Futbolda çamur adam serüvenleri belli ki bu yıl da devam
edecek..
Haysiyet ve onurdan yoksun olan bir futbol ortamındayız.
Futbolun dengesini bozan, verdiği yanlış kararlarla puan cetvelini
belirleyen Ali Palabıyık gibi hakemler yüzünden..
Onurlu duruşun simgesi adaletli olmaktır, Gözünün önündeki
kırmızı kartlık faul pozisyonlarında doğru karar vermektir. Eyyamcı
hakem olmamaktır. Ama, Palabıyık gibiler, bir değil iki tane kasti
olarak Trabzonsporlu Peraira ve Kuço'nun arkadan ayağa basma
pozisyonuna kırmızı kartı veremez, çünkü yürekleri yetmez. Mert
değiller. Amacı doğru karar vermek değil, maçı dengede tutmak. Ev
sahibi takıma sempatik gözükmek ve görmek istemediği
pozisyonlarda gözlerini kapatmak..
Oysa, futbolun adaletini temsil eden dürüst bir hakem, kurşuna
dizilmeye giderken bile gözlerini bağlatmaz..
Korkaklığın sembolü kim diye sorulacak olursa eğer;
taaak diye zil butonuna basarak, Ali Palabıyık derim. Pekii;
Futbolda adaletli maç yönetmeyen hakem kim diye sorarsanız? yine
"Ali Palabıyık" derim.
Ali Palabıyık, doğru gördüğünde düdüğünü çalmaktan korktuğu için
cesur zannedebilinir!.. Pozisyonun siren çaldığı yerde, Ali
Palabıyık düdüğünü çalamıyorsa, cesur değildir..
Ligin 2. yarısının başlamasıyla birlikte yine boyaları akan
hakemler, maskesi düşen yüzler ve aynı sahneler devam ediyor.. Bu
demektir ki; puan cetvelinin bütünlüğünü, oynanan futbol değil,
hakemler belirliyor. Diğer taraftan ise; 2 haftadır, Galatasaray
maçlarını yöneten hakemler, korku burnunda dolaştıklarından
verdikleri yanlış kararlarla Galatasaray'a 3 er puanlık katkı
sağlıyor. Osmanlıspor'un net golü sayılmıyor, Galatasaray'ın
ofsayttan attığı gol, Galatasaray'ın hanesine 3 puan olarak
yazılıyor. Alınan puanlar haram mıdır, helal mi? bilinmiyor.
Trabzonspor - Fenerbahçe maçına gelince:
Aykut Kocaman'ın Valbuena ve Elif Elmas'la oyuna başlamayıp,
Hasan Ali ile orta saha kurgusu düşüncesiyle hatalarından
vazgeçmediğini gördüğümüz maçta;
Fenerbahçe'nin önemli eksiklerine ve Aykut Kocaman'ın oyuncu
seçiminde yanlış tercihlerine rağmen, Fenerbahçe'nin farklı
kazanacağı maç beraberlikle sonuçlandı. Bu duruma ilk yarı da iki
net kırmızı kartı göstermeyen Ali Palabıyık'ın sonuca etkisi tamdı,
Ali Bey maçı dengede tutmak istedi. Öyle de oldu.
Adalet evrenin ruhudur..
Hakemler listesinde Ali Palabıyık'ın ismi hala orada duracak mı,
bilinmez.!
Sevginin kurduğu futbolu, futbolun adaleti devam ettirir.
Hakem hakikatın tarafında olmalı. "Dürüstlük"
de; eğitimle değil, bir hakemin içinde olmalı!
Ali Bey, verdiğiniz yanlış kararlarla hakemliğin onurunu yere
düşürdünüz.. Lütfen eğiliniz ve yerden alınız.