SÜPER LİG

Ali Dürüst şampiyonluk sürecini anlattı!

Eski Galatasaraylı yönetici Ali Dürüst özel açıklamalar yaptı.

Ali Dürüst şampiyonluk sürecini anlattı!
Galatasaray'ın asıl Kara Kutusu Ali Dürüst'tür. Son 20 yılda 10 yılı aşkın yöneticilik yapmış ve kulübün girdisini çıktısını en iyi bilenlerdendi. Aktif yönetici olmasa da fahri olarak Sportif A.Ş'de yer aldı ve Abdürrahim Albayrak ile birlikte şampiyonlukta pay sahibi oldu.

Eski Galatasaraylı yönetici Ali Dürüst'ün Doğan Haber Ajansı'na (DHA) yaptığı açıklamalar şöyle;

En çok şampiyonluk yaşayan yönetici konumuna geldiniz?
Gurur verici mutluluk verici bir olay yaşıyorum. Ama bu rekoru insan kendi başına kırmıyor. Güçlü başkanlar, güçlü yönetimler, güç teknik adamlar ve rüya gibi takımlarla bu başarılar geldi. Dolayısıyla bu ekiplerde yer aldığım için 8 şampiyonluk yaşadım mutluyum tabii ki

Bu şampiyonluğu 8 şampiyonluk içinde nereye koyarsınız?
Bu şampiyonluğu ikinci ya da üçüncü sıraya koyabilirim. Benim için 4 sene üst üste şampiyon olduk, dördüncü şampiyonluk önemliydi. Fatih Hoca ile hadi hocam bu köşeyi de dönelim diye diye yürüdük. Üçüncü yıldız önemliydi, rakibimizin sahasında kupa kaldırmak önemliydi, bu şampiyonlukta çok önemli. Bu şampiyonluklar iz bırakan şampiyonluklardı. Bu şampiyonlukta her hafta kırılma anı yaşadık. 3 takım yarıştı her maç finaldi. Hangi maçta şampiyonluğa inandınız dediler. Beşiktaş maçından sonra Fenerbahçe puan kaybettiği vakit dedim. Çok zor günlerden geçtik. Herkes de bizi destekledi. Duygun Başkan Abdürrahim ile bana rahat bir çalışma ortamı sağladı. Ben içinde bulunduğum her yönetimde başkanlar yolumuzu açmıştır.

Prandelli sonrasında Hamza Hamzaoğlu ismini ilk kim attı ortaya?
Biz Prandelli ile çalışmak için sonuna kadar uğraştık. Oyuncularımız da uğraştı, Prandelli de. Biz bu işin başında olan Abdurrahim ve ben hiç bir zaman hoca arayışında olmadık. Aramızda bile hoca arayışı için görüşmedik. Ne zaman Prandelli ile yol ayrımı kesinleşti. Bir algı vardı ve bu algı Anderlecht maçında kesinleşti. Biz ancak o zaman ne yaparız diye kendi aramızda konuştuk. Abdurrahim dedi ki, 'aklımda bir isim var. Ondan önce başka hiçbir hoca ile temasımız olmadı. Ne ben, ne de Abdurrahim. Bana Hamza Hoca'nın ismini söyleyince olur dedim. İlk olarak Abdurrahim, Hamza Hoca'nın ismini ortaya attı ve o kadar irtibatımız yok ki, aradığımızda babasının vefatını öğrendik. O denli öncesinde bir temasımız yoktu. Her şey aniden spontane gelişti. Duygun Başkan'a söyledik, olur dedi. Yönetime bir değişiklik yapacağımızı söyledik ama isim vermedik. TFF ve Fatih Hoca ile temasa geçtik ve oradaki hiyerarşiyi doğru yönettik. Fatih Hoca da Hamza Hoca'dan sitayişle bahsetti bize pozitif bir enerji verdi ve imzayı attık.

Gün geldi ödeme sıkıntıları oldu. Bu durumlarda futbolcuları nasıl motive ettiniz?
Futbolcular profesyonel. Sadece Galatasaray'da değil diğer takımlarda da bu tür sıkıntılar olur. Biz bir şey söylediğimizde olacak şeyi söyleriz. 10 senelik tecrübemle beraber iyi başkanlarla çalışınca verdiğimiz sözü tutabiliyoruz. Bir mücadeleye hep beraber kalkıştık. Oyuncular da o geçiş döneminde sıkıntılara göğüs gerdiler, anlayışla karşıladılar ama Galatasaray da sonuna kadar oyuncularına verdiği sözü yerine getirir. 96- 2000 arasında da daha büyük sıkıntılar vardı, o günkü futbolcu ve teknik arkadaşlarımız da büyük sıkıntılara göğüs gerip başarılara ulaştılar.

