demiyor. Artık Türk futbolunda üç başkan da en az Aziz Yıldırım kadar at koşturabilecek güce ve çevreye sahiptir. Son 5 yılda Aziz Yıldırım at koşturdu. Burada at koşturdu derken yanlış şeyler anlaşılmasın, pislik yaptı demiyorum. At koştursa Fenerbahçe iki defa şampiyonluk kaybetmez. At koşturup da centilmenlik dışına çıkmadı ama güçlüydü. Ama artık bu güç o kadar değil. Bir tarafta Yıldırım Demirören ve elinde iki medya kurumu var, diğer tarafta Ünal Aysal var derinliği belli, Fatih Terim var. Ünal Aysal ve Yıldırım Demirören, Aziz Yıldırım'ın kankası olamaz, onları geçeceksiniz. Yemişler kankayı."
"GAZETELER YILDIRIM'A ZIRH OLACAK"
"Ben Türkiye'de gazete alımlarını üç şeye bağlarım. Bir hükümetin ricası, iki dokunulmazlık zırhı, üç ticari beklenti. Ama sizler de bilirsiniz ki gazeteler genellikle zarar eder. Geriye iki şık kalıyor. Ama ben hükümetin ricasına da az ihtimal veriyorum. Ak Parti iktidarıyla, Demirören Grubu arasında direkt bir ilinti göremiyorum. Geriye kalıyor zırh. Bu zırhı şirketlerin için ve Beşiktaş'taki faaliyetlerin için kullanabilirsin. Bunun için de kimseyi eleştiremem. Benim aynı servetim olsa, boşta param varsa zırh için bazı medya organlarını alabilirim. Çok da kötü bir şey değil bu."
"NTV'Yİ PARA UĞRUNA 6 HAFTADA SATTIM"[page_end]
"Guus Hiddink'in bırakma durumu olabilir. Profesyonel hayattayız. Onun için başında sözleşmeyi yaparken tazminatını ağır koyarsın, adam tazminatını öder gider. Profesyonel hayatta etik yoktur. Yarın önüne öyle bir rakam koyulur ki başka bir yere gidersen ben seni kınamam. Ben yaptım. NTV'yi 6 haftada sattım, büyük para uğruna Atv'ye geçtim. Türkiye'de spor medyasında en çok gezmiş, en çok farklı kanalda program yapmış adam benim. Uzak ara hem de. Star, Kanal D, Show, Atv, Kanaltürk, NTV. Ayrıca Fox'ta da yarışma yaptım. Aslında fazla gezmek iyi değildir. Fazla gezmek, fazla gezen adam için negatiftir. Bunun negatifliğini şu ana kadar hissetmedim."
"BİKİNİ OLAYINDA HAKKIM YENDİ. GÜRCAN'IN B.K YEMESİ"
"Bikini olayında benim hakkım yendi. Keşke söylemeseydim, iş gereksiz çevrildi. Gürcan'ın b.k yemesi. Soyunma odasında programa hazırlanıyoruz. Soyunma odasında onların Fenerbahçe elenirse yapacaklarını anlatsam insan içine çıkamazlar. Ama onlar içerde yapmış olduğum bir espriyi canlı yayına taşıdı Gürcan. Hatta canlı yayında ‘bu işin şakası olmaz, bu işin garantisi olmaz' dedim ama sonra olay büyüdü gitti."
"ANTU.COM TUHAF BİR YER"
"Özellikle Antu.com'daki çocuklar bana kızdılar, bikini falan diyorlar. Üzülüyorum tabii. Antu ilginç ve tuhaf bir yer. Fenerbahçe için 50 defa iyi konuş en iyi sensin, bir defa eleştir en kötü sensin. Antu için bunu söyleyebilirim."
"EKŞİSÖZLÜK BİZLERİN EN GÜZEL REHBERİ"
"Ekşisözlük bana göre televizyonlarda görev yapan adamların en güzel rehberidir. Orada haritanızı görürsünüz. Yaptığınız yanlışları, vermiş olduğunuz imajı, yolladığınız algıyı, gönderdiğiniz elektriği görürsünüz. Ekşisözlük benim için vazgeçilmez bir hizmet içi eğitim aracıdır. Facebook'u bilmiyorum. Twitter'ın ne olduğunu daha kavrayamadım. E-mail atmakta bile zorlanıyorum. Ama haber siteleri ve sizin sitelerinizi okuyorum."
