Abdullah Avcı görüşme ihitiyacı duymadı
A Milli Takım'a veda ettikten sonra ilk kez konuşan Oğuz Çetin bomba açıklamalar yaptı.
A Milli Takım'a veda ettikten sonra suskun kalan Oğuz Çetin,
"Hep ahlaki davrandım. Kötü adamlığı hak etmiyorum. Ama
sebebini biliyorum; kamuoyunda ne kadar varsan, o
kadarsın" dedi.
Avrupa Şampiyonası hayaline play-off'taki Hırvatistan maçlarıyla
veda eden A Milli Takım bir kabuk değişimi yaşadı.
Hiddink'in ardından yardımcısı Oğuz Çetin de Ay-Yıldız'a veda
etti. Tecrübeli teknik adam, görevi bıraktıktan sonra suskunluk
içine girdi. Hiddink'ten bile daha çok o eleştirildi. Bu
sessizliğini Bugün'e bozarken, A'dan Z'ye her şeyi samimiyetle
konuştu.
Söz şimdi savunmanın;
"70 kez milli formayı giydim. Fatih Terim ve Hiddink döneminde 80 kez milli maçlarda antrenör olarak görev aldım. Değerli iki insanla uluslar arası deneyimimi yükselttim. İkinci dönemde sorumlu yardımcı olarak görünmüş olsam da. TFF'nin kurumsal yapılanmasında idari ve teknik olarak bu koordinasyonu sağlayan kişiydim. TFF ben ve benim gibileri insana yatırım yaptı. Kamuoyu baskısıyla 6.5 yıllık bu yatırım sonlandırıldı."
"Kendi öz eleştirimi de yapıyorum. Kamuoyunda ne kadar varsan, o kadarsın. Ne kadar bilgili olursan ol! Türkiye'nin en bilgili mağdur teknik adamı benim. Çünkü kendimi anlatmadım. Ama üzerinizde birisi varken kamuoyuna bir şey anlatamıyorsunuz. Ahlakıma sığmaz. Ona rahatsızlık vermemek gerekir. Sizi, başınızdaki insan anlatmalı."
"Benim bulunduğum yerde başka biri olsa, çok daha agresif şekilde kendini gösterir. Ama ben Alman eğitimi aldım. İnşaat mühendisliğim var. Kafa analitik çalışınca, Türkiye'deki sisteme ayak uyduramayabiliyorsun. Konuşup, kendime kamuoyu oluşturma gayreti içinde olmadım. Karşılığını, kamuoyuna karşı kimliksiz kalarak aldım! Bana biçilen o kimliksizliği hak etmiyorum."
"Bana biçilen kötü adam rolü çok rahatsızlık veriyor. Dünyada bir ilk olarak hoca başarısız olunca yardımcı antrenörün istifa etmesi de benim başıma geliyor. 10 yaşından beri mücadele ediyorum. Futbol oynarken İTÜ'de okudum. 4 yılda bitirdim. Hayatın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu yüzden ailemin huzuru her şeyin önünde. Onlarla mutlu oluyorum. Futbolcuyken beni kimse gece kulüplerinde göremezdi. Etrafımdaki futbolculara bakışım yeterdi. Bugün de hayatım farksız. Ailem her şeyin önünde. Onlar sağlıklı ve huzurluysa, şükretmek gerek"
KADROYU KİM YAPTI?
"Kadroyla ilgili her zaman fikrimi söyledim. Etkin oldum. Ama kim ne derse desin, tek sorumlu olarak en son kararı Hiddink verdi. Çünkü kendi futbol felsefesi var"
RAPOR BIRAKILDI MI?
