Aziz Yıldırım'dan Ali Koç'a cevap
Fenerbahçe'de kulübün borcuyla ilgili Aziz Yıldırım ve Ali Koç arasında gerginlik yaşanıyor. Aziz Yıldırım, FBTV'de önceki gün kulübün borcunun 621 milyon Euro olduğunu açıklayan Ali Koç'a yanıt verdi.
Fenerbahçe eski başkanı Aziz Yıldırım, Başkan Ali Koç'un
açıklamaları ve geçtiğimiz hafta sonunda gerçekleştirilen Yüksek
Divan Kurulu toplantısında konuşulan mali konularla ilgili
açıklamalarda bulundu.
Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın açıklamaları
şöyle:
"Gerek Sayın Ali Koç tarafından camiamıza sunulan gerekse Yüksek
Divan Kurulu Toplantısında açıklanan mali konulara dair bilgilerle
alakalı olarak, özellikle sosyal medyada ortaya çıkan ve camiamızın
birlikteliğine zarar vermeye başlayan tartışmalara son vermek
amacıyla yazılı açıklama yapmak zarureti doğmuştur.
3 TEMMUZ KUMPASINI ES GEÇTİ : Sayın Ali Koç,
24 Temmuz'da, ‘Camiaya Sesleniş' adlı programın başında,
Kulübümüzün, ‘3 Temmuz Kumpası' nedeniyle 2012-2018 yılları
arasında mali açıdan büyük darbe yemiş olduğunu, 2012 yılından
başlayan ve sonrasında negatife doğru giden dönem zararların
olduğunu isabetle ifade etti. Ancak programın devamında bu önemli
tespitlerden tamamen uzaklaştı, “kötü yönetimler” ve “yanlışta
ısrar” şeklinde dillendirdiği başka bir mecraya girdi ve sürekli bu
yönde açıklamalar yaptı. Şu unutulmamalıdır: yirmi yıllık
yönetimimde yönetimsel doğrular gibi yönetimsel yanlışlılar da
olmuştur. Ancak Fenerbahçe Spor Kulübü ve iştiraklerinin, mali
yapılarında, negatif yönde meydana gelen gelişmelerin ana ve büyük
sebebi 3 Temmuz Kumpası, sorumlusu ise bu kumpası kuran FETÖ
organizasyonudur. Kulübümüzün bu kumpas sebebi ile uğradığı
zararların sorumlusu FETÖ'nün bu etkisini azaltan, mazur gören ya
da görmezden gelen her türlü açıklama sadece Fenerbahçe Spor
Kulübüne zarar vermektedir. Bu nedenle FETÖ isminin dahi geçmediği
açıklamalar bu yönü ile son derece zayıftır.
SAYIN KOÇ'UN UNUTTUĞU HUSUS : Sayın Koç'a bir
konuyu da hatırlatmak isterim: Sayın Koç, 3 Temmuz'un şirket
hisselerine etkisi hususunda açıklama yaparken, kumpas öncesinde
kulübün sahip olduğu hisselerden %15'nin satılarak mevcut
borçlarımızın tamamının ödenmesi ve kasamıza da para kalmasına
yönelik çalışmamızın olduğunu unutmuş. Bu çalışmamızın sekteye
uğramasının bugün tartışılan konunun ana nedeni olduğunu da bu
yüzden kamuoyuna açıklamamıştır. Ki o süreçte Sayın Koç'un da
yönetimde olduğunu hatırlatırım...
