Arda Turan Candaş Tolga Işık'a konuk oldu
Arda Turan, Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Bunu Konuşalım programına konuk oldu.
Atletico Madrid'e gittiği günden bu yana birçok başarıya imza atan ve özellikle bu sezon takımında adeta yıldızlaşarak ülkemizin gururu haline gelen Arda Turan, Kanaltürk ekranlarında Candaş Tolga Işık'ın sorularına samimi yanıtlar verdi.
ARDA TURAN: KADINLAR BENİ BEĞENMEZ-İZLE
ARDA TURAN: TÜRKİYE'YE DÖNMEK AKLIMIN UCUNDAN GEÇMİYOR-İZLE
İşte Arda Turan'ın açıklamaları...
Bu başarı hikayenin sahibinde çok bir şey yok aslında... İyi çalışan bir insanım. Bunu da anlatmayı çok sevmem. Küçüklükten şu ana kadar geldiğim zamanda hayallerimin olduğu yerdeyim. Hayallerimi o zaman söyleseydim gülerlerdi. Şükürler olsun ki hayallerimi gerçekleştirmede ailemin, çevremin çok fazla katkısı olmuştur.
"ARDA SEVDİKLERİNİ MUTLU ETMEK İÇİN
YAŞAR"
Arda dürüst bir adamdır, az yalan söyler. Para onun için çok fazla
ifade etmez. Sevdiklerimizi mutlu etmek için yaşar... Sofralarımız
hep dostlarla birliktedir.
Biz evde aile gibiyiz... Ata, Filinta ve Nursel abla olarak. Çok güzel bir hayatımız var ekip olarak. Nurseli abla evde geç kahvaltı yapanlara çok kızıyor, özellikle Oğulcan'a.
"BENİM İÇİN LA LİGA ŞAMPİYONLUĞU ÇOK
ÖNEMLİYDİ"
La Liga'yı kazanır mıyız diye sordu Ata, ben de "Şampiyonlar Ligi
olur da La Liga çok zor"demiştim. Allah'a şükürler olsun ki oldu.
Benim için bu şampiyonluk çok önemliydi. Messi'li, Ronaldo'lu bir
lig... Atletico Madrid içinde olan tüm ekibimize çok teşekkürler
ederim.
"SIMEONE SAKATLIĞIMI SÖYLEDİĞİM İÇİN
TEŞEKKÜR ETTİ"
Şampiyonlar Ligi'nde ağrım olsa da, lifim kopsa da oynayacaktım.
Ancak ağrım bir türlü geçmedi... Sağda oynayacaktım muhtemelen,
Ronaldo ve Di Maria'nın karşısında. O da çok zor olacaktı.
Oynasaydım muhtemelen çok çabuk oyundan çıkardım. Costa nihayetinde
çok erken oyundan çıkmak zorunda kaldı. Simeone de bu konuda
teşekkür etti. Çünkü her oyuncu o seromoniye çıkmak, o maçta
oynamak isterdi. Ben sakatlığımın ciddiyetine varıp hocanın da
hamlesini yemek istemediğim için oynayamayacağımı ilettim.
"FİNAL MAÇI HALA RÜYALARIMA
GİRİYOR"
Şampiyonlar Ligi finali gece rüyalarıma giriyor... Sağa sola dönüp,
"O topu çıkarabilir miydik" diye düşünüyorum. Çok da fazla düşünmek
istemiyorum ama yine de zaman zaman aklıma geliyor.
"ŞAMPİYON OLSAYDIK KUPA'YI GABİ'YLE
BİRLİKTE KALDIRACAKTIK"
Takımdaki arkadaşlarla maçtan önce konuşmuştuk. Eğer şampiyon
olsaydık kupayı Gabi'yle birlikte alacaktık. Malesef olmadı.
Büyük maçları oynamak futbolcular için daha kolaydır. Çünkü konsantrasyon çok yüksek seviyede oluyor. Ancak Almeira, Osasuna gibi maçarda çok ciddi sıkıntı yaşadık.
Ben hep dostlarım iyi olsun isterim, bilmeden hata yapabilirim... Yeri geldiğinde erdemli bir şekilde özür de dileyebilirim. Ancak böyle bir şeye çok fazla ihtiyacım olmadı şükürler olsun.
"TRANSFER MESELELERİNİ AHMET ABİ'YE
SORSUNLAR"
Türkiye'ye dönmek gibi bir planım yok. Zaten kariyer planımı
tamamen menajerim Ahmet Bulut'a bıraktım.
Atletico Madrid'de çok mutluyum ve hala kontratım da var. Benim mesuliyetim işimi yapmak... Bu konuları herkes Ahmet Abi'ye sorsun cevabını alır. Buradaki tatilimi de yeni sezona hazırlanmak anlamında iyi geçirmek istiyorum.
