Adnan'da da Haldun'da da yürek yok!
Hıncal Uluç, Fotomaç'taki söyleşisinde Başkan Adnan Polat ve Haldun Üstünel'i Rijkaard'ın altında ezilmekle suçladı...
Hıncal Uluç, bugünkü yazısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Uluç " Adnan da Haldun da futbolu bilen adamlar ama 'Biz yanlış yaptık' diyecek yürekleri yok. Rijkaard'ın adının altında eziliyorlar" dedi.
Hıncal Uluç, Fotomaç Gazetesi'nde Bülent Can ile yaptığı
söyleşide şunları söyledi;
Futbolcu köle değil
'İnsan Hakları' denen bir şey var. Futbolcu kulüplerin alıp satacağı bir mal değil. G.Saray'ın önce Ali Turan ile görüşmesi çok normal * Kayseri yönetimi, o basın sözcüsünü yönetimde nasıl tuttuğunu açıklamak ve G.Saray kulübünden özür dilemek zorunda * Adnan da Haldun da futbolu bilen adamlar ama 'Biz yanlış yaptık' diyecek yürekleri yok. Rijkaard'ın adının altında eziliyorlar
Kayseri ile Galatasaray arasında Ali Turan krizi
yaşanıyor. Kayseri, Galatasaray'ı sözleşmesi süren oyuncuyu
ayartmakla suçladı ve hakkını arayacağını açıkladı. Galatasaray'ın,
Kayseri'den önce Ali Turan'la anlaşması doğru mu?
Diyelim 'Hürriyet gazetesi' diyelim 'Akşam gazetesi' diyelim 'New
York Times gazetesi' beni transfer etmek istiyorsa kiminle görüşür;
benimle görüşür. Diyelim 'Sabancı Grubu' diyelim Zorlu Grubu veya
Koç Grubu'nun genel müdürünü ya da CEO'sunu transfer etmek
istiyorsa kiminle görüşür? O kişi ile... 'İnsan Hakları' denen bir
şey var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin futbol konusunda
verdiği kararlar var. Futbolcu köle değil. Futbolcu kulübün alıp
satacağı bir mal değil. Galatasaray kulübü, transfer etmek
istiyorsa, talip olduğu futbolcu ile görüşür. Anlaşırsa kulübüne
der ki 'Bu arkadaşın sözleşmesi sene sonunda bitiyor. Sene sonunda
transfer ücreti ödemeden bana gelebilir. Bedava. Ama siz de bu
işten para kazanmak istiyorsanız; ocak ayında verin. Biz de size
ödeme yapalım.' Bundan daha doğal bir şey var mı? Kayseri'nin utanç
verici bir basın sözcüsü var; utanç verici!.. Ben Kayseri
Başkanı'nın yerinde olsam o kişiyi derhal atardım. Önce "Ali
Turan'ı Galatasaray'a verdik" diyor, sonra ne biçim bir fırça
yediyse, kazı çevirmeye kalkıyor, "Ben Galatasaray ile alay etmek
için böyle konuştum" diyor. Haddine mi düşmüş senin!.. Kimin
haddine düşmüş!.. Türkiye Cumhuriyeti'nde, Avrupa'da, dünyada kimin
haddine düşmüş Galatasaray ile dalga geçmek!.. Ya da Kayserispor
ile dalga geçmek. Böyle bir adamı Kayseri yönetiminde ve kulüp
sözcüsü olarak nasıl tuttuklarını Kayserispor Başkanı kamuoyuna
açıklamak zorunda ve Galatasaray kulübünden özür dilemek zorunda...
Galatasaray'ın manevi şahsiyetinden özür dilemek zorunda...
Köpeğini mi satıyorsun, arabanı mı satıyorsun!.. Ben "Ankaragücü
ile anlaştım, Ankaragücü'ne satıyorum!" Hayır satamazsın. Ali Turan
istemezse hadi sat bakalım, göreyim... Nereden dönüyor!..
Türkiye'de ne yazık ki kulüp yöneticileri hadlerini
bilmiyorlar.
