Adnan Polat'ı topa tuttu!
Galatasaray'da iki eski başkan Adnan Polat ile Ünal Aysal arasındaki tartışmaya Divan Başkanı İrfan Aktar da katıldı.
Divan Başkanı İrfan Aktar gündem dışı bir şekilde daha önceden hazırladığı yazılı metin ile eski başkan Adnan Polat'ı adeta topa tuttu.
Toplantı öncesinde açıklama yapan Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, sarı-kırmızılı kulübün eski başkanlarından Adnan Polat'ın basında yer alan açıklamalarını eleştirdi.
Polat'ın beyanlarında olayları ve konuları eksik, yanlış, taraflı ve gerçeğe aykırı şekilde aktardığını ileri süren İrfan Aktar, "Eski başkanlardan Adnan Polat, çeşitli üyelerimizi ismen zikredip, bu kişileri küçük düşürecek, rencide edecek ifadeler kullanmıştır. Pek çok olayı ve konuyu, eksik, yanlış, taraflı ve hakikate aykırı şekilde ifade ederek, kamuoyunu yanlış yönlendirildiği kanaati taşıyorum. Umarım bu beyanları 5 yıl içinde bazı konu ve kişileri yanlış hatırlamaktan ileri gelsin. Aksi takdirde pek çok kişi kendisine çok ağır cevaplar vererek, Galatasaray başkanlık onurunu zedeler" ifadelerini kullandı.
Aktar, Adnan Polat'ın kendisiyle ilgili açıklamalarına cevap vermeyeceğini belirterek, "Bu çeşit bir tartışmanın Galatasaray Kulübü Divan Kurulu Başkanı'na yakışmayacağını düşünüyorum. Mevlana'nın çok bilinen 'her söze verecek cevabımız vardır' tekerlemesinin devamını (ama bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye) söyleyerek, olağan dışı başkanlıktan ayrılmak zorunda kalan Sayın Adnan Polat'ı rencide etmek istemem. Adnan Polat, Galatasaray belgelerinde 33. başkan olarak kayıtlıdır. Kendisine Galatasaray markasını zedeleyecek, kulübün onur ve saygınlığına zarar verecek açıklamalardan uzak durmasını tavsiye ederim" diye konuştu.
Adnan Polat'ın mağduriyet şikayetlerinden vazgeçmesi gerektiğini dile getiren İrfan Aktar, şunları kaydetti:
"9 Mart 2011'de olağan divan toplantısında söz alan üyelerin büyük kısmı, yönetim zaaflarının ortadan kaldırılması için gereken işlere ait teklif, tavsiye ve eleştirileri dile getirmişti. Sayın Adnan Polat durumu anlamamakta ısrar etti. Bu tutumunu genel kurulda da sürdürdüğü için idari anlamda ibra olmayarak, başkanlıktan ayrılmak zorunda kaldı. Bu nedenle 9 Mart 2011 tarihli divan kurulu zaptını tekrar tekrar okuyarak, basında genel kurulu da suçlayarak, mağduriyet şikayetlerinden vazgeçmesini tavsiye ediyorum. Hepimizin bildiği bir halk deyimi vardır, 'Kendi düşen ağlamaz' diye. 9 Mart 2011 tarihli divan kurulunda başkana düşmemesi için tüm uyarı ve tavsiyeler yapılmıştı. Bu nedenle şimdi Sayın Polat'ın mağdur olduğunu ifade etmesi ve bu konudan dert yanması gereksizdir. Bu, hem kulübe hem de başkanlık makamına zarar vermektedir"
Asılsız şikayetlerin 110 yıllık Galatasaray markasını zedelediğini öne süren Aktar, "Elinizde yeterli bilgi ve belge olmadan insanların alnına 'hırsız' damgası vurmak, haysiyet kırıcı ve Galatasaray etiğine aykırı bir davranıştır. Eski başkan, yönetici, divan üyesi, üye veya taraftar... Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu beyanlar, 110 yılda inşa edilen Galatasaray markasını zedelemektedir. Elinde belgesi olan getirsin hem kulüp içinde soruşturma başlatalım hem de yargıya aktaralım" diyerek sözlerini tamamladı.
Duygun Yarsuvat'tan birlik ve beraberlik çağrısı
Eski Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, camiada yaşanan tartışmalara değinerek, birlik çağrısında bulundu.
Toplantıda söz alan Yarsuvat, eski başkanlar Adnan Polat ve Ünal Aysal'ın birbiri hakkındaki açıklamalarına değinerek, "Her gazeteyi açışta, her televizyon düğmesine basışta Galatasaray ile ilgili olumsuz haberler görüyorum. Bunun sebebi biziz. Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Bir başkan çıkıp, Galatasaray hakkında sözler sarf ediyor. Ardından başka bir başkan çıkıp, onun hakkında olumsuz sözler sarf ediyor. Galatasaray'ı bu şekilde götüremeyiz. Galatasaray, bu şekilde başarıya ulaşamaz" şeklinde görüş belirtti.
Camianın farklı sıfatlarla bölündüğünü dile getiren sarı-kırmızılı kulübün eski başkanı, şunları aktardı:
"Tartışmalar öyle hale geldi ki; Galatasaraylı, derin Galatasaraylı, liseli, o da bitti liseciler çıktı. Bunlar, Galatasaray'ı bilmiyorlar. Galatasaray'ın ilkelerini benimseyen herkes Galatasaraylıdır. Galatasaray, ilkokuluyla, lisesiyle, üniversitesiyle, spor kulübüyle, vakıflarıyla ve dernekleriyle bir kültürdür. Onun için 'Galatasaray camiası' diyoruz. Okulu olduğundan dolayı Galatasaray o kadar güçlüdür ki, kardeş kulüplerimiz okul kurmaya başlamıştır. Beşiktaş Koleji açıldı ve kapandı. Ardından dost kulübümüz Asya Kıtası'nda okul açmaya çalışmıştır. Açılan okullara kendi adını vermeye çalışmıştır ama başarılı olamamıştır, olamaz da... Galatasaray, diğerlerinden farklı bir kültürdür. Bu kültürün ilkelerini benimseyen herkes, Galatasaraylıdır. Onun için liseli, liseci, derin, sığ gibi sıfatlarla Galatasaraylıların bölünmesine müsaade etmeyelim. Bu tarz konuşmaları da özellikle başkanlık yapmış kişilerden duymayalım"
Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'ndaki toplantıya, kulüp başkanı Dursun Özbek, yönetim kurulu üyeleri ve divan kurulu üyeleri katıldı. Divan Kurulu toplantısında Tüzük Tadil Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Helvacı, bir sunum gerçekleştirdi.
Gündem maddeleri öncesinde söz alan Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Cengiz Özyalçın, son zamanlarda eski başkanların ve üyelerin basında yer alan açıklamalarını eleştirdi.
Sarı-kırmızılı kulübün kendine özgü yazılı olmayan kuralları olduğuna vurgu yapan Özyalçın, "Son günlerde bildiğimiz ve tanıdığımız Galatasaraylıların görsel ve yazılı medya yoluyla eleştirilerini anlamış değilim. Şu günlerde Galatasaray'ın içinde tarz ve üslup bozukluğu olduğunu görüyorum. Galatasaraylı, eleştirileri yaparken, demokratik yöntemlerle seçilmiş başkanına kullanacağı üslubuna dikkat etmek mecburiyetindedir" diye konuştu.
Cengiz Özyalçın, Galatasaray camiasının zor günlerde kenetlenmesi ve birleşmesi gerektiğini dile getirdi.