Hoca beni ve Koke'yi daha fazla kullanmak zorunda olduğu için hoca elinden geldiğince beni faydalı kullanıyor
"VATİKAN'A BÜYÜK SAYGI DUYARAK
GİTTİM"
Vatikan'a giderken kulüp yetkilileri istemezsen gelmeyebilirsin
dediler, "Olur mu öyle şey. Tabiki de gelirim. Hristiyan dünyasının
lideri Papa'ya büyük saygı duyuyorum" dedim. -Hem orada bir
Müslüman'ı da temsil ettim. Bana da tespih hediye etti. Ancak
Suarez tespihi çok isteyince ona hediye ettim.
''EN İYİ
ARKADAŞIM...''
Atletico'daki herkesle aram çok iyi ama en iyi arkadaşlarım Luis ve
Adrian.
Atletico'da sakatlıklar, şansızlıklar, yenilgiler... Zor
dönemlerimiz oldu. Ama önümüzdeki her maçı final havasında oynadık
özellikle ligin sonlarına doğru. Takım halinde birlik beraberlik
oluşturduk ve üstesinden geldik.
''SAKATLIĞIM GEÇMEDİĞİ İÇİN FİNALDE
YOKTUM''
Şampiyonlar Ligi'nde ağrım olsa da, lifim kopsa da oynayacaktım.
Ancak ağrım bir türlü geçmedi... Sağda oynayacaktım muhtemelen,
Ronaldo ve Di Maria'nın karşısında. O da çok zor olacaktı.
Oynasaydım muhtemelen çok çabuk oyundan çıkardım. Costa nihayetinde
çok erken oyundan çıkmak zorunda kaldı. Simeone de bu konuda
teşekkür etti. Çünkü her oyuncu o seromoniye çıkmak, o maçta
oynamak isterdi. Ben sakatlığımın ciddiyetine varıp hocanın da
hamlesini yemek istemediğim için oynayamayacağımı ilettim.
Şampiyonlar Ligi finali gece rüyalarıma giriyor... Sağa sola dönüp, "o topu çıkarabilir miydik" diye düşünüyorum. Çok da fazla düşünmek istemiyorum ama yine de aklıma geliyor. Takımdaki arkadaşlarla maçtan önce konuşmuştuk. Eğer şampiyon olsaydık kupayı Gabi'yle birlikte alacaktık. Maalesef olmadı.
''BÜYÜK MAÇLAR DAHA
KOLAY''
Büyük maçları oynamak futbolcular için daha kolaydır. Çünkü
konsantrasyon çok yüksek seviyede oluyor. Ancak Almeira, Osasuına
gibi maçarda çok ciddi sıkıntı yaşadık.
Ben hep dostlarım iyi olsun isterim, bilmeden hata yapabilirim...
Yeri geldiğinde erdemli bir şekilde özür de dileyebilirim. Ancak
böyle Türkiye'ye dönmek gibi bir planım yok. Zaten kariyer planımı
tamamen menajerim Ahmet Bulut'a bıraktım.
Atletico Madrid'de çok mutluyum ve hala kontratım da var. Benim mesuliyetim işimi yapmak... Bu konuları herkes Ahmet Abi'ye sorsun cevabını alır. Buradaki tatilimi de yeni sezona hazırlanmak anlamında iyi geçirmek istiyorum. Hoca beni ve Koke'yi daha fazla kullanmak zorunda olduğu için hoca elinden geldiğince beni faydalı kullanıyor.
"GALATASARAY'A TEKNİK DİREKTÖR OLMAK
İSTİYORUM"
Birgün Galatasaray'a teknik direktör olmak istiyorum, Federasyona
başkan olmak hayalim var. Umarım bu bilgi birikimi o zamana dek
kendimde toplayabilirim. Diego çok özel bir çocuk, yetenekleri de
ortada. Umarım Fenerbahçe'ye faydalı olur. Keşke ben dünyanın en
iyi oyuncularıyla birlikte oynasam, ki benim takım arkadaşlarım
gerçekten de dünyanın en iyileri.
"BİZDE TAKIM KAPTANLIĞINI ÇOCUK
BAKICILIĞI SANIYORLAR"
Galatasaray kaptanı olduğumda bana ağır ol vs dediler...
Atletico'ya gittim, bir baktım dans ediyorlar. Antonio Lopez'miş,
takımın kaptanı. Dedim bize yanlış anlatıyorlarmış. Bizim ülkede
kaptanlığı çocuk bakıcılığı sanıyorlar.
"ÇARŞAMBA GÜNÜ YEMEĞE GİDERSİN, CUMARTESİ
DİYE YAZARLAR..."
