Andre Santos'a göre Pereira'nın sorunu

Şu sıralar İsviçre’nin FC Will takımında oynayan, 2010-2011 sezonunda Gaziantepspor’a attığı son dakika golüyle Fenerbahçe tarihinin unutulmaz oyuncuları arasına giren Santos Habertürk'e konuştu.

"ARTIK DAHA TECRÜBELİYİM"

“Gençken kafanız daha farklı çalışıyor tabii ki. Daha değişik düşüncelerle futbol oynuyorsunuz. Yıllar geçtikçe hem futbolcu karakteriniz hem de kendi karakteriniz oturuyor. Her geçen gün yeni bir şeyler öğreniyorsunuz. Fenerbahçe’de oynadığım yıllara göre elbette daha tecrübeliyim. Hala güçlü ve formda olduğumu söyleyebilirim. Fenerbahçe’ye geldiğim dönemle bugünü kıyaslarsak mental olarak bana kalırsa biraz daha iyi durumdayım.”

"O AN GERÇEKTEN İNANILMAZDI"

“Ben Fenerbahçe’de çok güzel goller attım. Sivas’a attığım gol, Gençlerbirliği’ne, Bucaspor’a attığım goller çok güzel gollerdi. Baktığınızda gerçekten Gaziantep’e karşı attığım gol belki de kariyerimin en kolay ama en özel golüydü. O an gerçekten inanılmazdı. Aslında çok fazla anlatamam o anı çünkü gerçekten anlatılmaz yaşanır bir andı. Çok çetin bir maçtı ve son dakikada belki de şampiyonluğu getiren gol olmuştu.”

"KALBİM TÜRKİYE’DE KALDI"

“O sezonun sonunda ayrılmak zorundaydım. Tamamen büyük bir mücadele vererek kazandığımız bir şampiyonluğun ardından ne yazık ki şartlar onu gerektirdi. Ama şu anda olsa kesinlikle ayrılmazdım. Çünkü o dönem ben ayrıldım fakat kalbim Türkiye’de kaldı. Ben eskisi gibi sadece futbol oynayan bir çocuk değilim. Ben hayatımda çok hata yaptım ama bu olaya hata demek doğru değil. Futbol size yaşattıklarıyla hayatınıza bir yön vermenize sebep oluyor. O anda da öyle bir tercih gerekliydi. Pişmanlık değil ama şu anda olsa kesinlikle ayrılmazdım.”

"BU ZİYARETİM BENİM İÇİN BİR SINAVDI"

“Fenerbahçe’de iyi işler yaptığımı düşünüyorum. Aslında izlediğim Beşiktaş derbisi benim için bir sınavdı. Çünkü stada gittiğimde orada başkanın, yöneticilerin, futbolcuların, taraftarın bana karşı olan sevgilerini ve ilgilerini gördüm. Örneğin o gün Volkan beni gördü, direkt kucakladı. Gökhan, Caner ile konuştuk. Başkan beni çağırdı, görüştük. Sadece bunlar değil, herkes bana sevgiyle sarıldı. Gördüm ki ben burada iz bırakmışım. O yüzden bu sınavı başarıyla geçtiğimi düşünüyorum. Ve zaten bu yüzden de Fenerbahçe camiası benim için hayatımın sonuna kadar çok özel kalacak.”

"VAN PERSİE'NİN TEK SORUNU OYNAMAMAK"

“Robin van Persie kendisini fazlasıyla ispat etmiş bir oyuncu. Arsenal’de, M.United’da devamlı oynamış. Fenerbahçe’ye gelip oynamadığı zaman haklı olarak üzülüyor. Futbol aşkla yapılan bir iş. Siz de yaptığınız işten mutlu olmadığınızda kazandığınız parayı hak etmediğinizi düşünmeye başlıyorsunuz. Eminim ki O’nun hocasıyla hiçbir problemi yoktur. Problem saha içinde çünkü Van Persie oynamak istiyor.”

"AZİZ YILDIRIM ÇILGIN BİR BAŞKAN"

Andre Santos, konuşmalarında başkan Aziz Yıldırım’a ayrı bir yer ayırdı... Brezilyalı yıldız başkan Yıldırım’a övgüler yağdırarak, “Derbiye geldiğimde Aziz Yıldırım beni gördü ve hemen yanına çağırdı. Bana çok sıcak davrandı. Bu beni gerçekten çok mutlu etti. O gerçekten hayatının tamamını bu kulübe adamış, vaktinin çok büyük bir kısmını kulübü için harcayan bir başkan. O’nun gibi çılgın bir başkan ben hayatım boyunca görmedim. O kulübü için her zaman en iyisini yapmaya çalışan ve futbolcularıyla fazlasıyla ilgilenen bir başkan” ifadesini kullandı.

