Fenerbahçelilerin Anıtkabire çıkmaları şov için yapılmış bir
ziyarettir.
Oysa bayram değil seyran değil Fenerbahçelilerin Anıtkabir
ziyaretinin esas nedeni başkadır.
Bir takım kişilerin taraftar dernekleri üzerinden "Türkiye
için adalet, Fenerbahçe için adalet" sloganıyla
Anıtkabir'e yürüyüş düzenleyip anıtkabir özel defterine de
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesinden alıntı yapılarak
".....yolun yolumuz andın andımız olacaktır."
şeklinde yazılması oldukça ilginçtir. Zira M. Kemal Atatürk
'' Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zaman da ahlaklı
olanını severim'' demişti. Bu sözden hareketle şike
davasından ceza alanların bir nevi ahlaksızlık olarak nitelenen bu
suçtan yargılanan ve ceza alanların anı defterine " Yolun
yolumuz andın andımız olacaktır." diye yazması ne derece
doğru bir davranıştır.
Futbol Federasyonu’nda yöneticileri şike yapmaktan ve teşvik primi
vermekten ceza alan ve bu cezalar Tahkim Kurulu tarafından da
onanan bir kulüp başkanının, daha baştan beri kendisine kalkan
aramasına müsade edilmemeli. Keza daha önce Fenerbahçe kalkan
yapılıyordu yetmedi şimdi Atatürk kalkan yapılıyor. Ergenekon /
Balyoz Davaları’ndan mahkum olan komutanlar kalkan yapılıyor ve
kendisini onların arasında gösterme senaryosu, militanlaştırdığı
taraftar kitleleri ve medyadaki yandaşları aracılığıyla sahneye
konuyor itirazım buna!
Yapacak bir şey olmayınca son çare anıtkabire koşuyorlar. Kaldı ki
yüz kızartıcı bir suçtan mahkum olmuş birinin, Atatürk’ü ve
Atatürkçülüğü kalkan yapmasına daha fazla müsaade edilmemeli.
Nitekim UEFA aynı iddialardan ceza verdi, spor hukuku ile ilgili
anlaşmazlıkları çözmek için kurulmuş olan, uluslararası spor tahkim
mahkemesi CAS cezaları onadı!
Yetkili Türk Mahkemesi, bir de "çete" damgası vurarak ceza verdi ve
Yargıtay onadı! Anıtkabire gitmekle şike davasından
kurtulunmaz!
Fenerbahçeliler Atatürk'e derdini anlatacağına gitsinler UEFA
önünde eylem yapsınlar. Lakin koşacak bir yerleri kalmayanlar son
çare olarak Anıtkabire gitmektedir. Ayrıca Türk yargı kararları
için Anıtkabire çıkıp, küçük çocuklar gibi şikayet etmekle
"Atatürkçülük" olmuyor maalesef. Atatürkçülük
yüzeysel bir şekilcilikten çok, modernist bir akılcılıktan, kendi
sistemini dahi sorgulama yetisinden, düşünme, analiz etme gücünden
gelir. Bazı kişiler kendi menfaatlerine dokunan konularda kalkan
olarak kullanabilmek için bazıları da mahkeme kararlarından
kurtulabilmek için Anıtkabiri bir şov alanı olarak benimsemiş
insanların anlamsız davranışıdır.
Atatürk kimseden medet ummamayı öğretmek istemiştir fakat bazı
kişiler Anıtkabir'den bile medet umar hale gelmiştir.
Atatürkçü gibi gözüküp Anıtkabire gitmekle şike davasından
kurtulunmaz!