Carlos öyle şeyler söyledi ki!
Christoph Daum ülkesinde gazetelere konuşmadan önce olayın içyüzünügelip bizden öğrenmeliydi
Gazetelere yansıyan alem haberleri karşısında ne yönetim, ne de hocamız gereken müdahaleyi yaptı. Basının karşısında oyuncuları savunmadılar. Birçok oyuncunun kariyerine zarar verdiler. Christoph Daum ülkesinde gazetelere konuşmadan önce olayın içyüzünü gelip bizden öğrenmeliydi
Fenerbahçe defterini ani bir kararla kapatan Roberto Carlos,
röportajının ikinci bölümünde de çarpıcı mesajlar yolladı.
Futbolcuların ilk yarıda çok konuşulan gece hayatlarına açıklık
getiren, Brezilyalı yıldız, ne yönetimin, ne de Teknik Direktör
Christoph Daum’un basında kendileri hakkında çıkan haberler
karşısında gereken müdahaleyi yaptığını söyledi.
İşte Roberto Carlos’un ağzından yaşananlar;
“Daum ülkesinde basına konuşmadan önce futbolcularla bir araya
gelip, olayın içyüzünü ögrenmeliydi. Adı geçen oyuncularla toplantı
yapması gerekiyordu. Yönetim de basının karşısında futbolcuları
yeterince savunmadı, sahip çıkmadı. Olay tamamen uydurmaydı. Ne bir
parti, ne de alem vardı ortada. Andre Santos, Colin Kazım ile
yemeğe çıktığında, evet kadınlar vardı. Lugano’nun doğum günü
partisi için yanımızda gene kadınlar bulunuyordu. Ancak bunlar
eşlerimizdi. Biz sürekli hem eşlerimizle, hem de yalnız olarak adı
geçen otele gidiyorduk. Bira içip, aramızda eğleniyorduk. Eşlerimiz
de bizle geliyordu. Birimizin yoksa, diğerinin eşi vardı. Hem bir
futbolcunun, futbol dışındaki hayatı özeldir. Eğlenmek isterse de
eğlenir. Bu onu ilgilendirir. Bu dedikodudan, Santos, Vederson,
Bilica ve Kazım çok zarar gördü. Bunlar genç oyuncular. Kariyerleri
zarar aldı. Yönetim bu adı geçen oyunculara gerekli saygıyı
göstermeliydi.”
Formanın hakkını vermeli
Fenerbahçe’nin şampiyon olabilmesi için transfer yapmasına gerek
olmadığını belirten Roberto Carlos sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bu takımda eksik olan şey kazanma mentalitesi. Fenerbahçe’ye
transfer olan futbolcu bu kulübün ağırlığını taşımalı. Fenerbahçe
formasının hakkını vermeli. Fenerbahçe’yi sıradan bir kulüp gibi
göremezsiniz. Bu kulübe gönül vermiş milyonlarca taraftar var.
Bir hazırlık kampına gidiyorsunuz sizin antrenmanınızı 4-5 bin kişi
izliyor. Sadece Türkiye’de değil, Almanya’da, Avusturya’da,
Hollanda’da sizi takip ediyorlar. Böyle olunca bu formayı giyen
kişi, o formanın hakkını vermeli. Sahaya çıktığınızda ne kadar
kazanmak isterseniz isteyin, o kulübün büyüklüğünü içinize
sindirmemişseniz başarılı olamazsınız.Bana göre Fenerbahçe’nin
oyunculara bunu aşılaması gerekir.
Güiza başarılı
Güiza’nın başarısız olduğuna inanmıyorum. Başarısız olmuş olsaydı,
İspanya Milli Takımı’na çağrılmazdı. Ancak Güiza her golcü gibi gol
atamayınca strese giriyor. Bunu doğal karşılamak gerek. Hem Türkiye
Süper Ligi’nde golcülere karşı sıkı markaj sistemi uygulanıyor. Bu
da onların işini zora sokuyor.”
‘Ali Koç başkan olmalı’
Fenerbahçe’yi daha büyük hedeflere Ali Koç götürür. Kendisine
hayranım. Konuşmasını bilen, ilişkileri iyi, eğitimli, kültürlü,
mükemmel bir insan. Kulübe yakışan bir isim
“Herkesin dönemi bitiyor. Bir gün Aziz Yıldırım da görevi
bırakacak. ‘Fenerbahçe’yi gelecekte Avrupa’da büyük bir takım
yapacak isim kim?’ diye sorarsan, ‘Ali Koç’tur’ derim. Ona
hayranım. Konuşmasını bilen, ilişkileri iyi, eğitimli, kültürlü,
mükemmel bir insan. Fenerbahçe’ye yakışacak bir isim.
Sırf konuşmak için basının karşısına çıkmıyor. Az görünüyor ama
konuştuğunda da ne dediğini son derece iyi bilen biri. Hem Ali Koç
gibi ekonomisi güçlü olan biri, Avrupa’da istediği transferi yapar.
Bu da Fenerbahçe’yi çok daha büyük hedeflere götürür. Fenerbahçe’de
de diğer kulüplerde olduğu gibi ön plana çıkmak isteyenler oluyor.
Olmaması gereken kararlar alınabiliyor. Ben Ali Koç mükemmel bir
başkan olur derken, yanlış anlaşılmasın. Aziz Yıldırım da çok iyi
bir başkan. Ama farklılar, farklı tarzları var. Sayın Yıldırım bir
gün görevi bırakırsa Fenerbahçe’ye yakışacak isim Koç’tur demek
istiyorum.”
‘Yüreğimde taşıyacağım’
“Bundan sonra ne mi
yapacağım? Futbol oynamaya devam edeceğim. 15 yıllık Avrupa
maceramdan sonra doğduğum topraklara geri döndüm. Daha sonra hoca
olmak istiyorum. Corinthians Kulübü ile iki yıllığına anlaştım.
Futbolda dengeler çabuk değişiyor. Bakarsın iki yıl sonra başka bir
kulübe transfer olmuşum.
Hep birlikte göreceğiz. Benim Fenerbahçe taraftarı ile hiçbir zaman
sorunum olmadı. Beni hep Roberto Carlos gibi bağırlarına bastılar.
Onlara minnettarım. Anlattıklarım, yaşadıklarım ve tecrübelerim.
Fenerbahçe’yi hep yüreğimde taşıyacağım.”