"İKİ KERE ŞİKE TEKLİFİ ALDIM"
"Hakemlik hayatım boyunca bana iki kere teklif geldi. Bir tanesi Samsun - Karabük maçı öncesi İsmail Uyanık'tan… Benim zamanımda yan hakemlik yapan bir aracı geldi, ‘İsmail Uyanık'ın ricası var, bu maçı kazanalım' dedi. Ben adamı kovdum, maç berabere bitti galiba. Sonra İsmail Uyanık ile tanıştım, ‘sen misin ulan o uyanık' dedim. İsmail Uyanık'ı tanımıyordum, yeni Samsun başkanı olmuştu. Zannetti ki bu işler paldür küldür gidiyor. Sonra İsmail Uyanık ile dost olduk, benim bir alakam yok dedi. Ama yıllar sonra Star'da ben bir hata yaptım, Ahmet Hoca da bizim canımızı okudu itirafı var. Bir de Şampiyonlar Ligi ön eleme maçından önce bir Avrupa takımından 500 bin dolarlık şike teklifi aldım. UEFA gözlemcisi vasıtasıyla. Durumu UEFA'ya bildirdim, buna rağmen gittik, ispat yok tabi. Takımın adını hukuki sorun çıkmasın diye vermiyorum."
"EN ŞAİBELİ MHK ULUSOY DÖNEMİNDEYDİ"[page_end]
"Şu an hakemlik müessesesi daha temiz. Temiz olmasının sebebi insanlar daha temiz olduğu için değil. Çok daha fazla medya baskısı, çok daha fazla teknoloji olması. En şaibeli MHK, Haluk Ulusoy zamanındaydı. Bunu herkes biliyor, kimse konuşmasın."
"GÜMÜŞDAĞ'IN TFF BAŞKANI OLMASI DOĞRU DEĞİL"
"Futbol Federasyonu seçimleri için benim gönlümden geçen ne yapıp yapıp Mahmut Özgener'in devam etmesini sağlamak. Hatta Başbakan'ın yerinde olsam, Mahmut'a devam etmesi konusunda telkinde bulunur, ricacı olurum. Aksi halde bütün olaylar, sayın başbakana, Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna zarar verir. Bunu açarsam, Göksel Gümüşdağ çok sevdiğim beyefendi bir insandır, ama algısı Aziz Yıldırım'ın sağ kolu. Başbakan'ın da damadı gibi. Yarın bir gün Göksel Gümüşdağ'nın yaptığı her yanlış Tayyip Bey'e ve Aziz Yıldırım'a fatura edilir. Bu röportajı 9 Haziran'da yaptık uyarıyorum, Göksel Gümaşdağ'ın Futbol Federasyonu başkanı olması iki kuruma çok büyük zarar verir. Bir Başbakanlık, iki Fenerbahçe."
"ATALAY DÜNYA TEMİZİ BİR İNSAN"
"Mehmet Atalay'ı çok uzun yıllardır tanıyorum. Mehmet Atalay, dünya dürüstü, temizi, dünya namuslusu bir adamdır. Ben onu gençliğinden beri tanırım, gün geldi karşımıza genel müdür olarak çıktı. Çok başarılı da bir genel müdür oldu. Mehmet Atalay olursa ne olur, güzel şeyler olur ama o da politik anlamda sıkıntı olabilir. Göksel Bey mi, Mehmet Bey mi desen. Mehmet Bey daha avantajlı. Benim gönlümden geçen, kimse kızıp darılmasın, Mahmut Özgener. Ona da çok çok kırgınım. Ben şunu yapmam ben sana şu kadar destek çıktım, sen bana şunu yapmadım gibi basit işlere girmem. Ben özellikle son bir sene Mahmut Özgener'in yaptığı doğruları abartırcasına, onun avukatı gibi, üstelik bu uğurda zaman zaman yaptığım programların moderatörü ve yorumcuları ile kavga etmek pahasına inandığım için doğrularını söyledim. Aradan aylar geçti. Mahmut Özgener, Ahmet Güvener'i attı işten. Ahmet Güvener benim iyi bir dostum. Daha kötüsü atıp, kulp taktılar.
