Denizli'ye göre Milli Takım başarısız olur
Türk futbolunun önemli teknik adamlarından Mustafa Denizli Türkiye'nin EURO 2016'daki şansını değerlendirdi.
Azerbaycan Topaz Premier Lig'inde Hazar
Lenkeran takımını çalıştıran Türk hoca Mustafa Denizli, Milli
Takım'ın bugün İsveç ile oynayacağı özel maçı ve grubundaki
rakiplerini değerlendirdi..
İşte Mustafa Denizli'nin Milli Takım analizi;
Hocam, Terim ve sen futbolumuzun 'iki bileni'siniz. Ama ne
görevdeyken, neyimizin eksik olduğunun adını koyabiliyorsunuz, ne
de görev beklerken veya dinlenirken... Futboldaki düzen ikinize de
fren yaptırıyor.
ŞİMDİ UZAKTAYKAN ÖZELEŞTİRİMİZİ YAPAR MISINIZ?
Milliyet si'nde yer alan habere göre; Mustafa Denizli,
uzaktan Türk futbolunu şöyle yorumladı...
Şu anda kötü bir futbol ortamındayız. Ligde oynadığımız maçlarda
çok kaliteli, çok da kalitesiz maçlar oynuyoruz. Balans olmadığı
için herkes manyağa dönüyor. Türkiye'de herkes futbolu çok sever.
Futbol yayıldıkça rekabet İstanbul'da kaldı. Diğer şehirler
derbilerini kaybetti. Derbiler bir yerde odaklanınca insanlar da
orada kaldı.
İSTANBUL DIŞINA ÇIKIŞ
Türkiye, futboldaki ayrışım yıllarını 90'ların sonunda yaşamaya
başladı. Ben milli takımın başındaydım. Türkiye futbol tarihinin en
önemli maçlarını İstanbul dışında oynadım. Aptal mıyım; sayısal
olarak fazla, kulüp takımlarının tezahüratları olağanüstü, üç
büyüklerin taraftarları duvarları yıkıyor. Ama kulüp takımlarının
tezahüratlarını ben milli maçlarda yakalayamıyorum. Dolayısıyla
dışarıya almak durumunda kaldım. Sadece milli takıma odaklanan
Federasyon, İstanbul'da stat seçemiyordu. Böyle bir şey olabilir
mi? Onun için bir yürek çıkacak.
Türkiye'de takım çalıştırırken, bizden biri olduğunuz için
'yabancı' hocaya tanınan avantajlardan yararlanamıyorsunuz. Diğer
yandan da kariyeriniz sebebiyle 'bizden hocalara' bol keseden
gösterilen hoşgörü sizden esirgeniyor. İşiniz yabancıdan da,
yerliden de zor oluyor galiba?
Teknik adamların görevleri belli. Kulüpte ya da Milli Takım'da.
Türk futbolu ile ilgili tabii ki düşüncelerim var. Futbola katkıda
bulunuyoruz. Ama futbolu planlamak, bizlerin işi değil. Buradan
federasyona ahkam mı kesiyim? Fatih Terim dışarıda gördüğü
eksikleri söyleyebilirdi, ama şimdi giderme imkanına sahip. Buraya
geleli 2,5 ay oldu. Önümüzdeki hafta Azerbaycan Federasyonu beni
toplantıya çağırdı. Ben Türkiye'de 25 yılda federasyondan 'hocam
görüşünüz nedir?' gibi bir soru almadım. Mutlaka akıllarına
gelmemiştir. Bizde hep şu oldu, federasyon milli takımın aldığı
sonuçlarla, kulüpler de aldığı şampiyonluklarla yürüdü. Bir
Allah'ın kulu 'hep beraber bir fikir çıkaralım' demedi. Şimdi
federasyona 'niye benim fikrimi almıyorsun?' mu di yeyim.
Başkasının boynundaki davula tokmak vuramam. Senin görüşlerine
inanıyorsa zaten onlar davet eder.
RAKİP ÖNEMLİ DEĞİL
Milli Takım'ın Avrupa Şampiyonası elemelerindeki şansı
nedir?
Milli Takım'ın çektiği kura iyi. Bu grupta bizim birincilik
şansımızın ne olduğunu Hollanda'nın Dünya Kupası'ndaki
performasıyla göreceğiz. Nerelere geldiğimizi görüyorsun.
Hollanda'yı yensek belki o turnuvada biz vardık. Biz Türkiye olarak
varsak, rakibin kim olduğu önemli değil. Türkiye, Türkiye gibi
olursa bu gruptan çıkar. İkinci olduğunda direkt gidiyorsun. Bu
işimizi kolaylaştıracaktır. Ben Hollanda hariç diğer takımları es
geçiyorum. Bir İzlanda bizi zorlayabilir. İklim olarak çok güzel
bir dönemde oynayacağız.
Başlangıçları Türkiye genelde iyi yapar. Ben Türkiye'nin üçüncü olabileceğini düşünmüyorum.
HİÇ YENİLMESENDE DÜŞERSİN
Hocam, 'Yenemiyorsan, yenilme' konusundaki söylemleriniz
ortada:
Yenemiyorsan yenilme' benim söylediğim bir söz değildir. Öyle
maçlar vardır ki seni sonuca götürüyorsa gayet tabii yenemiyorsan
yenilmeyeceksin. O zaman doğru bir kelime. Ama bir felsefe değil.
İkisi farklı. Türkiye, algısı zayıf bir ülke. Bunun böyle
algılanacağını da biliyordum. Bu bir felsefe değil, günlük bir
iştir. Yenemiyorsan yenilmeyip bu da sana yetiyorsa doğru ve günlük
bir yaklaşımdır. Ama felsefe değildir. Ligde hiçbir maçında
yenilmeyip berabere kalırsan küme düşersin. 34 haftada 34 puan
toplar düşersin. Onun için bu bir felsefe değildir. Biz Hollanda
ile grup birinciliği için oynuyoruz, beraberlik bize yetiyor. İşte
bu anlık bir düşüncedir. Felsefe olarak bakarsan böyle bir mantık
yoktur. Yenerek ve berabere kalarak hedefe gidiyorsam, ilk amacım
yenmektir.