"Oynadığımız 80 maçın ayrı ayrı kitabını yaptık. Federasyonda çok önemli birimler kurup bıraktık. Abdullah Avcı görüşme ihtiyacı duymadı ama bu bilgilerden yararlanabilir. Milli takımımızın teknik direktörüdür, istediği an yine bilgi aktarabilirim"
AVCI 'BİRİNCİ OLACAĞIZ' DİYOR, GERÇEKCİ
GÖRMÜYORUM[page_end]
"Dünya Kupası elemeleri farklı. En iyi ikinci uygulaması yok. En kötü ikinci direkt eleniyor. Ve Hollanda Almanya sınıfında bir takım"
"Dünya Kupası elemeleri farklı. Finallere Avrupa'dan 13 ülke gidecek. 9 grup var. Birincileri direkt katılacak. En kötü ikinci direkt elenecek. Diğer ikinciler play-off oynayacak. Avrupa Şampiyonası'nda en iyi ikinci direkt gidiyordu. Yani risk artıyor. Dolayısıyla Hollanda'da Almanya ayarında bir takım. Abdullah Avcı'nın söylediği, grup birinciliği hedefi çok gerçekçi gelmiyor bana. Bizim hedefimiz play-off'tu ve başardık. Ülke futbolunun hali ortadaydı. O maçta statta yaşananlar ortadaydı."
"Bir insanı anlamak isterseniz anlarsınız. Hiddink gerçekçi mesaj verdi. Bu da ona karşı kullanıldı. Almaya lider, bu gerçek, bunu olumsuz görüyorlar. Ama bu onları yenemeyeceğiz demek değildir. Hollanda da o sınıf bir ülke. Hedef olarak liderlik konur ama gerçekçi anlamda grup ikinciliğidir."
BİR FUTBOLCU 10 KERE İZLENMEZ
"Hiddink maça gitmiyordu, Abdullah Avcı çok gidiyor diye karşılaştırmamak lazım. Maç izlediğinde o günlük performansı görüyorsun yetenek aramıyorsun. Diyelim Necip'e bakıyorsun, bugün böyle oynadı, 4 maç sonra bak farklı olabilir. Ligdeki futbolcuyu 10 kere izlemenin anlamı yoktur. Hiddink'e haksızlık yapıldı bu konuda. Haklı olan bir yan var, 3 ay maçlara gelmedi. Sonra ligleri izleme çabasında oldu. Sonra Avrupa'da genç futbolculara baktı. Gönül isterdi ki Türkiye'de daha fazla kalsın. Bunun iki yönü var. Belki de anlaşması öyleydi. Yurtiçinde ve yurtdışında bu görevi yapacağını söylemiş herhalde. Abdullah hoca bir süre sonra maç seçmeye başlayacak."
*96'da Fenerbahçe'den ayrıldığımızda ben üzülemedim. Çünkü yakın çevremi teselli etmekten duygularımı öne çıkaramadım.
*15 yaşında Almanya'dan geldim. Kendimi aileme adadım. 16 yaşındaki oğlum Batur Bahçeşehir'de hazırlık okuyor. Kızım Buğçe de 14 yaşında ve lise hazırlıkta.
* 6-1'lik Aydın yenilgisi sonrası bir maç daha vardı. Onu da 2-1 kaybettik. Kale arkasında organizasyon yapmışlar. Tanju'yla da aramız limoniydi. Ve maç 2-1'e gelince küfür başladı. Ve tribünde annemle babam vardı! Yıkıldım.
FENER'DEN TEKLİF GELMEDİ
"Fenerbahçe ile adımın anılması sürpriz oldu. Bu çok önemli ve onur verici. Ama böyle bir konu benim nezdimde olmadı. Hiç kimseyle görüşmedim. Olacak olsaydı, mutlaka Aykut hocadan bana gelirdi. Onun bilgisi dışında bir şey olamaz. Aykut'un yoğun programı var. Bir araya geliriz. Muhtemelen bu konuyu da konuşuruz."
SEKRETER DEĞİLİM
"Ersun Yanal ile Hiddink'in görüşmemesi veya görüşmesi benimla alakalı bir konu değil. Bu da bana mal edildi. Ben kimsenin sekreteri değilim. İkisi de büyük hoca. İkisinin de felsefeleri var ve aynı fikirde olmamaları normal. Buluşmak isteyen buluşur. Biraya gelinmesi yönünde harekete geçtik ama olmadı."