Aynı kart Saracoğlu'nda çıkar mı?

Hıncal Uluç "Ordu-G.Saray maçının alkışlanacak tek hareketi ev sahibine 5. dakikada gösterilen kırmızı karttı... O kart olmasa G.Saray sahadan zor çıkardı. Ama aynı kart Kadıköy'de çıkar mı, onu bilemiyorum..." dedi.

Hıncal Uluç, Fotomaç Gazetesi'nde Bülent Can ile yaptığı söyleşide şunları söyledi;

Ziraat Türkiye Kupası maçlarına ilgi oldukça düşük. Siz de 'zoraki izlediğinizi' söylediniz. Grup maçları yerine çift maçlı eliminasyon sistemine geçilse daha mı iyi olur?
Kupa maçları dünyanın her yerinde bitti. UEFA bunu fark ettiği için Kupa Galipleri Kupası'nı kaldırdı. Kupa 2 kalktı. Kupa 1, Şampiyonlar Ligi Kupası, Kupa 3'te UEFA Kupası'ydı. Kupa maçları o kadar itibar kaybetti ki Kupa 2'yi kaldırdı, Kupa 2'ye girme hakkına sahip olan takımları da Kupa 3'e gönderdi. Şimdi kupa geleneği nerede sürüyor; İspanya ve İngiltere'de. Onun dışında kupa maçlarına takımlar genelde yedek oyuncularıyla çıkıyor. Seyirci ve televizyon kanalları da fazla ilgi göstermiyor. Bu alakasızlığı ortadan kaldırmak, cazibeyi cazibeyi artırmak için grup maçlarını, lig sistemini koydu federasyon ve de karşılıklı maçları kaldırıp; tek maçlı bir dinamizm getirdi. Bir de büyük para ikramiyeleri koydu... Galip geldiğin zaman 100 bin dolar alıyorsun. Bu parayı kaldır, Galatasaray, Ordu'ya A2 takımıyla giderdi.

BÖYLE BİR KURAL YOK
Tekme yiyeceğini bildiği maçta Arda'yı sahaya sürer miydi? Adamın 'futbol hayatı bitiyordu' bana sorarsan... Maçın kayda değer tek hareketi hakemin 5. dakikada çıkardığı kırmızı karttır. Alkışlanacak bir hareket. Ordu-Galatasaray maçında çıkıyor o kart ama Fenerbahçe- Galatasaray maçında, Saracoğlu'nda çıkar mı; onu bilemiyorum!.. Ama hakikaten o kart çıkmasa Galatasaray sahadan zor çıkardı.

Maç sonunda Arda'nın dizlerinin altı kan içindeydi!..
Evet. Üzerinde durulması, konuşulması gereken olay buydu. 5. dakikada gösterilen kırmızı kart. Üstelik de maç erken saatlerde oynandığı için bol vakit vardı. Gazetelerin spor sayfalarında bunu bekledim ben. Hatırlıyorum; bir Dünya Kupası maçında 45. saniyede bir kırmızı kart çıkmıştı. Ben de tribündeydim. 'Bir dakika dolmadan kırmızı kart çıkar mı, çıkmaz mı!' diye uluslararası gazeteciler düzeyinde bir tartışma başlamıştı. 'Bu hareket kırmızı kartlık ama bu kırmızı kart ancak bilmem kaçıncı dakikada gösterilebilir' diye bir kural yok futbolda. Bir hareket kırmızı kart ise 10. saniyede dahi olsa göstereceksin. Medyamız da 'olaylar nasıl işlenir, nasıl sayfalara konulur' diye düşünmekten vazgeçmiş. Galatasaray'ın 10 kişilik Ordu'yu 3-0 yenmesinden ziyade orada önemli olan 5. dakikada ev sahibi ekibe kırmızı kart çıkarılmasıydı. Onun ötesinde futbol düzeyi çok düşük olunca rakip takımın ikinci ligde olması fazla bir şey değiştirmiyor. Galatasaray ile Ordu'nun arasında küme ve puan cetveli farkını belirleyen bir futbol gördün mü? Afrika'dan Türk futbolundan hiç haberi olmayan bir adamı getirsen, bu maçın yarısını seyrettirsen, 'Bunlardan hangisi Süper Lig'de şampiyonluğa oynuyor; hangisi ikinci küme takımı?' diye sorsan, ne cevap verir acaba!.. Ben bilemiyorum!.. 'Bu mu Galatasaray?' diye soruyorum!.. Bir de mor forma giymiş Ordulular!..