Abdullah Avcı hedefini açıkladı
Slovakya maçı için ilk kez Milli Takım'ın başında sahaya inen Abdullah Avcı gelecekteki hedeflerini açıkladı..
Bursaspor Taraftarlar Derneğince yayımlanan ''Taraftarın Sesi'' dergisine açıklamalarda bulunan Avcı, Kasımpaşa'da, örf ve adetlerin son derece uygulandığı sıcak bir aile ortamında büyüdüğünü belirtti.
Hem eğitim alırken, hem de futbol topunun peşinde koştuğunu dile getiren Avcı, ''Sadece futbol değil, birçok spor dalına karşı yeteneğim olduğu söyleniyordu. Hatta liseden sonra spor akademisine yönlendirmek istediler. Basketboldan teklif almama rağmen futbolu seçtim. Çocukluğum sokak aralarında top oynayarak geçti. Üniversite okumadım ama Kasımpaşa üniversite gibiydi. Babam işçi olmamı istiyordu ama 'futbolcu olacağım' demem beni bu noktaya getirdi'' diye konuştu.
Amcasının Beşiktaşlı, babasının da Galatasaraylı olduğunu
anlatan Avcı, ''Amcam bana Beşiktaş forması aldı, Beşiktaşlı oldum.
Sonra babam Galatasaray forması alınca Galatasaraylı oldum. Ama bu
bu mesleği yaptığımız için bu duygular bir tarafta kaldı. Futbola
sadece mesleki anlamda bir oyun olarak ve nasıl geliştirebiliriz
diye bakıyoruz. Bazen dirençlerimin yıkıldığı oldu ama çalışmayı
hiçbir zaman ihmal etmedim'' görüşünü iletti.
-''Yerli hocalar olarak yabancıların önündeyiz''-
Avcı, 1990'larda açılan kurslar ve yürürlüğe giren UEFA müfredatının ardından yerli hocaların yabancıların hiçbir zaman gerisinde kalmadığına işaret ederek, ''Hatta yerli hocalar olarak yabancıların önündeyiz. Önemli olan, bizim antrenörlere verilecek sabır, zaman ve destektir. Bunlar her antrenöre verildiğinde, onlar da doğru işler yapacaktır. Bunu yapacak potansiyele sahip çok antrenörümüz olduğunu düşünüyorum. Ben de A Milli Takım antrenörü olarak Türk futboluna uzun süre hizmet etmek istiyorum. İleride yurt dışından teklif gelirse bunu değerlendiririz. Futbolcularımız yavaş yavaş gitmeye başladı. Umarım antrenörlerimiz de bunların karşılığını alırlar. Amu bunun için bize sabır ve destek gerek'' dedi.
-''Mesut Özil dışında çoğunluğu (gurbetçi oyuncular) bizim yanımızda''-
Bütün liglerdeki maçları izlemeye çalıştıklarını kaydeden Avcı, şunları aktardı:
''1980'den 1991 doğumluya kadar bütün oyuncu havuzunu çok iyi biliyorum. Ekibimiz bütün ligleri tarıyor. İsteklerimize cevap verecek oyuncular olacaksa, hangi ligde olduğu önemli değil, takımda yer alacaktır. Yeni oyuncularımız bundan sonra her zaman kadroda olacak. Kapımız her oyuncuya açık. Yeter ki istediklerimize cevap verebilsin. 'Ailelerle görüşülüp, gurbetçi oyuncular kandırılmaya çalışılıyor' diye basına yanlış şeyler yansıdı. Sadece Almanya'da 3 milyon Türk yaşıyor. Her takımın alt yapısında Türk oyuncu var. Gurbetçi oyuncular, milliyetçilikle hareket ederek, bizi seçiyorlar. Bizi tercih edenlere saygı gösteriyoruz. Etmeyenleri de anlayışla karşılıyoruz. Bir Mesut Özil dışında çoğunluğu bizim yanımızda. Onlara ilgi gösteriyoruz.''
Genç oyuncuların seyirci önünde oynamasının gelişimlerine katkı sağladığını vurgulayan Avcı, alt yapı maçlarının tesislerde oynanmasını çok sağlıklı bulmadığını söyledi. ''Stat atmosferi olması daha iyi olur'' diyen Avcı, şöyle devam etti:
''Tabii ama statü şartlarının daha iyi hale gelmesi, belli kriterleri oluşturabilir. Bu durum biraz da Türkiye'nin sosyoekonomik yapısı ile de ilgili. Ancak, kesinlikle statta oynaması, gelişime katkı sağlıyor. Bunu inkar edemezler. Bunla ilgili bir çalışma yapıyoruz. İngiltere'de mesela rezerv ligi var ve sponsoru da var. Seyirci de geliyor ama bizim şu anda fiziki şartlar buna hazır değil.''
-''Aylık 150 milyar alıyorum''
Avcı, aldığı ücretin medyaya yansıdığını belirterek, ''Ben 32 yıldır futbol hayatımda hiç para konuşmadım. Federasyon, teklifi sunduğunda ne kadar üret istediğim soruldu. Buraya para konuşmaya gelmediğimi, Türk futbolu için hizmet vermeye geldiğimi söyledim. Bizde gizli kapaklı bir şey yok. Aylık 150 milyar alıyorum'' ifadesini kullandı.
Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam ile aralarında hiçbir kırgınlık olmadığını anlatan Avcı, ''Futbolculuk döneminde beraberdik. Pro lisans döneminde de sınıf arkadaşıydık. Ders konularında Ertuğrul ile eştik. Birbirimize yardımcı oluyorduk. Çok samimi bir arkadaşımdır. Milli Takım antrenörü olduğumda ilk gittiğim kişi odur. Önemli başarılar elde etti. Şimdi bu iniş çıkış olacaktır. Çok üstüne gidilmemeli'' diye konuştu.