"AYKUT HOCA’YLA SIKINTIM YOKTU"

Santos, Aykut Kocaman ile ilgili olarak ise “Teknik direktörle yaşayacağın tek sorun seni oynatmamasıdır. (Gülüşmeler) Oynatmadığında da birazcık üzgün olursun, trip atarsın. Tek sorunumuz oydu. Onun dışında bir sorunumuz olmadı abartıldığı gibi. Hatta bizim Aykut Hoca’yla güzel bir anımız vardı. Şampiyonluk yarışının son dönemlerinde Aykut Hoca’nın çok sevdiği bir saati vardı. Ben de ona ‘Eğer şampiyon olursak o saat benim olacak’ demiştim. Daha sonra şampiyon olduk ve beni gördüğünde saati çıkarıp benim koluma taktı. Fenerbahçe’den ayrıldığımda çok üzülmüştüm ve gidip kendisiyle görüşüp ona bol şans diledim. Kendisiyle hiçbir sıkıntım olmadı oynamamam dışında” şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'Yİ KENDİ TAKIMIM GİBİ DESTEKLEYECEĞİM"

“Türkiye’nin EURO 2016 elemelerinde bazı maçlarını izleme şansı buldum. Gerçekten çok kaliteli oyunculardan oluşan bir milli takım. Nasıl ‘Brezilya’dan sonra en sevdiğim ikinci ülke Türkiye’ dediysem, Avrupa Şampiyonası’nda da Türkiye’yi destekleyeceğim. Hem de kendi takımımmış gibi destekleyeceğim. İspanya belki gruptaki en güçlü takım olarak görülebilir fakat Türkiye’nin çıkamayacağı bir grup olmadığını düşünüyorum. Umarım bu turnuvada çok iyi bir derece elde eder Türkiye.”

"CANER İLE BENZİYORUZ"

“Caner her geçen yıl performansında bir artış gösterdi. Gerçekten çok teknik bir oyuncu. Bana benzeyen yönleri de var gerçekten. Oyun düşüncemiz ve görüşümüz benzerlikler taşıyor. Caner gerçekten çok teknik ve akıllı bir oyuncu.”

"BÜTÜN DÜNYANIN İZLEDİĞİ LİG"

“Aslında bu seneye baktığınızda Konyaspor, Başakşehir, Kasımpaşa, Akhisar gibi takımlar çok iyi performans sergiliyorlar. Bu da Türkiye Ligi’nin kalitesinin arttığını gösteriyor. Türkiye Ligi’nde bence artık sadece 3 büyük takım yok. Türkiye Ligi’nin gerçek bir kalitesi var ve bütün dünya tarafından izlenen bir lig olma yönünde ilerliyor.”

"TEK DİLEĞİM F.BAHÇE’NİN ŞAMPİYONLUĞU"

“Bu sezon kesinlikle Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını istiyorum. Beşiktaş da gerçekten çok iyi bir takım. Derbide de izledim canlı olarak. Bana kalırsa şu anda şampiyonun kim olacağını söylemek için erken fakat benim gönlümden geçen tek şey Fenerbahçe’nin bu sezon şampiyonluk ipini göğüslemesi.”

"TRİBÜNDEYKEN ATEŞİ DAHA FAZLA HİSSETTİM"

“Derbide ilk kez 2 yıl boyunca önlerinde oynadığım o çılgın taraftarların içerisindeydim. Bu benim için gerçekten çok harika bir deneyimdi. Tribünde olunca Fenerbahçe taraftarının ateşini daha fazla hissediyorsunuz. Onlar gibi heyecanlanıyorsunuz. Ben de fazlasıyla heyecanlandım ama tabii ki bugüne kadar hep sahada olan kişi olarak bu maçta da saha içinde olmayı tercih ederdim.”

"FENERBAHÇE TARAFTARI EŞSİZ"

“Fenerbahçe taraftarını çok seviyorum ve onların desteklediği bir takımda oynamış olmaktan gurur duyuyorum. Çok değişik, tüyleri diken diken eden bir duygu bu. Stada gittiğimde herkes benimle fotoğraf çektirdi. Avrupa’da beni gören F.Bahçeli taraftarlar bana selam veriyor. Sosyal medyadan devamlı bana desteklerini iletiyorlar. ‘Seni unutamıyoruz, seni özlüyoruz, seni çok seviyoruz’ diyorlar. Bunlar gerçekten inanılmaz ve çok özel duygular. Gerçekten eşi benzeri olmayan bir topluluk Fenerbahçeliler.”

"BURADAKİ SICAKLIK İSVİÇRE’DE YOK"

“Brezilya’dan sonra en sevdiğim ülke kesinlikle Türkiye. İstanbul’a aşığım diyebilirim. Buraya ilk senemde çok hızlı bir şekilde adapte olmuştum. Hiç zorlanmamıştım. İlk senemde 13 gol atmıştım. İnsanlar beni çok iyi ağırlamış, bana karşı çok iyi davranmışlardı. Bugün aslına bakarsanız İsviçre’de hissetmediğim o insan sıcaklığını Türkiye’de fazlasıyla hissedebiliyorum. Çünkü dünyada her ülkede böyle sıcaklık hissedemezsiniz. Sıcakkanlı insanları bulmak zor. Ne zaman boşluğum olsa Türkiye’ye geliyorum. Arkadaşlarımla görüşüyorum. Fenerbahçe’yi, başkan Aziz Yıldırım’ı ziyaret ediyorum. Fenerbahçe ismi benim hayatımın sonuna kadar olacak. Sadece Fenerbahçe değil, İstanbul ve Türkiye de benim hayatımın sonuna kadar olacak.”