KONSOLİDE BİLANÇO GENEL KURULDA ÜYELERE SUNULDU
:
3 Haziran 2018 tarihinde, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün 2017 yılı Mali
Genel Kurulu yapıldı. Yasa ve Tüzük gereği genel kurul
değerlendirmesine sunulan mali tablolar, 1 Ocak 2017 – 31 Aralık
2017 tarihleri arasındaki dönemi kapsamakta. Kulüp üyelerimize
gönderilen Faaliyet Raporunun 65-66'ncı sayfalarında Fenerbahçe
Spor Kulübü ve Bağlı Ortaklıklarının Konsolide Bilançosu 67'inci
sayfada Konsolide Gelir Tablosu bulunmakta. 64'üncü sayfada ise
Bağımsız Denetim ve YMM'nin Fenerbahçe Spor Kulübü ve Bağlı
Ortaklıklarının Konsolide Bilançosunu ve Gelir Tablosunu hazırlamış
olduğuna ilişkin beyanı ve bunlar üzerinde YMM-Bağımsız Denetçinin
imza ve onayı var. Konsolide Bilançonun Genel Kurul
değerlendirilmesine sunulması yasal bir zorunluluk olmamakla
birlikte 2016 tüzük değişikliği ile ilk kez bizim tarafımızdan
tüzüğe ilave edilmiş yeni bir düzenlemedir. Derneklerde aslolan
dernek denetleme kurulunun iç denetimidir. Yasa gereği iç
denetimden hukuken sorumlu olan da bağımısız dış denetim yapan
kuruluşlar değil, kulübün yasal denetleme organıdır. Kamuoyunun
bilmesini isterim ki Fenerbahçe Spor Kulübünde tüm mali kayıt ve
işlemler mevzuata uygun bir şekilde yapılmıştır. Hiçbir mali kayıt
ve işlem saklanmamış, tüm mali işlem ve kayıtlar denetlenebilir
şekilde tutulmuştur. Nitekim bu gün yeni yönetimimiz de bu mali
işlem ve kayıtlar üzerinden durum tespiti yapmaktadır. Yine
kamuoyunun bilmesini isterim ki dönemimizde bizim ile birlikte
çalışan profesyonellerimiz bugün yeni yönetimimiz ile birlikte hala
çalışmaktadır. Kulüplerde yönetimler değişler ama idari kadrolar,
yönetimlerden bağımsız olarak görevlerine devam ederler. Böyle bir
yapıda, mali işlem ve kayıtlarda her hangi bir olumsuz durumun
olabilmesi mümkün değildir. Hiç kimse mali işlem ve kayıtlarımızın
yüksek standartları ve doğruluğu hususunda en küçük bir şüphe
duymasın. FETÖ'nün en kuvvetli olduğu dönemde FETÖ tarafından
yaplan incelemelerde dahi mali işlem ve kayıtlarımızda tek bir
yanlışlık bulunamamıştı. Çünkü mali kayıt ve işlemlerimiz
yönetmimiz süresince daima şeffaf ve denetlenebilir olmuştur.
GERÇEK BORÇ: 429.000.000 EURO : Öncelikle
belirtmem gerekir ki mali uzmanlara göre bir işletmenin mali
değerlendirilmesi sadece borçlar üzerinden yapılamaz. Aktiflerin
yani varlıkların ve alacakların da mali değerlendirme yapılırken
göz önünde bulundurulması gerekmekte. Sayın Koç sadece borçlar
üzerinden bir değerlendirme yapmış ve bu yüzden mali yapıyı
olduğundan daha olumsuz bir şekilde açıklamıştır. Mali uzmanlara
göre Sayın Koç tarafından borçlar üzerinden yapılan açıklamada da
borç durumunu olduğundan daha ağır gösteren bir yöntem izlenmiştir.
Sayın Karaçam tarafından da Yüksek Divan Kurulu Toplantısında bir
kere daha kamuoyuna açıklandığı gibi 3 Haziran 2018 tarihinde
Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Kurulu'na üyelerimize sunduğumuz
Faaliyet Raporunun 66'ncı sayfasında Fenerbahçe Spor Kulübü ve
Bağlı Ortaklıklarının konsolide edilmiş borcu; 2.559.000.000.-TL
olarak gösterilmiştir. 31.12.2017 tarihindeki Euro kuru karşılığı
ile Fenerbahçe Spor Kulübünün konsolide edilmiş borçları toplamı
567.000.000.-Euro'ya tekabül etmektedir. Mali uzmanlara göre
konsolide bilançoda toplam borç olarak gösterilen borç, UFRS gereği
resmi defterler üzerinde mali teknik açısından gösterilmesi lazım
gelen kısa ve uzun vadeli tüm mali sorumlulukları ifade etmektedir.