Bir yıl önce Fatih Terim gitmiş Mancini gelmiş ve sonuç olumsuzdu. Prandelli'yi bitirip, Hamza Hoca ile anlaşırken şampiyonluk gitti diye şüpheye düşmediniz mi?
Hoca değişikliğini yaparken tabii ki amacımız şampiyonluktan kopmamaktı, şampiyonluktu ama gerçekçi olmak lazım. Şampiyonluktan önce mücadele eden bir takım yaratmaktı. Hamza Hoca ile başlarken yüzde yüz şampiyonluk hesabı yapmadık. Ben zaten hiç öyle bir şey demem. Biz Abdurrahim ile şampiyonluğun değil ama mücadele eden, başı yukarda olan bir takım oluşturmanın garantisini verdik. Takım da gereğini yaptı, Hamza Hoca ile beraber. İyi mücadele ettik, rakiplerimiz de iyi mücadele etti. Şans da bizim yanımızdaydı.

Toplam kaç sene yöneticilik yaptınız?
10 sene oldu herhalde, 92'de başlayıp aralıklarla sürdü.

Bu yüzden camia sizden başkan adaylığı bekliyordu?
Bu gurur verici bir şey. Bu beklenti sizi daha çok mesuliyete itiyor. Başkan olmanın, yönetici olmanın amacı nedir Buraya hizmet etmek. Biz kendimize bir şey beklemiyoruz. Ben o hizmeti yaptığımı düşünüyorum. Çünkü bugün için olağanüstü durumlarda geldik. Ünal Başkan'ın Adnan Başkan'dan sonra gelmesi de olağanüstüydü. Dediler ki, gelin hep beraber bu durumu düzeltin ve düzelttik. Duygun Abi de gelirken, ara seçimden kurtaracağım dedi. Beni en çok etkileyen oydu. Seçimi normal zamana alacağız dedi ve ben sırf onun için gelip katkıda bulundum.

Dursun Özbek yönetiminde neden yer almadınız, hatta size başkanlık teklifinde bile bulunmuş?
Sağ olsun Dursun Özbek bu işe gönül verdi. Daha 3 ay öncesinden başkan adayı olacağını açıklamıştı. Bana bu teklifi yaptı ama benim yönetime girmem gibi bir durum söz konusu değildi. Şimdi Dursun Özbek'in en büyük şansı bu 8 aylık yoğun ve hareketli dönemde her şeyi görüp, yaşamış olması. Onun için inşallah dönemini en iyi şekilde bitirecek. Artık Galatasaray'ın bu tür ara dönemlere tahammülü yok.

Yine dışardan bu yönetimle çalışmayı düşünüp, çalışır mısınız?
Hayır artık çalışmayacağım. Şöyle bir yanlış algı var. Futbolla uğraşmak diye bir şey yok. Futbol şubesi 30 sene önce de kaldı. Daha 96 senesinde Faruk Süren futbol şubesini ortadan kaldırdı. Eğer biz yöneticiler yetkilerle donanmış isek şubeyi idare edebiliriz. Her zamanda başkanlar beni yetki ile donattılar. Bu dönemde de yetkimiz tamdı. Maça gitmek, otobüse binmek ile futbolu yönetemezsiniz. Bu işe hakimseniz o halde hoca ile futbolcuya etkiniz olur. Futbol çok ciddi birşey. Bu yüzden başında başkanın olması lazım ve herkesin katkıda bulunması lazım.

Şampiyonluktan umudunuzu yitirdiğiniz oldu mu?
Ben olayı şampiyonluğa endekslemiyorum. Çünkü önemli şampiyonluklar kazandım ama önemli mağlubiyetlere de ben tanıklık ettim. Umudumu kaybetmedim ama Galatasaray'ın tek hedefi sadece şampiyonluk değil, heyecan veren, reytingi yüksek olan, Dünya'da ve Türkiye'nin tanınan 4 markasından biri olmak da önemli hedeflerdir. Şampiyonlukla süslemek güzel ama tek başına şampiyonluk da yeterli değil.

