Bakan Özak'ın gönlündeki hoca
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, arayışları süren (A) Milli Futbol Takımı teknik direktörlüğüyle ilgili yerli hoca istediğini yineledi
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, arayışları süren (A) Milli Futbol Takımı teknik direktörlüğüyle ilgili, ''Yabancının geldiği zaman da bir yabancıcılık çekeceğini düşünüyorum. Her zaman söyledim; ben yerliden yanayım. Ama Futbol Federasyonu bu konuda yetkilidir, ona da saygı duyuyorum'' dedi.
Swissotel'de gerçekleştirilen EURO 2016 adaylık logosunun
tanıtımın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özak,
milli takım teknik direktörlüğü için yerli-yabancı tartışmalarıyla
ilgili kendisinin düşüncesinin ne olduğu sorusuna şu yanıtı
verdi:
''Futbol Federasyonu özerk bir federasyonumuz. Sporda demokrasiyi getirerek, hükümetin elindeki yetkiyi federasyonlara verdik. Bu, demokrasi anlayışımızın bir sonucu. Biz diyoruz ki, her spor kendini yönetsin, seçsin, denetlesin. Futbol Federasyonumuzun yöneticileriyle ben bu konuda aynı düşüncede olmayabilirim, zaten yetkili onlar. Ama ben eski bir sporcu olarak, spordan gelen bir kişi olarak, şu anda da devletin bir bakanı olarak, hep yerliden yana olduğumu söyledim. Artık Türkiye'de bu işi yapacak insanlarımız var. İnsanlarımıza güvenmemiz lazım. Teknik adamlarımıza güvenmemiz lazım.''
Sadece milli takımın başına getirilecek teknik adamla bu işi geçiştirmenin doğru olmayacağının altını çizen Devlet Bakanı Özak, gelecek 10 yılla ilgili plan yapılması gerektiğini kaydederek, şöyle devam etti:
''Türkiye şunu sorgulamalı; neden iki oyuncumuz Avrupa'da oynayamıyor da neden 200, 300 Avrupalı kalitesi düşük oyuncular Türkiye'ye geliyor? Bu kadar genç nüfusa sahimiz, futbolu seviyoruz. O halde altyapıda çok büyük organizasyon eksikliğimiz olduğu kesin. Sabırla, çok uzun vadede dünyanın en iyi altyapı organizasyonlarını Türkiye'ye getirerek ve Türk antrenörlerini yetiştirerek hiç olmazsa önümüzdeki 10 yılla ilgili plan yapmamız gerekiyor. Ben en çok bunu bekliyorum. (A) Milli Takım'ın başına kim gelirse gelsin, belli futbolcular ve sporcularla ve belli kaliteyle birlikte olacağı için çok büyük değişiklik olacağını düşünmüyorum. Yabancının geldiği zaman da bir yabancılık çekeceğini düşünüyorum. Her zaman söyledim, ben yerliden yanayım. Ama Futbol Federasyonu bu konuda yetkilidir, ona da saygı duyuyorum.''
''BUNDAN SONRA OLUMLU GELİŞMELER OLACAKTIR'
[page_end]
Türkiye'deki futbol ortamında yaşanan tartışmaların adaylık sürecinde bir dezavantaj olup olmadığı sorusuna ise Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, ''İçerideki birlikteliği dışarıya iyi sunmak lazım. Bu eleştirilerin dozu fazla. Bunların çok önemli olumsuzluk getireceğini düşünmüyorum ama Futbol Federasyonu'nun bütünlüğü, destek görmesi, burada bize önemli katkı sağlayabilir'' diye yanıt verdi.
Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesinin sadece yasalarla mümkün olmadığını, eğitimin büyük önem taşıdığını vurgulayan Özak, şöyle devam etti:
''Bu konuda sporu yönetenlerin, futbolu yönetenlerin, medyamızın, yöneticilerin, teknik adamların ve sporcuların ifadelerine, konuşmalarına, tavırlarına çok dikkat etmesi gerekiyor. Bu konuda olumlu gelişmeler olacağını düşünüyorum. Herkes artık bu konuya duyarlı. Rüzgar ekenler fırtına biçtiler, bunu da gördüler. Herkes bu konuda akıllandı diyorum. Bundan sonra olumlu gelişmeler olacaktır diye düşünüyorum. Bu olumlu gelişmelerin Türkiye'nin imajına ve bu organizasyonun alınmasına katkısı olabilir diye düşünüyorum.''
''TÜRKİYE'Yİ ÇOK ŞANSLI GÖRÜYORUM''
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Türkiye'nin EURO 2016'yı alma konusundaki şansını çok yüksek gördüğünü ifade etti.
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada, Avrupa'da ve dünyada yükselen bir yıldız olduğunu ifade eden Faruk Nafiz Özak, şöyle konuştu:
''Türkiye yükselen bir yıldız, bu coğrafyada, Avrupa'da ve dünyada. Bunu kabul etmek lazım. Önemli organizasyonlarda Türkiye var. Nabucco'nun dümeninde var. Güney akımda çok etkili. NATO'da son derece önemli. G-20'nin çok önemli bir üyesi. Çok başarılı bir dış politikası var. Ekonomisi gayet iyi. Demokratik, laik, sosyal hukuk devletiyle bu coğrafyaya örnek bir ülke. Futbol ligimiz de dünya ligleri arasında son derece önemli bir lig. Genç nüfusumuz, spora ve futbola olan tutkumuz, fiziki şartları yerine getirmedeki çabukluğumuz ve yeteneğimiz, bu konudaki duyarlılığımız, Avrupa'daki 5 milyon çalışanımız ve işverenimiz, velhasıl tüm kriterlere sahip bir ülke Türkiye. Türkiye'yi o bakımdan çok şanslı görüyorum.''