Ödenecek gerçek borcu görebilmek için bu borçtan, bütçe
performansını etkilemeyecek yani fiilen ödenmeyecek nitelikteki
borçların düşürülmesi gereklidir. Mali uzmanların görüşüne uygun
olarak konsolide bilançoda borç kalemleri içinde gözüken ve fakat
bütçe performansı etkilemeyecek yani fiilen ödenmeyecek borç
kalemleri düşüldüğünde Kulübümüzün 31.12.2017 tarihi itibariyle
gerçek borcu yani bütçe performansına etkili olan ödenmesi gereken
borcu daha önceki beyanlarımda olduğu gibi 429.000.000.-Euro. Şunu
da ifade etmek isterim ki borcumuz 429.000.000.-Euro olsa da yine
de çoktur. Borcumuzun büyümesindeki, mali yapımızın negatif yönde
gelişmesinin en önemli faktörünün FETÖ'nün kumpası olduğunu ifade
etmekle birlikte, son iki yılda gelirlerimizin hızla azalıken döviz
kurlarının da hızla yükselmiş olduğunu da görmemiz gereklidir.
Döviz yükümlülüklerinin Türk Lirası gelirlerle finansmanında kur
artışı sebebi ile meydana gelen açık da borçlanma miktarımızın son
iki yıldaki artış sebepleri arasındadır. Bu durum UEFA tarafından
da dahi kabul edilip, mali tablolarımız bu kabule göre
değerlendirilirken Sayın Koç'un bu duruma değinmeksizin yapmış
olduğu açıklama da gerçek durumun anlaşılması noktasında yeterli
olamamıştır.
FUTBOLCULARA YAPILAN GECİKMELİ ÖDEMELER BİZE HAS DEĞİL
: Bir diğer konuya geçelim: Sayın Ali Koç,
TTK.mad.376 ile alakalı açıklamaların, KAP'a verilen raporlarda
gösterildiği halde Genel Kurula sunulan Faaliyet Raporu'nda
gösterilmediğini ifade etti. Oysaki Genel Kurula sunulan Faaliyet
Raporu'nun 75'inci sayfasında TTK.mad.376 ile alakalı açıklamanın
üstelik bizzat tarafımızca yapılmış olduğu hususu da açık bir
şekilde görülmektedir. Yine programda sporculara gecikmiş ödemeler
olduğundan bahis edildi. Sporculara, sözleşmeleri gereği yapılması
lazım gelen ödemeler sözleşmelerinde yazılı ödeme esası ile
yapılmaktadır. Daha açık ifadeyle, sözleşmelerde ortalama iki aylık
muacceliyet şartı bulunmakta. Bu şekildeki sözleşmesel düzenlemeler
yerli ve yabancı hemen hemen tüm kulüpler tarafından futbolcu
sözleşmelerinde yapılmakta ve uygulanmakta. Bu uygulama kulübümüze
has bir uygulama değil. Tüm futbol sektöründe yapılagelen yaygın
bir uygulama şekli. Bu ödemelerin, Haziran ayına sarkmış olmasının
başka bir özel nedeni bulunmamaktadır. Yeni yönetimimiz tarafından
ödenmiş, sporcu ücretlerinin de güncel borç olarak mevcut borca
ilave edilmesi de yanlış olmuştur.
SAYIN KOÇ REHİNLİ HİSSELERİ BİLİYOR
: Programda, Sayın Ali Koç tarafından toplam finansal
borcumuzun yani banka ve finans kuruluşlarına olan güncel
borcumuzun 1.7 milyar TL olduğu açıklandı. Devamında ise finansal
borçlar sebebi ile 1.4 milyar TL temlik, 1.4 milyar TL ipotek
verilmiş olduğu, ayrıca Denizbank ve Vakıfbank lehine rehin tesis
edilmiş olduğu ifade edildi. Sayın Koç açıklamadı ama ben
açıklayayım bu teminatlara ilave olarak :Benim ve yönetici
arkadaşlarımın 86.500.000.-USD, 10.000.000.-Euro ve
272.000.000.-TL.lik kişisel kefalet ve avallerimiz de finans
kurumlarına ilave teminat olarak verilmiştir.