Türkiye'de ilk sorun eğitim, ikinci sorun basın. Gitmem de birinci
sebebim kariyer hedefimdi. Benim için "kaçıp gitti" diyorardı. Ben
de kariyerimden dolayı gitmek istedim, zaten hedefim buydu.
İspanya'da Çarşamba günü yemeğe gittin mi, "Çarşamba günü yemeğe gitti" derler. Türkiye'de Çarşamba günü gidersin Cumartesi gecesi maçtan önce gitti yazarlar.
Kadınlarla ilgili yaptığım açıklama biraz çevirildi. Kadınlar zaten beni beğenmezler... Ancak kadınlar erkeklerde bazı şeyler ararlar, onların bazıları da bende vardır demiştim.
Atletico'da oynamak için sadece iyi futbolcu olmanın
yetmeyeceğini düşünüyorum. Acun abi'yi dinlerim, Eko'yu dinlerim...
Etrafımda değer verdiğim herkesi dinlerim. O yüzden mental açıdan
da kendini geliştirmeli diye düşünüyorum.
"GALATASARAY'A 30 YAŞINDAN SONRA ZULAYI
VURMAYA GELMEYİZ"
Galatasaray bizim için hedefleri bırakıp, keyif yapmaya gelinecek
yer değildir. 30 yaşından sonra zulayı vurmaya gelmeyiz, elimizden
ne geliyorsa onu yapmaya geliriz.
"EN BÜYÜK ÜZÜNTÜLERİM MİLLİ MAÇLAR
SONRASI"
Dünya Kupası'nda oynayamamak çok kötü bir şey... Her gün hayalini
kuruyorum. En büyük üzüntülerimi milli maçlardan sonra
yaşamışımdır. Umarım Allah bana bir gün oynamayı nasip eder. Çünkü
turnuvaya gitmek orada olmaktan daha zor.
RONALDO MU MESSİ
Mİ?
Ronaldo ve Messi de çok iyi oyuncular ama benim için her zaman
Messi.
Küçükken idolüm Emre Abi olmuştur. Bana her yönden örnek olmuştur... Hem dışarda hem sahada. Beraber oda arkadaşlığı da yaptık. Hep daha iyi olmamı istemiştir, asla önümü kesmemiş çok yardımcı olmuştur.
Atletico'da başarılar sadece kalple olmaz biraz da mantık gerektiğini öğrendik. Taktik teknik anlamda çok geliştirmek lazım kendinizi.
"HAKSIZLIK KARŞISINDA SESSİZ
KALMAYIZ"
Biz küçükken mahallede her şeyi kavga ederek ve iyi futbol
oynayarak geçirdik. Sokak serserisi değiliz ancak haksızlık
karşısında da sessiz kalmayız.
Benim aslına yabancı dilim çok kötü değildir ama medya önünde pek konuşmuyorum. Bizim ülkede herkes Oxford'dan mezun olduğu için pek tercih etmiyorum. 2 yıldır hiçbir tercüman olmadan herkesle anlaşıyorum. İspanyolca'yı da çok iyi konuşmam ama konuşanları iyi anlarım. Çat pat diyelim...
''TÜRKİYE'DE EN İYİ
OYUNCU...''
Türkiye'de Oğuzhan inanılmaz iyi bir oyuncu, çok iyi bir kumaşı
var. Gökhan Töre keza öyle... Emre Çolak günümüzün en aranan
futbolculardan, umarım çok iyi yerlere gelir. Salih Uçan, Muhammed
Demir, Muhammed Demirci... En beğendiğim gençler arasında.
Henüz 14 yaşında ailemi para götürmemi sağlayan insandır Fatih
Terim. Suat Avcı, Gündüz Tekin Onay... İsmini sayamayacağım bir
sürü hocam vardır. Hepsine çok teşekkür ediyorum, çok da emekleri
vardır üzerimizde.
Ahmet Kaya'yı dinlemeyi çok severim, dinlerken de çok keyif
alırım.
Her zaman insanların üzüldüğü şeyler vardır. Bu konuda söyleyeceğim tek şey "geçmişle ilgili konuşmayacağımdır." Şu anda kalbimde nasıl biri olmasın, bir sürü sevdiğim dostum var. Şu anda çok mutluyum.... Hayatımın her döneminde mutluyum aslında ben.
Özellikle saatlere karşı ciddi bir ilgim vardır. Giyim kuşam işlerini de kendim ilgilenirim, Emre Abi'yi takip ederim, Ekrem ve Oğulcan'la birlikte alışverişe çıkarız.
''DÜNYA KUPASI'NDA
FAVORİM...''
Dünya Kupası'nda favorim Brezilya... Ama gönlüm Uruguay'dan
yana.
Türkiye'de futbol kalitesi eski kalitesinde değil. Bu kadar geride olmamızın da en büyük sebebi eğitim. Çünkü henüz spor yapma alışkanlığımız bile yok.