Yolsuzluk, usulsüzlük yaptılar diye. Ahmet Güvener de her namuslu insan gibi hakkını hukuk da aradı, ben de şahit olarak bildiklerimi anlattım. Ama Mahmut Özgener, maalesef benim için sağda solda ‘Ahmet Güvener için Ahmet Çakar yalancı şahitlik yaptı' diyor. Ahmet Güvener'in onurunu kurtarmak için yalancı şahitlik yapmak gerekiyorsa onu da yapardım. Ahmet Güvener'in hak ettiği tazminatları alabilmesi için yalancı şahitlik de yapardım, ama yapmadım. Bundan dolayı kırgınım. Ama kırgın olmam Mahmut Özgener'in, TFF tarihinin en cesur başkanı olduğu gerçeğini değiştirmez."
"ÖZGENER MEDYA KONUSUNDA YANLIŞ YAPTI"
"Mahmut Özgener'e medya ilişkisi konusunda eleştirim var. Onun birkaç medya kuruluşu ile kanka olması beni üzüyor. Mesela İbrahim Seten'le çok yakınlar. Emrah Kayalı ile çok yakın olup olmadıklarını bilmiyorum. Olsa bilirdim. Şimdi bu olmaz. Bazı yayıncı kuruluşlarla çok yakınlar, Serhat'la yakın değiller, bu beni üzüyor. Bunları avantaj zannediyor ama bunlar avantaj değil. Yan bastığın an dışarıdaki adamlar senin kafanı kopartır. Ha ben böyle bir şey yapmam ama herkes ben değildir."
"SERHAT BANA DA YANLIŞ YAPTI"
"Serhat'ın bana da yanlışı oldu. Cihan Oskay olayında kapıştık. Bunlar olabilir, karı koca bile birbirine küfrediyor sonra aynı yastığa baş koyuyor. Bir gün atıyorum, MHK üyesi oldum, Federasyon yetkilisi oldum örneğin, benim açığımı bulsun darmadağın etmezse ben adam değilim. Yani Serhat için işle duygusallık hiç bir zaman karışmaz. Buradan Antu.com ve Fenerbahçelilere sesleniyorum. Adnan Polat'ın adamı denilen Serhat'ın son bir sene içinde Adnan Polat'ın belinden aldığı suyu, hiç bir medya kuruluşunda alınmamıştır."
"FENERİN AVUKATI DEĞİLİM"
"Benim F.Bahçe avukatlığına soyunduğumu söylüyorlar. Hayır, ben doğruların avukatıyım. İnandığım şeyleri söylerim. Aziz Yıldırım için mafya, entrikacı diyorlar. Yok canım böyle bir şey. Fener, Galatasaray, Beşiktaş umurumda değil. Her takımı zaman zaman eleştirdiğim ve övdüğüm zamanlar olmuştur. Bir tek Şekip Mosturoğlu'nu tanırım, onunla bir iki defa oturmuşluğum vardır. Aziz Yıldırım ile bir çay içmişimdir."
Spor medyasının önemli ismi, Canlı yayında Reha Muhtar ile yaşadıkları tartışmadan Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna, Yıldırım Demirören'den medya dünyasında yaşanan gelişmelere kadar önemli açıklamalarda bulundu.
"KANALTÜRK YÖNETİMİNE KIRGINIM"
"Reha ile yaşadıklarım ve ona yapamadıklarım, söyleyemediklerim hala içimde ukdedir. Daha sonra da kanalın Reha'ya program yaptırması, ben ve Erman'ın da o programdan "tasfiye edilmesi de beni çok kırdı. Kanaltürk yönetime de kırgınım. Çünkü ne oldu futbola 25-30 yılını vermiş iki adamı tasfiye ettiler. Pazartesi programından tasfiye ettiler ve cumartesi - pazar çıkmak zorunda bıraktılar. Ve en az bizim kadar hatalı olan, belki olayların buraya gelmesinde bizden fazla hatalı Reha Muhtar beş hafta daha program yaptı. Bu bizi üzdü, kendi adıma konuşuyorum, kırdı. Yani o olayda çırak çıktık. Kanala kırgınım, Reha'ya kızgınım."
