Dereli merak edilenleri yanıtladı!

Sürpriz bir kararla hakemliği bırakan Selçuk Dereli, aldığı bu kararı ve merak edilen soruların tamamını yanıtladı...

Hakemliği bırakan Selçuk Dereli, hedeflerinin çoğuna ulaştığını söyledi, “En önemlisi FIFA hakemliğinde 1. kategoriye yükselmekti. Mesajlar da umutluydu. Beklentiler bu kadar yüksekken farklı tablo ile karşılaşmak insanı üzülüyor, inancı sarsılıyor” dedi

Uğraş, didin, tırnaklarınla kazıyarak Türkiye’nin bir numaralı hakemi ol, sonra da 22 yıllık emeği bir kalemde sil.Selçuk Dereli’nin hakemliği bırakma kararı anlık refleks olabilir mi?

Düdüğünü duvara asması için ciddi gerekçeleri olmalıydı Dereli’nin. Fenerbahçe camiası tarafından istenmeyen adam ilan edilmesi ve MHK’nin onu özellikle üç büyüklerin maçlarından uzak tutması bilinen gerçeklerdi. İddialar çoktu.

Kimine göre Dereli dernek başkanlığı yaptığı dönemde çok yıpratılmış, işin siyasetini güdenler FIFA kokartlı hakemi kullanamayacağını anlayınca frene basmıştı.
Bazılarına göre de Dereli’yi bitirme planı iki yıl önce uygulamaya konmuştu. Avrupa’da peşi sıra maçlar alırken Süper Lig’de bazı kulüp başkanlarının talimatıyla yıldırma politikası başlatılmıştı. Bu konudaki yorumlar bitmeyecek. Sahadaki sportif başarının hakemler üzerinden nemalandırıldığı bir futbol ülkesinde her kafadan ses çıkacak.İyisi mi biz sözü, hayatında yepyeni döneme başlamak üzere olan eski FIFA kokartlı hakeme bırakalım.

“Bırakma kararının bir gecede almadığın kesin. Nasıl geldin bu noktaya? Gerçek neden UEFA’da birinci torbaya çıkamaman mı?”

“Erzincan’da aday hakemlik için başvuru yaptığımda babama bir söz vermiştim. Türkiye’nin 1 numarası olacağım. Avrupa’da önemli maçlar yöneteceğim. Babam ‘O günleri görür müyüm bilemem’ demişti. Ne mutlu gördü. Avrupa’da üç yıldır ikinci torbadayım. 60’ın üzerinde maç yönettim. Hedeflerimin çoğuna ulaştım. En önemlisi birinci kategoriye yükselmekti. Umutluydum. Bana gelen mesajlar olumluydu. Hatta temmuz başında Türk ve Avrupa futbolundaki bazı önemli isimler bu işin olduğunu söyleyip, kutladılar. Beklentiler bu kadar yüksek iken farklı tablo ile karşılaşmak insanı üzülüyor. Şevki kırılıyor, hedefi kalmıyor. En önemlisi inancı sarsılıyor”.

“Avrupa’da yönettiğin bir maçta notunun düşük gelmesinin etkili olduğu söyleniyor”
“Biri hariç tüm maçlarda 8’in üzerinde not geldi. Sadece birinde 7.9. Ardından üç kez daha görev aldım. Hakemin bir maçlık performansıyla değerlendirilmesi mümkün mü? Bu çok komik gerekçe”.

“Cüneyt Çakır’ın durumu kararında etkili oldu mu?”
“Bir Türk hakeminin orada bulunmasından gurur duyarım. Yıllardır bu işin içindeyim. Avrupa’da bir noktaya gelebilmek için ülkenizden de destek verilmesi şart. Bu konuda yanlız bırakıldığımı hissettim. Ne için mücadele ettiğinizi sorguluyorsunuz. Hakkınızın yendiğini düşünüyorsunuz.”

