Atilla Gökçe'den olay 3 Temmuz yazısı
Milliyet Gazetesi yazarı Atilla Gökçe; 3 Temmuz süreci, Aziz Yıldırım ve Fethullah Gülen hakkında çok çarpıcı bir yazıya imza attı.
Spor yorumcusu Atilla Gökçe; 3 Temmuz süreci, Aziz Yıldırım ve Fethullah Gülen hakkında çok çarpıcı bir yazıya imza attı.
İşte Atilla Gökçe'nin Milliyet Gazetesi'ndeki o yazısı;
Galatasaray Başkanı, "Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım'dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı.... Henüz sonlanmayan bir süreç" dedi.
Bilim insanı, hukukçu. 1961'de üniversite diplomasıyla çıktığı yolculuğu 53 yıldan beri aralıksız sürdürüyor. Bir yandan davalar, duruşmalar, dosyalar arasında koşuştururken, bir yandan da öğrencilerine yeni tezlerinde yeni yeni mesajlar veriyor, onlarla tartışıyor. Bilimsel jürilerde oy kullanıyor. Onlarca doçentin, profesörün akademik unvanını imzasıyla onaylamış büyük bir hoca o!
Koşullar, Duygun Yarsuvat'ı Galatasaray Spor Kulübü'nün
başkanlığına getirmiş. Hevesle, hayalle hazırlandığı bir rol değil
bu. Altı aylık geçici bir görev olarak bakıyor başkanlığa...
Geçen hafta Çarşamba gecesi, dostlarım Mehmet Ayan ve Ilgaz Çınar'la birlikte "Galatasaraylılar Evi"ne, onların diliyle "Cemiyet"e konuk olduk. Galatasaray Basketbol Takımı'nın geçen yıl final serisindeki son Fenerbahçe maçına çıkmamasıyla ilgili olarak olimpizm ilkelerine aykırı davranıldığını, Koç Ergin Ataman'la oyuncuların "spor yapma" hakkının çiğnendiğini, bir dava açmaları halinde o günkü yönetimden yüklü tazminat alabileceklerini anlatım.
Sonradan sohbet sırasında Yarsuvat'ın özellikle Fenerbahçe
Başkanı hakkında söyledikleri ilgimi çekti:
ÇETE SUÇU OLARAK GÖRDÜLER
"-Aziz Yıldırım, 6222 sayılı yasa kapsamında yargılandı. Normal olarak asliye ceza mahkemesinde yargılanması gerekirdi. Ama Giresunspor eski başkanı Olgun Peker'le ilgili iddialar kapsamında olayı çete suçu olarak gördüler ve ağır cezaya gittiler. Bence bu yanlıştı. Normal olarak asliye cezada yargılansaydı, tutuklanmazdı. Asliye cezada suçlu bulunsa dahi "hükmün açıklanması geri bırakılır" ve bu kadar yıpranmamış olurdu. Bu dava ile ilgili yargılama usulü kararları üç gün içinde değişti. İyi olmadı."
Yarsuvat'a "Peki bu çoraplar neden örüldü başkanın başına?" diye sordum.
Aynen şunları söyledi:
"-Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım'dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı.... Henüz sonlanmayan bir süreç!"
HASIM YA DA RAKİP DEĞİL
Başkan Yarsuvat, bunları söylerken Fenerbahçe'ye ortalama Galatasaraylıların baktığı "hasım" ya da "rakip" gözüyle bakmıyordu. Üzgün ve samimi bir tavırla sanki komşusunun başına gelen bir felaketten söz ediyordu.
Başkan'la tartışmaya girmedim. Bu 50 milyon doların bağış olarak
mı, destek olarak mı talep edildiğini sormadım. Kendi mantığımla
bunun karşılığını da bulamadım. Ne var ki Aziz Yıldırım'ın 2 Temmuz
2013 gecesi tahliyesinden hemen sonra, evinde Hürriyet yazarı
Ertuğrul Özkök'e başına gelenlerin Fethullah Hoca örgütünün işi
olduğunu anlattığını biliyorum. Ertesi gün Yıldırım, bu beyanları
yalanlamıştı, onu da hatırlıyorum.
FETHULLAH GÜLEN'İN AVUKATI'NDAN AÇIKLAMA GELDİ
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak,
Galatasaray Spor Kulubü Başkanı Duygun Yersuvat'ın sözlerini
yalandı. Avukat Albayrak, "Bu iddia kesinlikle doğru değildir.
Doğru olmayan bu iddianın hukukçu olan bir kişi tarafından dile
getirilmesi ise tam bir hezeyandır." dedi.
Avukat Nurullah Albayrak'ın açıklaması şöyle: "Bugün (17.12.2014) bir gazetede, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı tarafından; 'Aziz Yıldırım'dan 50 milyon dolar istendiği, bu paranın verilmemesi üzerine de soruşturma yapıldığı' şeklinde bir iddiada bulunulduğu ileri sürülmüştür. Bu iddia kesinlikle doğru değildir. Doğru olmayan bu iddianın hukukçu olan bir kişi tarafından dile getirilmesi ise tam bir hezeyandır. Ayrıca, bu iddianın 12 Aralık 2014 tarihinde Galatasaray Spor Kulübü'ne kesilen vergi cezasından sonra dile getirilmiş olması da oldukça düşündürücüdür. Son günlerde Cumhurbaşkanı tarafından sıkça dile getirilen 'Tarafsız olan bertaraf olur, tarafınızı seçin' tehdidi nedeniyle kamuyla doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkisi olan bir kısım kişi ve kurumların müvekkilim ve Camia mensupları aleyhine iddialarda bulunulmasının 'zorunluluk' haline getirildiğini üzülerek görmekteyiz. Açık bir iftira olan bu iddia nedeniyle tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bildiririz."