Her maç sonrasında birilerini karalamak ne
kadar basit hale geldi. Şunu söylemekten çekinmiyorum. Takımlar
Fenerbahçe karşısına çıkarken daha motive çıkıyor ama Fenerbahçe şu
anda Galatasaray’ın pozisyonunda olsa da bu değişmezdi. Fenerbahçe
şampiyonluğa giderken onu engelleyip Trabzonspor’u şampiyon yapmak
gibi bir niyetleri yok. Öyle olursa zaten ligimizi izlememizin
anlamı olmaz. Her takım kendi işine bakıyor ve sahada elinden
gelenin en iyisini yapmaya gayret gösteriyor. Hedefi olmayan
takımlar daha rahat oynuyor ama rahatlık bazen lehte bazen aleyhte
oluyor.
Bu sene Fenerbahçe ve Trabzonspor
şampiyonluğu sonuna kadar hak eden iki takım oldular.
Keşke iki kupa olsa da ikisine de birer tane versek. Fenerbahçe’li
ve Trabzonspor’lu oyuncuların saha içerisindeki vermiş oldukları
gayret takdire şayan niteliktedir. Trabzonspor’da Colman, Yattara
ve Cale biraz daha diğer arkadaşlarına uyum sağlamış olsa
Trabzonspor şu anda daha rahat ve inanmış bir durumda olurdu.
Fenerbahçe’de ise kalecisinden, defansına, orta sahadan forvetine
kadar inanmışlık söz konusudur. Taraftarı ile bütünleşmiş ve
kaybetmeye tahammülleri asla yok.
Son haftalarda Fenerbahçe ve Trabzonspor’un
rakipleri aynı olunca ona karşı oynamadı da buna karşı
oynadı. O maçta asılmadı ama bu maçta asıldı. Neden iyi oynadılar.
Sanki şampiyon mu olacaklar gibi sataşmalara şahit
olmaktayız. Ben bunların faso fiso olduğuna inanıyorum.
Bugün Fenerbahçeli ve Trabzonsporlu oyuncular nasıl kendi
başarılarına bakıyorlarsa diğer takımlarda kendileri için
oynuyorlardır. Bireysel anlamda Fenerbahçe
olmasın, Trabzon şampiyon olsun diyen oyuncuları duyduk.
Söylemleri ile sahada ettikleri mücadele farklıdır. Arda Fenerbahçe
yerine Trabzon şampiyon olsun derken Trabzonspor maçında oynamadı
mı? Galatasaray takımı gayet iyi mücadele etti ama kaybetti.
Trabzonspor mücadele gücü ile kazandı.
Bu tür konuşmalara girenlere seslenmek
istiyorum. Lütfen ligimizi çirkin hale getirmeyelim. Şampiyonluk yarışının kızıştığı,
heyecanın doruk noktaya çıktığı şu dönemlerde sahada gösterilen
mücadeleye saygı duyulması ve oynana futboldan zevk alınması
gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar hakkında zanda bulunmak
kolay ama her olaya iyi tarafından bakmak daha kolaydır. Yeter ki
bakmasını bilelim.
Özellikle bu tür konularda göstermiş olduğu
hassasiyetten dolayı site yazarımız Ferat Şahin abimi takdir
ediyorum. Kendisi Trabzonspor’lu olmasına rağmen rakibe saygı duyan
bir spor yazarıdır. Kendisini en çok da bu yüzden seviyorum
herhalde. Ceza olayına gelince ise ben isim ve takım ayırt
etmeksizin verilen ve indirilen cezaların eşit olmasından yanayım.
Eminim ki aynı olay Sadri Başkan’ın başında olsaydı onunda cezası
inerdi. Bana göre de bu ceza saçma bir ceza. O koltukta değil
diğerinde oturuyor. Ne anladım ki o cezadan…