Del Bosque'den Milliler'e övgü

2010 Dünya Kupası elemeleri 5. Grupta 28 Martta Türkiye ile karşılaşacak İspanya Milli Futbol Takımı'nın teknik direktörü Vicente Del Bosque, ''Türkiye, çok mücadeleci, agresif ve enerjik bir takım'' dedi.

İspanya'nın başkenti Madrid'de oynanacak maç öncesi Türk basınının akınına uğrayan Del Bosque, bir hafta içinde Türk medyasına dokuz özel röportaj verdi. Del Bosque, yaptığı açıklamada, Türkiye için ''son dakikaya kadar mücadele ediyor, kolay teslim olmuyor'' derken, "Bana göre Türkiye, küçümsenmemesi gereken bir rakip, tam tersine. FIFA'nın sıralamasında biz birinci, onlar onbirinci sırada. Bu da çok güçlü bir milli takım olduğunu gösteriyor'' değerlendirmesinde bulundu. 

İspanyol teknik adam, Türkiye karşısında favori olarak gösterilmelerine rağmen ''Asla ne olacağı bilinmez, her zaman dikkatli olmak gerekir'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin ''yetenekli, kaliteli ve çok büyük karakterli'' futbolculara sahip olduğunu söyleyen Del Bosque, özellikle Mehmet Aurelio, Nihat Kahveci, Tuncay Şanlı, Hamit Altıntop gibi yurtdışındaki kulüplerde forma giyen milli futbolcuları övüp, bu futbolcuların yabancı kulüplerde oynamalarının Türk futbolu için de faydalı olduğunu savundu. Türkiye Milli Takımı'nın çok az zayıf yanının olduğunu belirten Del Bosque, Servet'in İspanya'ya karşı oynayamayacak olmasını bu zayıf noktalardan biri olarak gösterdi.

''AŞAĞI YUKARI KADRO BELLİ''
Del Bosque, Türkiye maçı için istediği aday kadroyu kafasında belirlediğini de ifade ederek, ''Bu hafta sonu oynanacak maçları da beklemek gerekiyor ama büyük bir yenilik olmayacak. Aşağı yukarı kadro belli'' dedi. 

Tecrübeli teknik adam ayrıca, İspanya'nın artık kendine güven duyan bir takım olduğunu ve Avrupa şampiyonu olmanın takımda değişim yarattığını vurgulayarak, ''Geçmiş İspanyol milli takımları da iyiydi ama gerçek şu ki bu kupa bir değişimi gerçekleştirdi. Sevilla, Valencia, Barcelona, Real Madrid gibi İspanyol kulüpleri Avrupa'da üstünlüğü olan takımlardı ama şimdi bunlara İspanya Milli Takımı da eklendi'' diye konuştu. 

Del Bosque, Luis Aragones ile birlikte İspanya Milli Takımı'nda başlayan süreci devam ettirdiğini ve şu anda ''heyecan veren bir milli takım ve futbolcuya sempati duyan taraftarla, iyi bir evlilik oluştuğunu'' söyledi. İspanyol teknik adam, FIFA'ya göre dünya sıralamasında İspanya'nın 1. sırada olmasına rağmen ''dünyanın en iyi takımı olmayı Dünya Kupası'nda göstermenin çok daha önemli olduğunu'' kaydetti.

FIFA'nın yaptığı 2008'in en iyi futbolcusu oylamasında Fatih Terim'in oyunu Andres İniesta'dan yana kullanmış olmasıyla ilgili, ''Terim, çok iyi bir zevke sahipmiş'' yorumunu yapan İspanyol teknik adam, kendisi için de İniesta'nın çok önemli bir oyuncu olduğunu dile getirdi.

GÜİZA
Fenerbahçe'de de forma giyen, ancak formsuz bir dönem geçiren Daniel Güiza ile ilgili bir soruya Del Bosque, şu yanıtı verdi:

''Güiza'daki mesele şu; olayın bir insani, bir profesyonel boyutu var. Profesyonel yanı İspanya'nın Avrupa Şampiyonu olmasına yardım eden biri ve takım ile çok iyi ilişkileri var, sevilen bir çocuk. Fenerbahçe'de sürekililiği olan bir futbol oynamadığı ve geçtiğimiz yıla oranla çok az gol attığı bir gerçek. Diğer yandan insani yan var. Duygusal bir çocuk ve kişisel problemler yaşadı. Geride bıraktığı 1-2 çocuğu var. Ona karşı duyarlı ve sevecen olmamız gerektiğini düşünüyorum.'' 

BEŞİKTAŞ TECRÜBESİ
Beşiktaş'ta yaşadığı tecrübeyle ilgili soruları da yanıtlayan Del Bosque, çok büyük bir zevkle gittiğini söylediği İstanbul'da en büyük sorununun geç uyum sağlamak olduğunu kaydetti. İspanyol teknik adam, ''Başta, 36-40 kadar futbolcuya sahiptik ve onların arasından seçim yapmamız gerekiyordu. Takım kadrosunu oluşturana kadar çok zaman kaybettik. Kadroyu seçmek en büyük sıkıntıydı. Aynı zamanda stadın onarımından dolayı ilk 6 maçımızı dışarıda oynadık. Ama biz oraya çok büyük zevkle ve rahatlıkla gittik. Futbolcular ile iyi ilişkilere sahip olduk ve taraftarlar asla bize karşı acımasız olmadı.'' şeklinde konuştu.

Uzun süren bir dava sürecinden sonra Beşiktaş'tan aldığı yüklü tazminatla ilgili konuşmak istemediğini belli eden Del Bosque, ''Ben, her olağan bir İspanyol kulübü ya da herhangi bir Avrupalı kulüpte olduğu gibi bir kontrat yaptım. Real Madrid'de de aynı tip kontratım vardı. Ama biz Türkiye'ye para kazanmak için gitmedik, çalışmaya gittik. İyi şeyler yapmak için tüm gücümüzü ve sevgimizi verdik'' değerlendirmesini yaptı. 

Del Bosque ayrıca, Türk ve İspanyol haklarının birbirlerine çok benzediğini, futbol açısından bakıldığından da Türklerin ''biraz daha fazla tutkulu'' olduklarını ifade etti.