“Başka bir hakem birinci kategoriye çıkmasa idi yine hakemliği bırakacak mıydın?”
“Aylardır enine boyuna tartıyorum. Ailemle ve inandığım insanlarla paylaştım. Kararım kesindi. Çok net söylüyorum bırakacaktım. Sahada da olduğu gibi en doğru kararı verdim.”

“Türkiye ve Avrupa’da 5 yıl daha maç yönetebilirdin.”
“Hakemliğe çok emek harcadım. Hep bir amacım oldu. Bunların inisiyatifiniz dışında elinizden alınmaya çalışıldığını görünce yılıyorsunuz. İstesem 5 yıl daha yapabilirdim. Geçmişte pekçok ağabeyimiz kokartları alınmasına rağmen devam ettiler. Beklentiler farklı olabilir. Kimseyi suçlayamam. Kendime yakışanı yaptım”.

“Aziz Yıldırım’a açtığın dava sürece hızlandırmış olabilir mi?
“Bir değil pekçok faktör olabilir.”

“Dava açmasaydın?”
“Kendinizi benim yerime koyun. En ağır hakaretleri işiteceksiniz ve susacaksınız. Böyle bir şey mümkün mü? Selçuk Dereli bugüne kadar onuru için yaşadı. Hakemliğimi beğenmeyebilirsiniz, ama kişiliğimle oynamasına izin vermem. “

“Davanı geri çekmeni isteyenler oldu mu?”
“Evet oldu. Hatta hiç kıramayacağım insanlar devreye girdi. Önemli olan haklılığımın yargıda kanıtlanmasıydı, ben de bunu yaptım”.

‘Eleştirilere gülüyorum’
“Bu eleştirilere gülüyorum. Sahaya atılan yabancı maddeler iki takım taraftarlarından geldi. Amaç maçın diğer karşılaşmalardan sonra bitmesini sağlamaktı. Oyun kuralları gereği maçı tatil etme yetkim yoktu. Appiah son dakika yakaladığı pozisyonu gole çevirebilse bunlar konuşulacak mıydı? Benden bu maçı tatil etmemi bekleyenler, Fenerbahçe-Galatasaray maçında yaşananları gördükten sonra aynı duyguları taşıdılar mı?”

‘Bundan sonra ne yapacaksın?’
(Eşi Meltem ve iki kız çocuğu Beste ve Duygu’ya sarılarak gülümsüyor). “Servetimin keyfini çıkaracağım. İşte bunlar benim hayattaki en önemli değerlerim. Onlara daha fazla vakit ayıracağım. Eşimin yükünü hafifleteceğim. Öğrencilerime sadece sağlıklı yaşamayı değil, ahlaklı, erdemli olmayı öğretmeye devam edeceğim”.

“Türkiye’de en takdir ettiğin futbolcular kim?
“Sahadaki örnek davranışlarıyla aklıma ilk gelen isimler İbrahim Üzülmez, Arda, Tuncay ve Rüştü.  Kayserispor kalecisi Süleymanou”.

“Önemli bir gelir kaybından oldun. Bu seni sıkıntıya sokmayacak mı?
“Çok şükür aç değil, açıkta değiliz. Başımızı sokacağımız evimiz var. Gerekirse Mersin’den limon getirir, tezgahta satarım, ama en sulu limonu satarım. Onuruyla yapılan hiçbir işten gocunmam.”

“Yorumculuk teklifi gelirse?”
“Kafamı ve bedenimi dinlendireceğim. Sevdiklerim ve dostlarımla birlikteyim. Fakat şunu söyleyebilirim, futboldan ve hakem camiasından asla kopmayacağım. Yapacağımız çok iş var”.

“Türkiye’de son iki yıldır derbi maçı alamıyordun? Neye bağlıyorsun bunu?“Yanıtı, sorunun içinde zaten. Ne görüyorsam, kural ne gerektiriyorsa onu yaptım. Kararlarımdan rahatsızlık duyanlar varsa, takım, futbolcu, dakika ve skor ayırt etmeden düdüğümü çalmamdandır. Asla popülist davranmadım. Ve bir sonraki maçı düşünerek yönetmedim”.

Günün Önemli Haberleri