İSTEDİĞİ MARŞI ÇALAR
[page_end]Avrupa'da birçok teknik adam ve birçok futbolcunun
transferi daha devre arasında belli oluyor. 'Artık bu tür
anlaşmalara alışmak gerekiyor' diyebilir miyiz?
Tabii... Adam kupa final maçında takımın başında sahaya çıkıyor,
ertesi sene, anlaşmasını yapmış, o kupa finalini oynadığı rakip
takımın başına geçiyor.
Kimse de kalkıp 'Acaba maçı satar mı?' diye
düşünmüyor.
Ben şimdi Hürriyet ile anlaştığımda Sabah'ı satar mıyım!.. 'Çok
kötü yazılar yazayım ki millet çok kötü yazılar okusun ve Sabah çok
kötü' desin, ondan sonra Hürriyet'te beni okusun!.. Böyle bir şey
olabilir mi? Bunlar çok ucuz, insanlık dışı düşünceler. Üstelik de
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu konuda aldığı kararlar var.
Bosman kararları, futbolcunun kişiliğinin kulüplerin çok önünde
olduğunu saptadı. Artık bunun ötesinde herhangi bir şey yapamazsın.
'Futbolcu mal değil' diye karar aldı Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi... FIFA'nın, UEFA'nın bütün çırpınmalarına rağmen...
Bu aşamada Ankaragücü'nün Ali Turan'a talip olmasını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ankaragücü bence Kayseri'nin bir tezgahı... Galatasaray ile 'alay
etme' kafasındaki adamların yönetiminden her şey beklenir. Ayrıca
da Ali Turan istemedikçe onu hiçbir yere veremezler. Ali Turan 3 ay
oturur, haziranda elini kolunu sallaya sallaya Galatasaray'a gelir,
biter gider iş.
Galatasaray idmanında bir gazetecinin telefonunda
Fenerbahçe marşı çalması Arda'nın tepkisini çekti. Arda çıkışında
haklı mı?
[page_end]Arda da hata... Benim telefonumda ne çalacağına kimse
karışamaz. İster Fenerbahçe marşı çalarım, ister Fransız marşı
çalarım. Kimse karışamaz. Gazetecinin yaptığı doğru mu; o da değil.
Hele Galatasaray'ı izleyen bir gazeteciysen oraya Fenerbahçe marşı
ile gitmek, Kayserispor'un yöneticisinin açıklaması gibi
Galatasaray ile dalga geçmek gibi bir hava yaratır. Doğru değil.
Ama onun yaptığının doğru olmaması Arda'ya haşlama hakkı
vermez.
SORUN RİJKAARD'DA
Kewell'ın sözleşmesi sezon sonunda bitiyor ve henüz bir anlaşma
sağlanamadı. Kewell'ın gitmesi Galatasaray'ı nasıl
etkiler?
Sorun teknik direktör! Sorun Rijkaard da olduğu zaman, Kewell
Galatasaray için önemli değil. Kewell şimdi niye oynuyor
Galatasaray'da? Baros sakat da ondan. Baros sağlamken Kewell takıma
girebiliyor muydu? Yedek oturuyordu. Son dakikalarda oyuna giriyor,
vakit kazanmak için oyuna sokuluyordu. Baros sakatlandı da Kewell
takıma girme imkanı buldu!..
Galatasaray'da Rijkaard ile ilgili bir sıkıntı
görünmüyor.
Takımın başında kalmaya devam edecek. Çünkü Galatasaray'da, ne
Adnan Polat'ta, ne Haldun Üstünel'de 'Bu takım ilk yarıyı 10 puan
önde bitirmeliydi, niye lider bile olamadı' sorusuna cevap
verebilecek yürek yok. 'Kafa yok' demiyorum. Adnan da Haldun da
futbolu bilen adamlar. Ama yürek yok. 'Biz yanlış yaptık, yanlış
adam getirdik' diyemiyorlar. Rijkaard'ın adının altında
eziliyorlar.