Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, 'maçlara sakallı çıkma yasağı getirilmeli' diyerek, Gençlerbirliği'nde maçlara sakallı çıkan futbolculara 25 bin TL ceza kesilmesi talimatı verdiği basına yansıdı.
İLHAN CAVCAV ORASI İMAM HATİP DEĞİL AMA SENDE KRAL DEĞİLSİN...
Neden bu şekilde bir karar aldınız sorusuna ise Cavcav, "Yahu kardeşim niye böyle bir karar aldım? Ben söylüyorum, ayıp oluyor belki. Ben 80 yaşındayım ve her gün traş oluyorum be kardeşim. Ne o Beşiktaş'ın antrenörü çıkıyor böyle bir sakal? Volkan böyle bir sakal? Selçuk'ta sakal, Beşiktaşlılar da sakal." Buraya kadar olanlar bir yerde normal kabul edilse de "Yahu arkadaş burası imam hatip okulu mu?" demesi son derece yanlıştır dahası abes ile iştigaldir. Aklı sıra imam hatiplilere sözü getirmiştir ve bu bir sataşmıştır. Cavcav bu söyleminden dolayı imam hatiplilerden derhal özür dilemelidir.
İMAM HATİP OKULLARINDA SAKALLI MI VAR
Bir kere imam hatip okullarında sünnete uygun bile olsa sakallı öğrenci yoktur. Velev ki, olsa dahi İlhan Cavcav'ın örnek gösterdiği gibi mağara adamı görüntüsünde ve berduş tipinde sakallı yoktur, olmazda.
Zira İmam Hatip Okulları İslam’ın faziletlerini ve güzelliklerini insanlık âlemine anlatabilecek kâmil insanlar, başka bir ifadeyle ‘İslam tebliğcileri’ yetiştirmek amacıyla kurulmuş güzide müesseselerdir. Başkan Cavcav'ın bahsettiği tiplerin buralarda olamayacağını bilmeli.
Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav'ın futbolcuların gençlere örnek olabilmesi için "Sen spor yapıyorsun. Sen ilerlemede, gençlere örnek olacaksın." sözüne bir bakıma katılıyor ve destekliyorum. Şöyle ki; bazı futbolcuların Türk aile yapısına uygun olmayan yaşantılarını geçtik hakikaten mağara adamı gibi sakal bırakmaları o şekilde sahaya çıkmaları gelecek nesiller açısından iyi bir örnek teşkil etmedikleri herkesin malumu. Bende şahsen bahse konu olan sporcu ve teknik adamların öyle sakallı olmalarına karşıyım.
Fakat bu iş yasaklama ile değil uyarma ile olmalı. Elbette sahalarımızda ki ''mağara adamı'' görüntüsünü onaylamak mümkün değil ama gayet düzgün, düzenli ve bakımlı olan sünnete uygun sakal bırakanlarda varsa onlara da saygı gösterilmeli. Çünkü stadyumlar devlet dairesi değil, futbolcularda devlet memuru değil.
SPORCU MAĞARA ADAMINA DEĞİL KENDİ ÖZÜNE BENZEMELİ
Eper saçları boyalı, dövmeli ve her tarafı pirsingli futbolcular için bir şey söyleyemeyenler dini simge olarak görülen sakal konusunda aba altından sopa gösteriyorlar.
İş görüntüye kaldıysa bütün vücudunu saçma sapan ve mide bulandıracak kadar dövme yaptıranlara niçin sesiniz çıkmıyor? Tabii dövme "çağdaşlık" sakal "gericilik" ... yazık hiç samimi değilsiniz.
Zira dövme yaptırmak Müslüman toplumlarda nadir rastlanan bir süslenme aracı olmasına rağmen, son zamanlarda batılı futbolculara özenen yerli sporcular arasında sıkça görülmektedir. İğrenç ötesi vücut modifikasyonları vücudun doğal hâlini bozup çoğu zaman gülünç ve iğrenç hallere girmesine sebep olan dövme yaptırmada âdeta yarışır hâle gelmiştir.
Ayrıca piercing takarak dudaklarına, dillerine,burunlarına ve kaşlarına materyaller ile sözüm ona süsleyen uzun saçlı, kulağı küpeli futbolcular ve teknik adamlar için sesini çıkarmayacaksın.. Şimdi adama sorarlar sakal konusunda "Burası imam hatip okulu mu?" diyebildin de ağzını,burnunu, ve kaşını deldirip materyal taktıranlar için hippi veya satanist benzetmesi yapmadın veya yapamadın? yoksa sende imam hatip fobisi mi var?CAVCAV 28 ŞUBAT AĞZIYLA KONUŞMAMALI
Bırakın artık bu çağdaşlık adına 28 Şubat ağızlarını. Hiç kimse sana "80 yaşına gittin kardeşim bırak artık bu kulübü babanın çiftliği gibi yönetmeyi" diyor mu? Bilinmez belki de diyordur ama bırakmak ne kelime. Birde anlayamadığım şu; nedense gelecek nesillere örnek olmayı tavsiye edenler neredeyse yarım asırdır kulüp başkanlığını kimseye bırakmıyor, herhalde özel şirketi gibi görüyor sanırım.
Ayrıca sakal sünnet, dövme haram, özgür bir insan başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayacak bir hareket yapıyorsa, o kendi tercihidir. Hangi yasa çerçevesinde para cezası keseceksin? Ceza bildirgesini hangi kanunu ibraz edeceksin. Bireylerin yasalarına göre yaşam, kölelik dönemi biteli yüz yıllar oldu.