Açıklamadan da anlaşılacağı üzere toplam borcun hemen hemen tamamı
alacak temliki ile güvence altına alınmış ve bu şekilde
ödenmektedir. Bu şekilde tahsil edilen temlik tutarı kadar borç
ödenmiş olacak ve kulübün, ödeme tutarı kadar yeniden temlik
yapması ve yeni nakit akışı yaratması mümkün olacak. Yine temlik,
ipotek ve rehin miktarının toplam borçtan misli ile fazla olması o
finans kuruluşları ile kulüp arasındaki canlı kredi ilişkisi ve
kredi limitleri ile alakalı. Yeni yönetimin, söz konusu kredi
limitlerini azaltmayı tercih etmesi halinde azalan limitler
oranında ipotek ve rehinleri çözdürmesi her zaman mümkün. Özellikle
rehinler bakımından bu imkan her zaman için mevcuttur ve rehinle
temin edilen borçlar yapılan temlikler ile geri ödendiğinden
rehinli hisselerin bankalar tarafından edinilmesi zaten fiilen de
hukuken de mümkün bulunmamakta.Bu sebeple programda açıklandığı
şekilde hakim hissedarlığın kayıp edilmesi ihtimali hiçbir şekilde
bulunmamaktadır. Kaldı ki Vakıfbank ve Denizbank rehinleri Sayın
Ali Koç'un yöneticilik yıllarında mevcut. Bir kısmı onun zamanında
tesis edilmiş. Bu yüzden Sayın Ali Koç tarafından da hisse
rehinleri bilinmekte.
GENEL KURULDA VERİLEN 150 MİLYON EURO SÖZÜ
: Sayın Ali Koç tarafından programda ve Sayın Karaçam
tarafından Divan Kurulunda dile getirilen nakit akışına ilişkin
açıklamalar maalesef tarihin her döneminde tüm kulüplerimizde olan
konular. Sayın Koç ile birlikte yönetimde bulunduğumuz 6 yıl, yine
bu yeni yönetimde bulunan Sayın Semih Özsoy ve Sayın Turan Şahin
ile birlikte çalıştığımız uzun yıllar boyunca da kulübün nakit
akışı, bugünkü ile benzer durumda gerçekleşmiştir. Kulübün nakit
akışına ilişkin durum, Sayın Koç ve bu arkadaşlarımız tarafından
yakinen bilmekte olup, programda bize has yeni bir durum gibi
bahsedilmesi şaşırtıcıdır. Önemli bir noktayı hatırlatmak isterim
ki Genel Kurul'da yeni dönem için kulübe borç yazılmayacak şekilde,
kendi kaynaklarım ve sponsorlar vasıtasıyla 150 milyon Euro'luk bir
kaynak girişini sağlayacağımın sözünü vermiştim. Bu kaynağın boyutu
ve bir bölümünün sponsorluklardan sağlanacak olmasının nedeni, hem
nakit akışını sağlamak hem de UEFA mali fair play sözleşmesine
uygun kar/zarar neticesine ulaşabilmekti. Tarafımca koyulacağı sözü
verilen kaynağın boyutu ve dağılımına ilişkin çalışma bugün halen
kulüpte çalışan konunun uzmanı profesyoneller tarafından
yapılmıştır. Açıklamalarından anlaşılmaktadır ki Sayın Koç, kulübe
50 milyon USD hibe edecek, buna ilave olarak kısa vadeli banka
kredisi olarak 50 milyon USD yeni borç ve Factoring yolu ile 50
milyon USD yeni borç temin ederek, toplam 150 milyon USD kaynak
yaratacak. Kulübün nakit akışını ve sermaye sorununu da bu şekilde
çözecek. Sayın Koç'un genel kurulda benim 150 milyon Euro
karşılıksız hibe vaadim üzerine söylemiş olduğu 150+1 sözünü
ilerleyen yıllarda yerine getireceğimi düşünüyorum.
AÇIKLAMALAR KAOS ORTAMI YARATTI : Programda
Sayın Koç tarafından yapılan açıklamalar, son iki yılda maça
gitmeyin, ürün almayın diye motivasyonu azaltılmış camiamızın,
kulübümüze mali desteği konusunda kuvvetli bir şekilde kenetlenmesi
ve bu konuda yeniden motivasyonu yönünde atılmış bir adım olarak
görülebilir. Ancak sunulan abartılı rakamların ve olduğundan daha
olumsuz şekilde gösterilen mali tablonun bir vadeden sonra camianın
moral ve motivasyonunu bozacağı her şeyden de önemlisi kulübün
itibarını zedeleyeceği endişesini taşımaktayım. Nitekim açıklama
sonrasında medyada bir kaos ortamının oluştuğunu ve bundan da
Fenerbahçe Spor Kulübünün zarar gördüğünü görmekteyim.