Dursun Özbek sadece 8 ay yöneticilik yaptı ve yöneticilik tecrübesi az. Nasıl bir performans bekliyorsunuz?
8 ayı hızlı yaşadık. Dursun Özbek için de bu 8 ay önemli bir platform oldu. Gerekli donanımı aldı, burada mesai verdi. Tecrübe ve zaman lazım ama bu 8 ayda 2 senelik tecrübe edindi.

Dursun Özbek'e tecrübeli bir eski yönetici olarak danışmanlık yapar mısınız?
Danışmanlığı fahri olarak her zaman yapıyoruz. İhtiyaç olursa tabii ki her zaman yaparız

Ünal Aysal döneminde 2. başkanlık yaptınız, sonra Ünal Aysal sizinle yol ayrımına gitti. Eğer yol ayrımı olmasaydı 1,5 yıl önceki devre arası transferlerine izin verir miydiniz?
Ünal Başkan'la oluşan yönetimde, daha önce bir arada yönetimde yer almış ve birbirini tanıyan bir ekiple geldik. Ekip olarak da futbolun başına da Fatih Hoca'yı getirdik. Yapmış olduğumuz transferler de hedefi tuttu. Ünal Başkan da önümüzü açtı. Transferleri 3 seneye yaydık. Buradaki sıkıntı 2 seneki şampiyonluktan sonra o transferleri yapmaya ihtiyaç yoktu. Bu takım bile hala o günkü takımın bel kemiği ile şampiyon oluyorsa, o transferleri yapmazdık zaten. O dönem gidilen olağanüstü seçim hatalıydı ve bunu Ünal Başkan da kabul ediyor.

O seçim yönetim değişikliği ve devamında Fatih Terim - Mancini değişikliği olmasaydı geçen yılı da Galatasaray şampiyon bitirebilir miydi?
Onu kesin öngöremesem de süreç oydu, alışmış bir takım. 2 sene şampiyon olmuş ve üçüncü sene için kredimiz vardı. Şampiyon olmaya da mecbur değildik, daha tasarruflu bir şey yapabilirdik. Yeni ray döşeyebilirdik Fatih Hoca ile birlikte. Zaten master planımız oydu. 2008-11 arasındaki bezginliği atmıştık. Belki takımı küçültüp, daha genç ve az masraflı bir takım da yapabilirdik. Çünkü bunu yapacak kredimiz vardı. Seçim araya girdi, kredi aşağı düşünce o transferler yapıldı.

Ünal Aysal nerelerde hata yaptı?
Ünal Başkan'ın tek hatası o seçimi yapması. Çünkü hiçbir mantıklı açıklaması yoktu. Konuştuk ve başkan devam et, kimden memnun değilsen çekilsin ve kalanlarla devam et dedik. Çünkü seçim süreci normal sürecinde işlemeliydi. Çünkü biz bu filmi gördük, 2001'de Faruk Başkan'ı devirip seçime gittiler sonu kötü oldu. Bunu anlattım ama seçime gitti. Doğru olmadığı da ortaya çıktı 1 yıl sonra yeniden seçime gitti.

Sonrasında da Fatih Terim ile yollar ayrıldı. Ünal Aysal - Terim sürtüşmesinde kim haklı idi. Siz olsaydınız orada tampon olabilir miydiniz?
Şimdi bakın bir başkanın hoca ile yol ayırması hakkıdır, olabilir. Orada zaman ve şekil yanlış oldu. Olabilir ben de Fatih Hoca ile 4 sene çalıştım sonra yolumuz ayrıldı. Başka bir tercih nedeni ile olsa da. Orada şekil yanlıştı aksi halde hiçbir yönetim hocası ile sonsuza kadar çalışmak zorunda değil. Doğru zamanda doğru şekilde yapmalıydı.

2001 yılında Faruk Süren'e yapılan darbe son 20 yılda Galatasaray'a zarar veren etkenlerden biri mi oldu yani sizce?
Evet o dönem camiayı da çok rahatsız etti. O travmayı zor atlattık. Özhan Canaydın döneminde çok uğraştık o travmayı atlatmak için. 3. yıldız getiren şampiyonluk da bizi tekrar bir araya getirdi. Sonra Adnan Polat'la yapılan mali kongre sürece iyi olmadı. Ünal Başkan ile 2 yıl başarı şampiyonluk, araya seçim girdi tekrar duraklama dönemi oldu. Sonrasında normal döneme geldik. 3 tane kıymetli başkan adayı çıktı, normal döneminde seçim yaptık ve şampiyon olduk.

