Beşiktaş yazarları da mest etti

Süper Lig'in 18. haftasında Portekizli yeni transferlerini gerçek anlamda ilk kez görücüye çıkartan Beşiktaş, Bucaspor'u 5-1 gibi farklı bir skorla mağlup ederken gelecek adına heyecanlandırdı.

Güntekin Onay (Vatan): Liverpool'dan daha iyi...

BU takım Bucaspor karşısında çok kolay pozisyona girdi. Ancak hala zamana ihtiyacı var. Kalite sorunu yok. Bu kadronunun ülke standartlarının çok üzerinde olduğunu kabul edelim ama takım olmak da çok kolay değil. Kupadaki Trabzonspor sınavı ve önümüzdeki haftaki İBB karşılaşması Beşiktaş için daha belirleyici ve ciddi bir sınav olacak. Bu 2 karşılaşma Beşiktaş'ın kendini gerçek anlamda sınayabileceği maçlar olacak.

Oktay Karacan (Zaman): Mümkünlü Arena

Özellikle ilk yarıya bakarak "Los Galacticos" oldukları söylenebilir ama yıllardır bu ülkenin futbol hafızasında süper oyunun tanımını total oynayan Barcelona yapıyor. Hızlı, isabetli paslarla oynayan bitirici vuruşlarıyla, yüksek topa sahip olma oranı, kendine güveni ve bitmeyen enerjisiyle imrenilen Barcelona'nın bir başka versiyonu gibi ilk yarıdaki Beşiktaş, sahadakiler sırayla Gutileşiyor, Q7'ye dönüşüp, Simao olabiliyor. Almeida'dan Guti tipi paslar, Simao'dan Quaresma dörtlükleri geliyor. Önde onlarca uzunlu, kısalı, enlemesine, boylamasına isabetli pas izleten, sahanın her yerini dengeli kullanarak, her adamın kendi bölgesi dışında da kendi ortalamasının üzerine çıktığı müthiş bir takım oldu Beşiktaş..

Turgay Demir (FotoMaç): Kim tutar Kartal'ı?

Bakmayın siz yeni formaların gri oluşuna takım çok renkli. Hava bükücü, su bükücü, toprak bükücü, top bükücü hepsi burada. Q7 topun da rakibin de ayarını bozuyor. Öyle ters çalımları, topuk hareketleri var ki karşısındakinin tekmeyi yapıştırmaması (!) mümkün değil. Ne diyelim Allah nazardan saklasın. Guti özellikle ilk yarı müthişti. Sanki kafasının dört bir yanında gözleri var. Sola bakıp sağa atıyor, arkasından geleni hissediyor, mesafe tanımaksınız nokta atışı pas veriyor. Öyle 8-10 değil, kırk metredeki arkadaşının ayakkabısının bağcıklarına gönderiyor topu. Aurelio müthiş, her yere yetişiyor, Simao aynı şekilde. Hem topu iyi kullandı, hem de golünü attı. Takımın havası değişti, Nobre de kendine geldi. Fernandes de taş gibi. İkili mücadelelerde ayakta kalmayı biliyor. Uzun sözün kısası Beşiktaş Türk futbol tarihinin en önemli hücum hattını oluşturmuş durumda. Bu takım 17'de 17 yapar mı bilemem ama çok gol atar, çok maç kazanır ve maalesef çok tekme yer. Çünkü rakibi çaresiz bırakıp öfkelendiriyorlar. Not: Bu muhteşem taraftarın önünde bu takımı durdurmak ve de İnönü'den hırpalanmadan çıkmak hiçbir rakip için kolay olmaz. Benden söylemesi.

Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Bu Kartal çok farklı

Beşiktaş'taki en büyük değişiklik gol probleminin artık ortadan kalkmış olması. Öyle oyuncular var ki her biri başlı başına tabelayı değiştirebilir. Schuster ikinci yarıda 3 değişiklik yaptı. Almeida'yı çıkardı Bobo'yu aldı. Nobre'yi çıkardı Fernandes'i aldı. Guti'yi çıkartıp Ernst'i aldı. Giren oyunculara dikkatinizi çekerim. Çıkanlar mı daha iyi yoksa girenler mi? Beşiktaş hem kaliteli hem de alternatifli çok geniş bir kadroya sahip. Ve futbolcular artık formanın çok daha pahalı olduğunu anladı.

Schuster bu kadroyu iyi kullanırsa Beşiktaş taraftarını çok mutlu günler bekliyor demektir. Oyuna sonradan giren Fernandes'i de ben çok beğendim. Oyunun iki yönünü de çok iyi beceriyor. Defansta da var ofansta da. Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Bu Beşiktaş keyifle izlenecek bir kadroya sahip.

Güven Taner (Star): Eserse deviriyor

Beşiktaş düdükle birlikte tayfun gibi esmeye başladı. Hani tayfuna bir ad koymak istersek rahatça "Quaresma" diyebiliriz. Esme yönü sağ kanattı. En sağlam savunmayı silkeleyecek nitelikteydi. Almeida'nın dağıtıcı özelliği, Nobre'nin dolaşarak ele avuca sığmazlığı, Simao ve Guti'nin hemen her topa akıl yükleyişleri, takımca önde basma ilkesi, Beşiktaş'ı maçın egemeni yapıverdi. Erken gol, Buca'ya bir tepki duygusu verdi, açıldı. İşte bu sırada Beşiktaş'ın takım savunmasının sınavı vardı. Ve açıkça belirtmek gerekir ki bu sınav notu iyi değil takımın. Sanki savunmayı ciddiye almıyorlar. Alan daraltmayı önemsemiyorlar. Ya da beceremiyorlar! Araya çok adam kaçırıyorlar. Bu zaafları zorlu bir rakip karşısında çok canlarını yakar.

Metin Tekin (Sabah): Çok iyi başladılar

Böylesine farklı bir skordan sonra bile Beşiktaş'ı defansif anlamda eleştiriyoruz ama ligin ilerleyen haftalarında savunmasında sorun yaşayabileceği için söylüyoruz bunu.

Dün geceki etkili Beşiktaş'ta yetersiz oyunuyla Almeida, vasat Simao ve iyi performanslarıyla Guti ve Nobre dikkat çektiler.

Biraz da Almeida'dan bahsedersek; gerçekten sahada duruşu ile albenisi var Portekizli'nin. Ama performansına baktığımızda kafamızda soru işaretleri oluşmuyor değil. Kenarda da Bobo'nun olduğunu düşünürsek ileriki haftalarda Bobo mu Almeida mı sorusu sıkça gündeme gelebilir Beşiktaş'ta.

Dün gece gerçekten rakibine göre çok üstün bir Beşiktaş izledik. Bunu yaratan yıldızlar topluluğu Beşiktaş'ın oyunu muydu yoksa rakibin Bucaspor olması mıydı? Bunu ilerleyen haftalar bize çok net bir şekilde gösterecektir.

Rıdvan Dilmen (FotoMaç): Guti ilaç gibi
Bir yanda yaptığı transferlerle yıldızlar topluluğu haline gelen Beşiktaş, diğer yanda ligin sondan ikincisi Bucaspor. Üstelik maç İnönü'de, o olağanüstü taraftarın önünde oynanıyor.

Durum böyle olunca Beşiktaş maça çok hızlı başladı. Deyim yerindeyse ilk 20 dakika Bucaspor'a top göstermedi. Sanki ağır sıklet bir boksör ile 48 kiloluk boksörün maçı gibiydi.