Bir çiftlik evinden daha fazlası: La Masia
Klişe bir tabirle Barcelona bir kulüpten daha fazlası. La Masia da bu fazlalardan sadece biri...
Barcelona'nın son yıllardaki büyük çıkışın en büyük sebebi kuşkusuz altyapı sistemi.
Barcelona Kulübü'nin La Masia adını verdiği altyapı okulunda
mnik takımlarda oynayan futbolcuların pek çoğunun gelecekte bir
büyük takımda oynamasına kesin gözüyle bakılıyor. Hatta bazıları
birkaç sene sonra Barcelona A Takımı'nın formasını giyecek.
Fitbol dergisinden Ekrem Okumuş, La Masia'yı ve okuldaki sistemi ayrıntılarıyla kaleme aldı.
Bazı önemli mottoların dillere pelesenk olduktan sonra kullanılmasının klişe olarak değerlendirilmesine karşıyım. Hele ki o sözler yerinde kullanılıyorsa. O halde söylüyorum: Hayatfutbola fena halde benzer...
Her insan -imkanlarının el verdiği seçenekler dahilinde- dilediği restorana gitmekte, dilediği çevrede bulunmakta, dilediği şehirde yaşamakta özgürdür. İnsanların hayata bakış açısı yaşamındaki tercihleri belirler. Bu durum futbol için de geçerli değil midir? Herkes istediği takıma sempati besleyebilir.
Kimisi için futbol F.Bahçe’nin çubuklu formasıyken, kimisi için Metin Oktay’dır, bazısı için de Beşiktaş Çarşı’da toplanmaktır... Yine bir klişe tabirle futbol asla sadece futbol değildir. Kimse sadece sahadaki oyun için bir takıma gönül vermez öyle değil mi?
Ben desteklediğim kulübe değerler üzerinden yaklaşıyorum. Benim için anlamlı olan değerlere sahip kulüplere sempati duyuyorum veya onları destekliyorum. Barcelona da onlardan biri. Yukarıda yazdıklarım, geçtiğimiz ay Santiago Barnebeu’daki El Clasico’nun başlangıç düdüğü çalmadan önceki Barcelona sevgimi sorgulama esnasında kafamdan geçen düşünceler. Real Madrid’in mabedindeydim ve neden Real değil de Barcelona’yı destekliyorum diye sorguladım. Klişe bir tabirle Barcelona bir kulüpten daha fazlası. La Masia da bu fazlalardan sadece biri...
El Clasico’da takımlar sahaya çıktığında Real Madrid’de yedekler dahil bir tek Jese’nin alt yapıdan yetişmiş olduğunu öğrendim. Barcelona’da ise bu sayı 7’ydi. Lionel Messi, Andres İniesta, Sergi Roberto, Sandro Ramirez, Sergio Busquets, Munir El Haddadi ve Gerrard Pique, Barcelona oyun anlayışının ana karakterleri La Masia çıkışlıydılar.
La Masia kelime anlamı olarak Çiftlik Evi demek. Klişe tabirle herkesin futbolcu fabrikası olarak nitelendirdiği sistemi ben Barcelona’nın tohum deposu olarak görüyorum. Temelleri 1979 yılında Johan Cruyff’ın emekleri ile atılan La Masia, o günden bugüne 600’e yakın futbolcu yetiştirdi. Total futbol oyunu sistemini benimseyen yapı sayesinde Barca, ilk dönemlerinde 8 yılda 10’un üzerinde kupa kazandı. Son 10 yılda Barcelona’nın dünya futbolunda devrim yapmasının ana kaynağı da şüphesiz La Masia. Alınan kupalar, yetiştirilen futbolcular La Masia’nın nicelikleri. Barcelona’yı Barcelona yapan ana unsur ise nitelikte saklı.
La Masia’ya erken yaşta alınan çocuklara sadece yetenekleri ile derecelendirilmiyor. Zira karakter, kültür ve derslerdeki başarı da La Masia’da önemli kriter. Yeteneği ne kadar üst düzey olursa olsun derslerdeki başarısızlık çocuğun takımdan kesilmesine sebebiyet veriyor. Tevazuluk da bu sistemin en büyük parçalarından biri. Bunu La Masia’dan yetişen Barcelona A takımındaki futbolcularından görmek mümkün. En dikkat çeken özelliklerden biri de çocuklara empati kazandırma tekniği. Gerçek mevkisi forvet olan defansa, orta saha olan kaleye, kale olan santrafora geçmesi gibi takım içi empati gücünü arttıracak çalışmalar yapılıyor. Ve yaş kategorisi ne olursa olsun total futbol oyun anlayışı benimsenerek 4-3-3 oyun sistemi ile çıkılıyor maçlara. Başarıya tapmamak da sistemin esaslarından.
La Masia’da performans, başarıya yönelik ölçüt olarak ele alınmıyor. Ve işte bunların hepsi Cruyff’un eseri...
Bana göre Barcelona şehrinin kaderine tesir etmiş iki önemli isim var. Antoni Gaudi yapıtlarıyla, inşa ettiği evlerle şehre karakter kazandırırken; Cruyff ise basit bir çiftlik evine kazandırdığı mantalite ile Barcelona şehrinin futbol takımını sadece bir futbol takımı olmaktan öteye taşıyor. La Masia, El Clasico başlamadan önce kendime sorduğum “Neden Barcelona’yı destekliyorum?” sorusunun 10 larca yanıtından sadece biri. Herkes futbola kendi penceresinden bakar. Yazının başında da belirttiğim gibi, kimse sadece sahadaki oyun için bir takıma gönül vermez. Bu yüzden Real Madrid benim gözümde makyevalizmi, popülizmi ve her zaman sonuç odaklı olmayı simgelerken Barcelona ise ekip olmayı, tevazuyu, sistemi temsil ediyor. Ve yine benim için Real Madrid form, Barcelona ise klastır...