Adnan Polat'ın idari yönden ibra edilmemesini nasıl yorumluyorsunuz?
Ona yorum yapmamak lazım. Çünkü Adnan Polat'ı başkan yapmış genel kurul Adnan Polat'ı ibra etmedi. Adnan Başkan'a da söyledim. Tek tek insanlara kırılabilirsin ama genel kurula kırılma gibi bir şey söz konusu olamaz. O gün de olay yanlış idare edildi. Adnan Polat da iyi bir takım kurdu, iyi bir hoca getirdi. Rijkaard'ı getirdiği zaman aradım kendisini tebrik ettim. Ama bazı şeyler uymadı, yönetiminde kopukluklar vardı. Futbolcu, teknik adam önemli ama bir detay. En önemlisi yönetimin birlikteliği takım olmasıdır. Bunu sağladığı zaman başarı geliyor. Yönetim sadece masa başında değil dışarda da beraber olmalı.

Abdurrahim Albayrak ile birlikte çalışmak nasıl bir durum?
Benim için mutluluk verici bir şey. Abdurrahim Albayrak sadece Galatasaray'ı seviyor diye değil. Albayrak sonuçta büyük bir işadamı. O sevecenliğinin yanı sıra büyük bir mesuliyeti var. Sadece futbolcu ile iyi ilişki kuruyor diye değil. Büyük bir konumu idare ediyor. Ünal Başkan döneminde büyük tecrübe kazandı. Bu sene çok daha rahat çalıştık ve gerçekten bir başkan yardımcısı hüviyetinde başarıyla yönetti. Hamza Hocayı göreve getirirken tek derdimiz teknik değil, idaride sıkıntımız vardı. Abdurrahim Albayrak'la beraber bunu da öngördük.

Transferde hangi bölgelere takviye olmalı?
Belirli bölgeden ziyade Şampiyonlar Ligi'nde katkı sağlayacak oyuncular olmalı. Bir A planımız, B Planımız ve C planımız var. Yeni gelen yönetim teknik heyetle beraber çözecektir bu işi.

Yasin'i devre arasında kiralıyordunuz. Kalışını kim sağladı?
Hamza Hoca ile birlikte kendi sağladı. Öncesinde kadroyla giremiyordu. Satmak için değil, oynaması için kiralık düşünüldü ama o geldi ve burada oynadı. Şampiyonluğa katkı yaptı.

Abdurrahim Abayrak dışarıdan bu yönetimle çalışmalı mı?
Onu Abdurrahim'e sormak gerek. Bence her başkan Abdurrahim Albayrak ile çalışmak ister, ben başkan olsam isterdim.

TFF ile gerginlik bitti mi?
Zaten bir gerginlik yok. Benim her dönem rakiplerle ve federasyon başkanı ile yöneticilerle ilişkim iyi oldu zaten, öyle de olması lazım. Bizim işimiz bu sahada (Eliyle Türk Telekom Arena'nın zeminini gösteriyor) zaten gerektiği şekilde de yaparız bu mücadeleyi.

İsmail Kartal'ın Başakşehir maçından sonraki Galatasaray'ın şampiyonluğuna dair sözlerini nasıl yorumlarsınız?
Ağır bir yük ve sorumluluk altındaydı. Kolay değil, zor bir yarıştı. 3 takım kıyasıya yarıştı bence 3 takımda şampiyonluğu hak edecek performans gösterdi. Biz birazcık daha fazla hak ettik kendi içimize dönüp, kenetlenmeyi sağladık. Dış etkilerden takımı koruduk. Zaman zaman Fenerbahçe ve Beşiktaş bizden iyi de oynadı. Her takım şanssızlıklar da yaşadı.

Aziz Yıldırım son açıklamasında şike ile ilgili konuşurken lafı Galatasaray'a getirdi?
Bunlara cevap vermek istemiyorum. Yöneticiler gerginliği tırmandırmadan mücadeleyi saha içine çekmeliyiz. Bu sene mücadele sadece saha içinde oldu.

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER