Adnan Polat'tan 2011 açıklaması
Galatasaray'ın eski başkanlarından Adnan Polat, kulübün şuanki durumunu değerlendirdi..
Galatasaray'ın eski başkanı Adnan Polat, 2011'de kendisine yapılanların başka kimseye yapılmadığını belirtirken, Ünal Aysal'ı sert bir şekilde eleştirdi.
İşte Adnan Polat'ın
açıklamaları;
"Ortada şeffaflık yok. Dağıtılan raporlar durumun pek de iç açıcı olmadığını gösteriyor. Borç tanımında da sıkıntı var. Çünkü borç ve yükümlülükler diye ayrılıyor. Ben borçları tüm sporculara olan borçlar, G.Saray'a mal ve hizmet satanlara olan borçlar, bonservis bedelleri, sponsorlardan, kombine satışlarından alınan avanslar, banka kredileri gibi görüyorum. Bu yüzden borcun bir milyarın üstünde olduğunu düşünüyorum. Alacaklarda çok net değilim.
Ama alacak ile borç ödenmeyeceğini de biliyorum. Gelecek 3 senenin kombineleri satılmış. 2014-15'ten sonra gelirin 100 milyon doları geçeceğini düşünmüyorum. Giderleri ise 200 milyon dolar civarında. Haliyle de kulübün önümüzdeki yıllarda sıkıntılı bir dönem yaşayacağını düşünüyorum."
G.Saray tıkandı mı yani?
"Ben başkan olduğumdan beri 2014-15 sezonunda uygulamaya girecek
UEFA mali fair play kriterlerine hazırlanmamız gerektiğini
söyledim. Maalesef dikkate alınmadı. Şimdi UEFA'nın bir
soruşturması var. İnşallah başımıza bir şey gelmez."
"SERMAYE ARTIŞI MAĞDUR ETTİ"
Ünal Aysal yolları ayırdığı yöneticiler konusunda aceleci davranmış
olabileceğini söyledi...
"O değişikliği neden yaptı anlamadım. Erken seçime gitmesi ve yeniden yaptığı yönetim onun çok lehine olmadı. Daha huzursuz bir yönetim ortamı oluştu. Bu kongrede ben çok şeyin, taşların yerinden oynayacağını zannediyorum. G.Saray'da iç barış sağlanmazsa huzur da uzun yıllar tesis edilemeyecek gibi geliyor."
Sermaye artışı da eleştiri konularından biri. Siz de aynı
yöntemi mi tercih ederdiniz?
"Yönetimin yöntemi tamamen yasalara ve SPK yönetmeliklerine uygun.
Ancak çok etik bulmuyorum. Çünkü küçük yatırımcıyı çok ciddi mağdur
etti. Ben böyle yapmazdım."
"O LEKE KALKMALI"
Bir af konusu, iade-i itibar konusu var...
"Genel kurul sizi ibra eder, etmez bu genel kurulun
tasarrufundadır. Ama 2011'deki idari ibrasızlık usulsüz şekilde
yapıldı ve bunu da Yargıtay iki defa oybirliği ile lehimize bozdu,
idari ibrasızlığı yok saydı. Biz ayrıldıktan bir ay sonra 12
kulübün ismi şikeye karıştı, G.Saray'ın ismi bile geçmedi. Bizi
idari olarak ibra etmeyenler tamamıyle siyasi nedenle bunu
yaptılar. Şikeye G.Saray'ın bulaşmaması bile olayın bir
kanıtıdır.
Evet o sene çok kötü sportif netice aldık ama G.Saray'ın ismine hiçbir zaman leke kondurtmadık. O yüzden bana kimsenin iade-i itibar verme gibi bir gücü veya yetkisi yok. İade-i itibara ihtiyacı olanlar o kongreyi o şekle getirmek için onu tasarlayan, düşünen, uygulayanlar, orada birçok terbiyesizlik yapanlardır. Onların iade-i itibara ihtiyacı var. O eylemlerle G.Saray kongresini lekelediler. O lekenin kalkması lazım."
"BENİ TARİHTEN SİLMEK İSTEDİLER"
"G.Saray benim her zaman gönlümde. Bazılarının üyeliği kadar benim
aktif görev sürem (11 yıl) var. Kulübün en kötü dönemlerinde, 'Sen
deli misin?' denirken göreve soyundum. Birinde Alp beyin
başkanlığında kulübü Faruk Süren'e sıfır borçla bıraktık. Rahmetli
Özhan Canaydın döneminde de herkes kaçarken yönetime girdim. Mart
2011 kongresinde bana yapılan terbiyesizlikler tarihte hiçbir
başkana yapılmadı.
Bugünkü yönetim bizim bıraktığımız mirası yiyerek bugünlere geldi. Dolayısıyla bu nezaketsizlikten dolayı bir şeyler söylenmesi gerekir. G.Saray beni göndermedi. İsteseydim seçime girerdim, kesin de kazanırdım. Ünal Aysal aradığında çok yorulduğumu, üzüldüğümü söyledim. Bana o yanlışlar yapılmasına rağmen bildiğim her şeyi de aktardım.
Ama ayrıldıktan sonra G.Saray hiç şikeye bulaşmamış olmasına rağmen beni karalama uğruna sahte bir mektup fotokopisiyle evimi, işyerimi arattılar. Hiç ilgim olmamasına rağmen 7 seneyle yargılattılar. Hiçbir başkana yapılmayanı yaptılar, beni iki defa disiplin kuruluna verdiler. Bana saygı gösteren çalışanların işlerine son verdiler.
Amaçları bana bir sabıka kaydı oluşturup, hak mahrumiyeti almamı sağlayarak beni G.Saray'dan tamamen silmekti. Öyle ki almanakta son dönemin tüm başkanlarının ismine, resmine yer verirlerken resmimi bile koymadılar. Bütün amaç benim G.Saray'daki sicilimi karalamak, sabıka kaydı oluşturmaktı. Ama ne yaparlarsa yapsınlar gönlümden bu aşkı asla alamazlar."