BEKLENTİM VE İSTEĞİM ‘ÖZLENEN' FENERBAHÇE
: FETÖ'nün savcılarına, hakimlerine ‘dar ağacında
olsam bile son sözüm Fenerbahçe' demiş bir Fenerbahçeli olarak
yeniden aday olmakla kulübüm için görevden kaçmadığımı bir kez daha
gösterdim. Dönemimde kulübümüzün tüm mali kayıtları ve işlemlerinin
doğruluğuna hiç kimse tek söz edemez. Söz ettirmem. Namuslu
profesyonellerimiz ile birlikte mali kayıtlarımızın şeffaf ve hesap
verilebilir olması için var gücümüz ile çalıştık. Bizimle bügüne
kadar çalışmış tüm yönetici arkadaşlarımız bu hususun doğruluğuna
şahid olmuştur. Bu konulara ilişkin olarak, amacı belli kişilerin
sosyal medyadaki gayretinden hiçbir şey çıkmaz. Sosyal medya etkisi
önemli olmakla birlikte gerçek tektir ve sosyal medya ile gerçek
başka bir istikamette değişmez. Neticede başkanlık yarışı bitti.
Genel kurulumuz seçimini yaptı. Sayın Ali Koç ve arkadaşları büyük
bir teveccüh ile seçildi. Artık sistematik olarak şahsımı
karalamaya, itibarsızlaştırmaya bir son verilmesi gereklidir. Yeni
yönetimizin de geleceği görüp, sorumluluk alarak buna müsaade
etmemesi, imkan vermemesi gerekmektedir.
Bu andan itibaren bir Fenerbahçe taraftarı olarak yegane beklentim,
vaadlerine uygun olarak, yeni yönetimimizin, Fenerbahçe'yi her
vesileyle ve özlemle yad ettikleri geçmiş günlerimizdeki başarılara
bir an önce kavuşturmalarıdır.
SİNA AFRA OLAYI VE BUNUN MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNDEN
AÇIKLANMASI : Genel Kurulda Sayın Sina Afra ile
alakalı açıklamalarda bulunurken Sayın Koç, şahsımı yalancılıkla
suçlamıştı. O gün bu açıklaması beni üzmüştü. Ancak gelinen noktada
Sayın Sina Afra'nın Sayın Koç tarafından Fenerbahçe Futbol A.Ş.
yönetim kuruluna üye olarak hem de 3 Temmuz akşamı atanması, kimin
yalancı olduğunu herkese gösterdi ve üzüntümü bir nebze de olsun
azalttı. Fenerbahçe'ye ve şahıslarımıza yapılan FETÖ kumpasını
meşrulaştıran sosyal medya paylaşımlarının, Sayın Koç tarafından
‘milliyetçi duygular' ile söylenmiş masumane sözler olarak
değerlendirilmesi ve savunulması benim için ayrı bir üzüntü sebebi
oldu. Bu konun değerlendirmesini de Fenerbahçelilere
bırakıyoruz.
TARİHİMİZİ İNKAR ETMEYİN, ÜNİVERSİTE PROJESİNİ HAYATA
GEÇİRİN : 20 yıl önce mabedimizi, kulübümüzün
kasasında bir lira yokken inşaya karar verdiğimizde bunun hayal
olduğunu söyleyenler çoğunluktaydı. Bugün 50.000 kapasiteli
stadyumumuzda, taraftarımızın kırdığı kombine rekorlarını açıklayan
Sayın Koç, üniversite projemizi, mali gerekçeler ile gerçekleşmesi
imkansız bir hayal olarak görmekte. Tarihimiz, gerçekleşmesi ilk
başta imkansız gözüken ve büyük Fenerbahçe taraftarının eşsiz
gücüyle gerçekleşen büyük hayalleri yazmakta olup, mali gerekçeler
ile isteklisi yüzlerce kişi ve kuruma olumsuz cevap verildiği halde
Kulübümüzün kurmasına izin verilen üniversite projemizin
durdurulmuş olması tarihimizin inkarıdır. Beklentim bu hatalı
karardan en kısa sürede dönülerek, kuruluşunda Sayın Koç'un da
imzasının bulunduğu üniversite projemizin bir an önce hayata
geçirilmesidir."