Ali Gürbüz dopingi bilerek mi kullandı?
Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi Ali Gürbüz'ün dopingli çıkması hakkında açıklama yaptı
Sedefçi, belediyede düzenlediği basın toplantısında, 652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerde üst üste üçüncü kez başbehlivan olarak altın kemerin daimi sahipliğine hak kazanan fakat dopingli çıkmasından dolayı altın kemeri iade etmesine karar verilen Ali Gürbüz'ün, kemeri Edirne Belediyesine teslim ettiğini söyledi.
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde 1998 yılından bu yana doping kontrolü yapıldığını belirten Sedefçi, "Bu seneye mahsus bir olay değil.15 yıla yakındır rastgele pehlivanlardan kan numunesi alınır. Numuneler pozitif çıkınca Türkiye Güreş Federasyonu ile görüştük. Maalesef çok sevdiğim, değer verdiğim, altın kemeri almasının hakkı olduğunu düşündüğüm Ali Gürbüz'den kemeri almak zorunda kaldık" diye konuştu.
- Başpehlivan unvanı Balaban'a geçecek
Sedefçi, Gürbüz'ün dopinge ihtiyacı olmayan bir pehlivan olduğunu söyledi.
"Ali, babası Recep Gürbüz'ün pehlivan oğlu. Aslan gibi yiğit bir insan. Dopingi bilerek kullandığına inanmıyorum" diyen Sedefçi, bu durumun Gürbüz'ün bir rahatsızlık sonucu iyileşmek için aldığı bir ilaçtan kaynaklandığını düşündüğünü vurguladı.
Gürbüz'ün dopinge ihtiyacı bulunmadığını vurgulayan Sedefçi, "Allah yardımcısı olsun. İki senelik cezası çabuk geçer. 2019'larda bakarsınız altın kemerini ben takarım. Belediye başkanı olacağımı bildiğim ve Edirne halkının destek vereceğini bildiğim için ben takarım diyorum" dedi.
Sedefçi, başpehlivanlık unvanının da yönetmelik gereği ikinci olan İsmail Balaban'a geçeceğini, Balaban'a altın kemeri emaneten gelecek günlerde vereceklerini kaydetti.
- 2002 yılında da altın kemer geri çağrılmıştı
Sedefçi ayrıca doping haberlerinin ardından güreş ağalığından vazgeçtiğini duyuran Süleyman Mecek'in de ağalık bedelini belediyeye yatırdığını söyledi.
Gürbüz'den alınan altın kemerin ebedi altın kemere sahip olan bir pehlivandan alınan ilk altın kemer olduğu ancak 2002 yılında başpehlivan olan Savaş Yıldırım'ın dopingli çıkması nedeniyle emaneten giden altın kemerin o yıl Yıldırım'dan alınarak Hasan Tuna'ya verildiği öğrenildi.
- "Adımı değiştirir Hamdiye yaparım"
Sedefçi, Edirne'ye 3 ülkeden görülebilecek bir kule yapma hayalinin olduğunu, bunu er geç yapacağını söyledi.
İhaleye çıktıklarında Sayıştay tarafından açılan bir soruşturmanın ardından motivasyonun düşmesi nedeniyle kule yapımını ertelediklerini ifade eden Sedefçi, şöyle konuştu:
''Yasal boyutta Sayıştay denetçileri yapılan işi denetler, bizim denetçiler biz daha işi yapmadan denetlemeye kalktılar. Arkadaşlarımızdan savunma istediler, işin önü tıkandı. Arkadaşlarımızda bu işten imtina ederek, 'İhaleden vazgeçelim' dediler. Memurlarımın psikolojisini de anlayarak ihaleyi iptal ettik. Kule ikinci bahara kaldı.
Ben, 'Bu kuleyi yapamazsam adımı Hamdiye yaparım' dediğimi hatırlıyorum. Edirne bunu bilsin. Bu kuleyi yapamazsam adımı 'Hamdiye' olarak değiştireceğim. Eğer Edirne halkı bu onurlu görevi verirse, vereceğine inanıyorum, bu kule 2016'da yapılacak. Cumhuriyetin simgesi bu kente kuleyi dikeceğiz. Osmanlı başkentiyle Cumhuriyet kentini birleştireceğiz ama Edirne halkından kule projesini geciktireceğimiz için özür anlamında bir engelliler merkezi ve bir de kültür merkezi projemizi halkımıza armağan edeceğiz.''