"REHA FUTBOLDAN ANLAMAZ"
"Reha'nın her tarafı cambaz olsa ne olur! Reha, haberde cambazdır. Reha bir futbol adamı değil ve futbolu da bilmiyor. Ama kendine göre iki tane yaşlı aslanı terbiye etmeye kalktı. Yaşlı aslanlar onun kolunu bacağını ısırdılar. Ancak sirk sahibi iki yaşlı aslanı tekrar kafeslerine koydu, sözde aslan terbiyecisi başka aslanlar veya kaplanlarla göreve devam etti. Bu da iki yaşlı aslanı çok kızdırdı. Yani yaşlı aslanlar yaralı. Biliyorsunuz aslanın da en çok yaralısından korkulur."
"REHA MASAYI TERK ETSEYDİ VAHİM OLAYLAR OLACAKTI"
"Ben genelde özel hayatımda kavgacı, saldırgan, şiddete yönelik bir adam değilim. O yarıda kalan programdan sonra bütün kameralar ben, Erman ve Reha arasında yaşanan olayları çekti. Orada ciddi bir kaos ortamı oluştu. Maalesef Reha masayı terk edemedi, terk etseydi çok vahim şeyler olurdu. Bunun içinde fiziki, şiddet, ağır küfürleşme, belki daha ilerisi... Erman Toroğlu, benim, Reha Muhtar'ın üzerine yürüdüğümü ve kendisinin beni tuttuğunu söylüyor ama ben hatırlamıyorum. Ciddi anlamda hakaretamiz sözler oldu. Reha masadan kalkmadı, belki de iyi yaptı. Kalksaydı çok nahoş şeyler olabilirdi."
"REHA'YA KARŞI HÂLÂ HIRSLIYIM, KEŞKE O GECE RAHATLASAYDIM" [page_end]
"Yayın esnasında Erman eline beyaz kahve fincanını aldı. Herhalde dedim Reha'nın kafasına atacak. Ama atmaz, Erman'ın ne zaman ne yapacağını çok iyi bilirim. Sinirlendi, sonra yayın kesildi. Bazı şeyler içimde kaldı, açık konuşuyum. Aradan iki ay geçti, hala hırs doluyum. Keşke şu an hırs dolu olmasaydım da o akşam rahatlasaydım diye düşünüyorum. Bunu nasıl anlarsan anla."
"SERHAT'IN BURNU İYİ KOKU ALIR"
"Serhat bir vahşi at gibi, ilginç özellikleri var. Çalışkan, araştırmacı, korkusuz, burnu çok güzel koku alıyor haber konusunda. Spordaki pislikler ve perde arkası konusunda… Zaman zaman belki devlet memurluğu yapmadığı için bazı prosedürlerde eksikliği var. Bunu mümkün olduğu kadar ben yardım edip dengelemeye çalışıyorum, ama şu kesin ki Türk televizyonlarının gelmiş geçmiş en önemli spor habercisi. Zaman zaman kantarın topuzu kaçıyor mu? Kaçıyor. Onun da en önemli rakibi Tahir sensin. Hani tek rakibim Türk Hava Yolları derler ya. Serhat'ın da tek rakibi sensin.
Sen yazılı habercilikte bu perde arkasındaki önemli gizli dosyaları, gizli belgeleri ele geçirmekte mahir bir insansın. O da televizyonda bunu yapıyor. Siz ikiniz birlikte çalışsanız, Türk futbolunu ikiniz yönetirsiniz gibime geliyor."
"SERHAT YAKALADI MI BENİ DE VURUR"
"Serhat güven konusunda şöyle. Ona paramı, karımı teslim ederim. Ama mesela Merkez Hakem Kurulu Başkanı, Federasyon Başkanı ya da bir kulüp yöneticisi olsam bunca yıllık dostluğumu acımadan, ‘Serhat beni yakaladı mı vurur mu' diye düşünürüm"
"BENİ VE ERMAN'I BİR KALEMDE TASFİYE ETTİLER"
"Bugüne kadar program olarak baskı falan yemedik. Kanalın bu konuda hakkını verelim. Ne kanalın patronları, ne kanalın medya grup başkanı asla bize bir programda ne yapılacağını, ne yapılmayacağını söylemedi. Asla böyle bir şey yaşanmadı. Kırgınlığım kanala. Kırgınlık diyorum, kızgın değil. Kırgınlığım bu olaydan sonra futbola 25-30 senesini vermiş insanların bir kalemde tasfiye edilmesine, aslanların kafese tıkılıp yaralı kalmasına, sözde aslan terbiyecisinin hala genç aslanlarla program yapmasına. Biz şu an yaralıyız."
"ÖZGENER FEDERASYONUNUN CESARETİ YÜKSEKTİ"
"Mahmut Özgener federasyonunu çok başarılı buluyorum. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en cesur, en az eyyam yapan, pisliğin belki de minimum döndüğü iyi bir federasyondu. Oğuz Sarvan'ın Merkez Hakem Kurulu bana göre önemli hatalar yaptı. Zaten Oğuz Sarvan'ı yıllardır tanırım, hep kendisiyle ilgili söylerim, o da kızar bana. Oğuz Sarvan namuslu bir adamdır, iyi bir hakemdir ama iki tane koyunu güdemez. Beş yüz metreye götürmeye kalksa birini kurt kapar, birini de otomobil ezer. İdarecilik vasfı yok, olmadığı da ortada. Türkiye'nin en başarılı hakemlerinden biri olan Yunus Yıldırım'ı 18 hafta Fenerbahçe maçına veremedi, korkusundan."
"OKÇUOĞLU'NU ÇOK SEVERİM"
"Yüksel Okçuoğlu iyi adamdır. Yüksel Okçuoğlu istifa etti. Esasında etmedi, etmek zorunda kaldı. O benim yine ağabeyimdir. Aramızda yaşanılan o olaydan sonra benim prestijimi kurtarabilmem için Yüksel'in gitmesi lazımdı, gitti. Ama ben olsam Oğuz'un yerinde Yüksel'i feda etmezdim. Yüksel feda edilecek adam değildi. Bu konuda ben nefsi müdafa yaptım, vicdan azabı çekmiyorum. Yani bir insan düşünün, çok sadık bir dostu var. Sakın bu benzetme de hakaret gibi olmasın. Yıllardır birlikte yaşadığı bir tane kurt köpeğin var, kardeş kardeş yaşıyorsunuz. Birden kurt köpeği çıldırıyor ve sizi parçalamaya başlıyor. Çekiyorsunuz silahı vuruyorsunuz, öyle oldu. Çok severim, çok severdim, hala da çok severim."
"ŞAİBESİZ BİR ŞAMPİYONLUK OLDU"[page_end]
"Bu sezonki şampiyonlukta bana göre bir şaibe yok. Trabzonsporlu dostlar hiç kızmasın, son haftalarda iki takımın da lehine ve aleyhine hatalar yapıldı. Hakemler ve federasyon Fenerbahçe'yi şampiyon yaptı demek doğru değil. Böyle düşünsem bunu da söylerdim. Trabzonspor da şampiyon olabilirdi. Lugano, Karabük'te o ıskalamaktan kaynaklanan golü atamasa maç berabere bitecekti ve Trabzonspor şampiyon olacaktı. Evet, son sezonlara göre olabildiğince temiz bir sezon oldu diyebilirim. Mutlaka münferit pislikler olmuştur, bilemem."
"POLAT YÖNETİMİNE BAŞARISIZ DEMEK, BAŞARISIZ İNSANLARA HAKARET OLUR"
"Adnan Polat, G.Saray için kayıp değildir. Maalesef Adnan Polat döneminde son derece yanlış hareketler yapıldı. Stancu'lara, şunlara bunlara verilen on milyonlarca euro'yla büyük futbolcular getirirsiniz. Sonuçları ortada… Rijkaard'ın gönderilme zamanı, Topal, Keita, Misimovic gibi önemli adamların satılıp, vasıfsız Rumen liginden oyuncuların alınması için başarısızlık demek bile, başarısız insanlara hakaret olur."
"EN GÜÇLÜ BAŞKAN ARTIK YILDIRIM DEMİRÖREN'DİR"
"Yıldırım Demirören kim ne derse desin artık Türkiye'nin en güçlü başkanıdır. Aziz Yıldırım 5 yıl boyunca kalktı aynaya baktı, ‘Ey ayna güzel ayna söyle bana Türkiye'nin en güçlü kulüp başkanı, her şeye ulaşabilecek, bütün ilişkileri regule edebilecek kulüp başkanı kim" dediğinde, ayna beş yıl boyunca sensin Aziz Başkan dedi. Biz bu röportajı Haziran'ın başında yapıyoruz ama bilin ki Demirören grubu Vatan ve Milliyet'in ortağı olduktan sonra sabahları kalkınca ayna artık ‘sensin en büyük başkan Aziz Yıldırım' demiyor. Artık Türk futbolunda üç başkan da en az Aziz Yıldırım kadar at koşturabilecek güce ve çevreye sahiptir. Son 5 yılda Aziz Yıldırım at koşturdu. Burada at koşturdu derken yanlış şeyler anlaşılmasın, pislik yaptı demiyorum. At koştursa Fenerbahçe iki defa şampiyonluk kaybetmez. At koşturup da centilmenlik dışına çıkmadı ama güçlüydü. Ama artık bu güç o kadar değil. Bir tarafta Yıldırım Demirören ve elinde iki medya kurumu var, diğer tarafta Ünal Aysal var derinliği belli, Fatih Terim var. Ünal Aysal ve Yıldırım Demirören, Aziz Yıldırım'ın kankası olamaz, onları geçeceksiniz. Yemişler kankayı."
"GAZETELER YILDIRIM'A ZIRH OLACAK"
"Ben Türkiye'de gazete alımlarını üç şeye bağlarım. Bir hükümetin ricası, iki dokunulmazlık zırhı, üç ticari beklenti. Ama sizler de bilirsiniz ki gazeteler genellikle zarar eder. Geriye iki şık kalıyor. Ama ben hükümetin ricasına da az ihtimal veriyorum. Ak Parti iktidarıyla, Demirören Grubu arasında direkt bir ilinti göremiyorum. Geriye kalıyor zırh. Bu zırhı şirketlerin için ve Beşiktaş'taki faaliyetlerin için kullanabilirsin. Bunun için de kimseyi eleştiremem. Benim aynı servetim olsa, boşta param varsa zırh için bazı medya organlarını alabilirim. Çok da kötü bir şey değil bu."
"NTV'Yİ PARA UĞRUNA 6 HAFTADA SATTIM"[page_end]
"Guus Hiddink'in bırakma durumu olabilir. Profesyonel hayattayız. Onun için başında sözleşmeyi yaparken tazminatını ağır koyarsın, adam tazminatını öder gider. Profesyonel hayatta etik yoktur. Yarın önüne öyle bir rakam koyulur ki başka bir yere gidersen ben seni kınamam. Ben yaptım. NTV'yi 6 haftada sattım, büyük para uğruna Atv'ye geçtim. Türkiye'de spor medyasında en çok gezmiş, en çok farklı kanalda program yapmış adam benim. Uzak ara hem de. Star, Kanal D, Show, Atv, Kanaltürk, NTV. Ayrıca Fox'ta da yarışma yaptım. Aslında fazla gezmek iyi değildir. Fazla gezmek, fazla gezen adam için negatiftir. Bunun negatifliğini şu ana kadar hissetmedim."
"BİKİNİ OLAYINDA HAKKIM YENDİ. GÜRCAN'IN B.K YEMESİ"
"Bikini olayında benim hakkım yendi. Keşke söylemeseydim, iş gereksiz çevrildi. Gürcan'ın b.k yemesi. Soyunma odasında programa hazırlanıyoruz. Soyunma odasında onların Fenerbahçe elenirse yapacaklarını anlatsam insan içine çıkamazlar. Ama onlar içerde yapmış olduğum bir espriyi canlı yayına taşıdı Gürcan. Hatta canlı yayında ‘bu işin şakası olmaz, bu işin garantisi olmaz' dedim ama sonra olay büyüdü gitti."
"ANTU.COM TUHAF BİR YER"
"Özellikle Antu.com'daki çocuklar bana kızdılar, bikini falan diyorlar. Üzülüyorum tabii. Antu ilginç ve tuhaf bir yer. Fenerbahçe için 50 defa iyi konuş en iyi sensin, bir defa eleştir en kötü sensin. Antu için bunu söyleyebilirim."
"EKŞİSÖZLÜK BİZLERİN EN GÜZEL REHBERİ"
"Ekşisözlük bana göre televizyonlarda görev yapan adamların en güzel rehberidir. Orada haritanızı görürsünüz. Yaptığınız yanlışları, vermiş olduğunuz imajı, yolladığınız algıyı, gönderdiğiniz elektriği görürsünüz. Ekşisözlük benim için vazgeçilmez bir hizmet içi eğitim aracıdır. Facebook'u bilmiyorum. Twitter'ın ne olduğunu daha kavrayamadım. E-mail atmakta bile zorlanıyorum. Ama haber siteleri ve sizin sitelerinizi okuyorum."
"İKİ KERE ŞİKE TEKLİFİ ALDIM"
"Hakemlik hayatım boyunca bana iki kere teklif geldi. Bir tanesi Samsun - Karabük maçı öncesi İsmail Uyanık'tan… Benim zamanımda yan hakemlik yapan bir aracı geldi, ‘İsmail Uyanık'ın ricası var, bu maçı kazanalım' dedi. Ben adamı kovdum, maç berabere bitti galiba. Sonra İsmail Uyanık ile tanıştım, ‘sen misin ulan o uyanık' dedim. İsmail Uyanık'ı tanımıyordum, yeni Samsun başkanı olmuştu. Zannetti ki bu işler paldür küldür gidiyor. Sonra İsmail Uyanık ile dost olduk, benim bir alakam yok dedi. Ama yıllar sonra Star'da ben bir hata yaptım, Ahmet Hoca da bizim canımızı okudu itirafı var. Bir de Şampiyonlar Ligi ön eleme maçından önce bir Avrupa takımından 500 bin dolarlık şike teklifi aldım. UEFA gözlemcisi vasıtasıyla. Durumu UEFA'ya bildirdim, buna rağmen gittik, ispat yok tabi. Takımın adını hukuki sorun çıkmasın diye vermiyorum."
"EN ŞAİBELİ MHK ULUSOY DÖNEMİNDEYDİ"[page_end]
"Şu an hakemlik müessesesi daha temiz. Temiz olmasının sebebi insanlar daha temiz olduğu için değil. Çok daha fazla medya baskısı, çok daha fazla teknoloji olması. En şaibeli MHK, Haluk Ulusoy zamanındaydı. Bunu herkes biliyor, kimse konuşmasın."
"GÜMÜŞDAĞ'IN TFF BAŞKANI OLMASI DOĞRU DEĞİL"
"Futbol Federasyonu seçimleri için benim gönlümden geçen ne yapıp yapıp Mahmut Özgener'in devam etmesini sağlamak. Hatta Başbakan'ın yerinde olsam, Mahmut'a devam etmesi konusunda telkinde bulunur, ricacı olurum. Aksi halde bütün olaylar, sayın başbakana, Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna zarar verir. Bunu açarsam, Göksel Gümüşdağ çok sevdiğim beyefendi bir insandır, ama algısı Aziz Yıldırım'ın sağ kolu. Başbakan'ın da damadı gibi. Yarın bir gün Göksel Gümüşdağ'nın yaptığı her yanlış Tayyip Bey'e ve Aziz Yıldırım'a fatura edilir. Bu röportajı 9 Haziran'da yaptık uyarıyorum, Göksel Gümaşdağ'ın Futbol Federasyonu başkanı olması iki kuruma çok büyük zarar verir. Bir Başbakanlık, iki Fenerbahçe."
