Arda'nın gözü Şampiyonlar Ligi'nde
Atletico Madrid formasıyla UEFA Avrupa Ligi Kupası'nı kaldıran milli oyuncumuz Arda Turan çok özel bir ropörtaj gerçekleştirdi.
"Biz hep UEFA Kupası'nın hayaliyle büyüdük. G.Saray aldığında, 12-13 yaşlarındaydım. 17 Mayıs 2000, hayatımın en özel anıydı. O gün sevinçten çok ağlamıştım. Şimdi de çok ağladım. İnanılmaz onur ve gurur verici bir olay..."
Atletico Madrid formasını giydiği ilk sezonda, Avrupa Ligi kupasını kazanmanın mutluluğunu yaşayan Arda Turan, yaşadığı duyguları kendisini Bükreş'teki final maçında yalnız bırakmayan HABERTÜRK'le paylaştı. Kaldırdığı kupa ile haklı gururumuz olan ancak sohbet ettikçe oldukça dolu olduğunu ortaya çıkan Arda, anlaşılan o ki bazılarına kırgındı...
HTSpor'dan Erhan Telli'nin özel ropörtajında konuşan, Türk futbolunun son dönemde en çok parıldayan ve en çok konuşulan yıldızı Arda Turan'ın sözleri:
"ESPRİSİNİ BİLE YAPTIM"
"Biz hep UEFA kupasının hayali ile büyüdük. Galatasaray UEFA Kupası'nı aldığında, 12-13 yaşlarındaydım. O gün sevinçten çok ağlamıştım. Bugün de sevinçten çok ağladım. Ama tabii taraftar olarak o kupayı almak çok daha farklı bir duyguydu. O küçük yaşta, o duygularla... Yani 17 Mayıs 2000, hayatımın en özel günüydü. Tabii şimdi o kupayı almak da inanılmaz onur verici ama o gün farklı bir gündü. Çünkü tarihte ilk defa bir Türk takımı G.Saray kupayı alıyor. Çok özel bir takımımız vardı. Posterleriyle büyüdüm ben o takımın. Bugün maçtan önce de birkaç espri yapıyordum hatta, 'Biz UEFA kupasının hikayeleri ile büyüdük. Alışığız o yüzden' diye... Çok şükür ki öyle oldu"
"HEMEN AİLEMİ ARADIM"
"Aileme ve ülkeme böyle bir gurur yaşattığım için çok mutlu ve huzurluyum. Kendimi onurlu ve gururlu hissediyorum. Ben insanları, ülkemi çok seviyorum. Bana dua eden ya da etmeyen herkese çok teşekkür ediyorum. Maç bitince insan önce ailesini düşünüyor. Hemen annemi, babamı aradım. Sevgili Mehmet Ağar'a da selam gönderdim. O beni, ben onu çok severim. İçeride olmasa burada olurdu. Siyasi kişiliği ile hiçbir alakam yok. Bir G.Saraylı büyüğüm olarak onu çok severim. Buraya kadar gelen Hakan Şükür ağabeyime, Yıldırım Demirören başkanıma, sayın Mustafa Sarıgül'e ve tüm dostlarıma tekrar teşekkür ediyorum.
'Şampiyonlar Ligi'ni kaldırabilirim...'
"Mantıklı biriyim. Bazı şeylerimi geliştirebilirsem, Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırabilecek takımlarda bile oynarım. Şu andaki mantalitemden çok memnunum. Birkaç şeyi daha geliştirmem lazım. Böyle savunma yapıp, biraz daha üstüne hücum gücünü eklersem ki, ekleyebiliyorum da yavaş yavaş, o zaman her şey çok güzel olacak. Üst seviyedeki oyuncularla beraber, onlara karşı koyabileceğimi düşünüyorum. Ben kendime inanıyorum. Bugün de finalde bir asist yapmış oyuncu olarak konuşuyorum zaten. Bu çok güzel bir duygu..."
'Kadıköy'de inşallah kazanırız'[page_end]
"Benim kalbim, dualarım her zaman G.Saray'la. Cumartesi şampiyonluk maçı var. Kaybedersek çok üzülürüm. G.Saray taraftarı olarak, bu maçı alacağımıza inanıyorum. İnşallah kazanır, kupayı alırız. Çok hayalim var. Ama telaffuz etmiyorum, gülünç durumlara düşebilirim! 1 sene sakattım. Ağrılardan, doğru düzgün sahaya bile çıkamıyordum. Oralardan buralara dönebilmek çok güzel. Umduğumu buldum. Çok mutluyum. Ailem, çevrem mutlu. Benim de kafam rahat."
'Gönlüme göre verdi'
En çok istediğim şey Türk bayrağını oraya çıkarmaktı. Onu da yaptım. Kupanın keyfini çıkarmak istiyorum ama, yok işte 'Bayrakla çıkıyor, samimiyetsiz' falan filan, öyle bir şey yok. İyi niyetliyim; içimden hiç kötü şey geçmiyor... Kötü düşünenler için bile geçmeyecek. Allah'a da çok şükür ki gönlüme göre veriyor"
'İyi verim sağladım'
"İspanya'daki ilk sezonumda 45'e yakın maç oynamışım. Burada çok rotasyon var. Düşünün buna Falcao gibi bir oyuncu bile dahil oluyor... İyi verim sağladığımı düşünüyorum. Kendiniz gördünüz insanların bana olan saygısını, davranışlarını... Her takım otobüsüne binişimde ilk önce benim adımı söylüyor arkadaşlarım. Biz her zaman çok coşkulu ve çok neşeliyiz"
'HIRVATİSTAN İÇİMDE YARADIR'
"Bilerek gitmediğimi falan söylüyorlar. 2 ayda bir kortizon yiyerek sahaya çıkan bendim. Milli duygularım için kimse bana laf söyleyemez..."
"Şöyle bir şey var beni üzen; 'Hırvatistan maçında ikinci sarı kartı gördü de gitmedi' falan diye... Bu içimde yaradır. Bir defa o Avrupa Şampiyonası'na en çok gitmeyi hayal eden adam bendim. Her iki ayda bir kortizon iğnesi yiyerek sahaya çıkan bendim. Bu ülkede o konu ile ilgili bir kişinin bile söz hakkı yoktur.
3-4 ay idman yapmayıp, 3-4 gün düz koşuyla o milli maçlara çıktım. Milli formaya olan duygularım için kimse bana laf söyleyemez.
'BİR TEK ALLAH'A HESAP VERİRİM'
Sadece orada, hayallerimin bittiği anda Hırvatistan'a 3-0 kaybetmek çok kötüydü. O yüzden çok üzülmüştüm. Ona bir tepkiydi. Onun dışında gösterdiğim performans bellidir. Öyle dikkat etmek lazım konuşurken. Ben her zaman Hırvatistan maçı da dahil sonuna kadar savaştım. Kim ne düşünürse düşünsün. Kalbimi Allah biliyor. Bu konularda da hesabımı bir tek Allah'a veririm"