‘’Oyun tarzları birbirinden bukadar farklı iki takımın
aralarında sadece bir puan olması derin bir çelişki. Bir tarafta
sezon başından beri hızlı, organize ve keyif veren Beşiktaş.
Bir tarafta sürekli ilk 11’i değişen, organize atak sayısı
bir elin 5 parmağını geçmeyen, sıkıcı demode futbol oynayan
Fenerbahçe. Beşiktaş attğı 41 gol karşılığı 41 puan aldı. Yani
attığı her gol başına 1 puan aldı. Fenerbahçe ise 27 gol ile 40
puana ulaştı. Yani attığı her golun 1.48 civarı puan katkısı var.
Bu Fenerbahçe açısından tehlikeli bir durum, Fenerbahçe zor gol
atıyor ve ligin ikinci yarısı daha zor geçecek. Yani bu gol
sayıları ile bu puanlara ulaşamayabilir.’’
Sezon başı yapılan transferler sadece Fenerbahçe’lileri değil
tüm futbolseverleri heyecanlandırmıştı, Avrupa medyasının dikkatini
üzerimize toplamıştı. Bu kadar kaliteli transferler yapan
Fenerbahçe, sezon sonu sonuç ne olursa olsun teknik direktör
konusunda hata yaptı. Perreira, Fenerbahçe’yi şampiyon yapabilir,
çok zor ama belki Avrupa liginde de finale taşıyabilir lakin
Fenerbahçe’nin şu an oynadığı futbol Türkiye’deki misyonu
ile ciddi derecede çelişiyor. Fenerbahçe bu ülkenin Atletico
Madrid’i değil Real Madridi. Yani bu şu anlama geliyor,
Fenerbahçe tıpkı Atletico gibi maç maç strateji değiştirecek, adım
adım gidecek bir klüp değil. Kendi felsefesi olan ofansif temellere
dayalı oyun stratejileri olan böyle bir geleneğe sahip bir klüp.
Perreira’nın bakış açısı daha farklı, 9 maçını tek farklı
skorlarla, eli yüreğinde bitiren bir takım istemiyor
taraftar.Perreira hedefe giden her yolun mübah olduğunu düşünüyor
belki, ama mübah değil bunu bilmeli.
Sow’un varlığında çift forvet oynayan, çok gol atıp nispeten
daha fazla gol yiyen Fenerbahçe, Sow’un satılmasının ardından
sistem değişikliğine gitti. 4-4-2’den 4-2-3-1’e döndü. Zaten sorun
sistemler değil sorun mantelite. Beşiktaş’ta aynı formasyon ile
sahaya çıkıyor. Üstelik Fenerbahçe’nin back oyuncuları Beşiktaş’a
göre hem daha ofansif hemde daha kaliteli oyuncular, burada asıl
problem orta sahalar. Fenerbahçe ciddi transferlere rağmen Emre’nin
boşluğunu dolduramadı. Emre defanstan sırtı dönük top alıp atakları
başlatan aynı zamanda oyunun hızını belirleyen, karakteri ile de
takıma liderlik eden futbolcuydu hernekadar kötü bazı huyları
olsa da Fenerbahçe orta sahasının lideriydi...
İkinci yarı başlarken Fenerbahçe bir forvet transferi
yapmalı. Özellikle kendi evinde Anadolu takımlarına karşı daha
baskılı kendine yakışır bir futbol oynamalı. Beşiktaş ile şu an
puan farklı bir olabilir ama oyun fark 10’dan aşağı
değil..