"ATALAY DÜNYA TEMİZİ BİR İNSAN"
"Mehmet Atalay'ı çok uzun yıllardır tanıyorum. Mehmet Atalay, dünya dürüstü, temizi, dünya namuslusu bir adamdır. Ben onu gençliğinden beri tanırım, gün geldi karşımıza genel müdür olarak çıktı. Çok başarılı da bir genel müdür oldu. Mehmet Atalay olursa ne olur, güzel şeyler olur ama o da politik anlamda sıkıntı olabilir. Göksel Bey mi, Mehmet Bey mi desen. Mehmet Bey daha avantajlı. Benim gönlümden geçen, kimse kızıp darılmasın, Mahmut Özgener. Ona da çok çok kırgınım. Ben şunu yapmam ben sana şu kadar destek çıktım, sen bana şunu yapmadım gibi basit işlere girmem. Ben özellikle son bir sene Mahmut Özgener'in yaptığı doğruları abartırcasına, onun avukatı gibi, üstelik bu uğurda zaman zaman yaptığım programların moderatörü ve yorumcuları ile kavga etmek pahasına inandığım için doğrularını söyledim. Aradan aylar geçti. Mahmut Özgener, Ahmet Güvener'i attı işten. Ahmet Güvener benim iyi bir dostum. Daha kötüsü atıp, kulp taktılar.
Yolsuzluk, usulsüzlük yaptılar diye. Ahmet Güvener de her namuslu insan gibi hakkını hukuk da aradı, ben de şahit olarak bildiklerimi anlattım. Ama Mahmut Özgener, maalesef benim için sağda solda ‘Ahmet Güvener için Ahmet Çakar yalancı şahitlik yaptı' diyor. Ahmet Güvener'in onurunu kurtarmak için yalancı şahitlik yapmak gerekiyorsa onu da yapardım. Ahmet Güvener'in hak ettiği tazminatları alabilmesi için yalancı şahitlik de yapardım, ama yapmadım. Bundan dolayı kırgınım. Ama kırgın olmam Mahmut Özgener'in, TFF tarihinin en cesur başkanı olduğu gerçeğini değiştirmez."
"ÖZGENER MEDYA KONUSUNDA YANLIŞ YAPTI"
"Mahmut Özgener'e medya ilişkisi konusunda eleştirim var. Onun birkaç medya kuruluşu ile kanka olması beni üzüyor. Mesela İbrahim Seten'le çok yakınlar. Emrah Kayalı ile çok yakın olup olmadıklarını bilmiyorum. Olsa bilirdim. Şimdi bu olmaz. Bazı yayıncı kuruluşlarla çok yakınlar, Serhat'la yakın değiller, bu beni üzüyor. Bunları avantaj zannediyor ama bunlar avantaj değil. Yan bastığın an dışarıdaki adamlar senin kafanı kopartır. Ha ben böyle bir şey yapmam ama herkes ben değildir."
"SERHAT BANA DA YANLIŞ YAPTI"
"Serhat'ın bana da yanlışı oldu. Cihan Oskay olayında kapıştık. Bunlar olabilir, karı koca bile birbirine küfrediyor sonra aynı yastığa baş koyuyor. Bir gün atıyorum, MHK üyesi oldum, Federasyon yetkilisi oldum örneğin, benim açığımı bulsun darmadağın etmezse ben adam değilim. Yani Serhat için işle duygusallık hiç bir zaman karışmaz. Buradan Antu.com ve Fenerbahçelilere sesleniyorum. Adnan Polat'ın adamı denilen Serhat'ın son bir sene içinde Adnan Polat'ın belinden aldığı suyu, hiç bir medya kuruluşunda alınmamıştır."
"FENERİN AVUKATI DEĞİLİM"
"Benim F.Bahçe avukatlığına soyunduğumu söylüyorlar. Hayır, ben doğruların avukatıyım. İnandığım şeyleri söylerim. Aziz Yıldırım için mafya, entrikacı diyorlar. Yok canım böyle bir şey. Fener, Galatasaray, Beşiktaş umurumda değil. Her takımı zaman zaman eleştirdiğim ve övdüğüm zamanlar olmuştur. Bir tek Şekip Mosturoğlu'nu tanırım, onunla bir iki defa oturmuşluğum vardır. Aziz Yıldırım ile bir çay içmişimdir."