Dilmen Fener'in problemlerini yazdı
Rıdvan Dilmen, Lille maçını değerlendirdi ve Fenerbahçe'nin 3 büyük problemi olduğunu söyledi. İşte o problemler.
Fenerbahçe, Lille’den daha iyi ama
doğru oynarsa... Lille takımı oyun disiplinine sadık, çabuk hücuma
çıkan bir takım. Buna karşılık Fenerbahçe içeride dışarıda oyunu
kontrol altında tutan bir takım. Aslında birbirlerine çok zıtlar.
Oyun içinde kendi oyununu kim kime uydurursa o şanslı olacaktı. Bu
rövanş için de geçerli. Özellikle rövanşta bir an önce skoru
yakalayalım dersen beklenmedik yenilgi alırsın.
Fenerbahçe takımının üç büyük problemi var. Bir tanesi rakipler
atmıyor, kendisi gol yiyor. Daha maçın başında bireysel hatanın
devamında gol geldi. Hemen Vederson ile beraberliği buldu ve
rakibine oyununu kabul ettirdi. Oyun ortada, yavaş, futbol kötü -
bu Fenerbahçe’nin lehineydi - giderken birkaç dakika vites
yükselttiler, gol atmak yerine yine gol yediler. Hızlı oynamaya
çalışırken bir uzun topta Deniz’in kafa ile omuzu arasına düşen top
yavaşlayınca rakibin önüne düştü ve gol geldi. Altını çizerek
söylüyorum takım gol yemek için uğraşması ciddi problem.
İkinci problem çok daha büyük. Fenerbahçe’nin kurulu bir sistemi
vardı. Takımın en önemli oyuncularından biri Özer. Gerçekten
yetenekli. Ama Özer oynadığı bölgenin oyuncusu değil. Manisa’da
solda oynadı. Manisa oyun boyunca sağdan etkili oldu. Dün sağda
oynadı, Lille bütün oyun boyunca kendi solundan etkiliydi. Çizgi
oyuncusu değil Özer. Rakip beki kovalamaz. Sürekli içeri girmeye
çalışır. Yani hangi kanatta oynarsa oynasın, arkasındaki bekin işi
kolay değil. Kolay da olmuyor. Goller de hep bu bölgeden geliyor.
Manisa’da sağdan orta Isaac gol. Dün de aynı bölgeden iki gol.
Gökhan kendi adamıyla mı uğraşsın, Özer’in adamını mı tutsun? Yoksa
hücuma mı çıksın.
Üçüncü problemi de Cristian ve Emre’nin hücumla yakından uzaktan
ilgileri yok. Özellikle Cristian stoperlerin içinde kalıyor. Maç
boyu şut atmadı. Bırakın yayın 20 metre dışına gelmedi. Emre biraz
daha önde ama o da ceza sahasına girmiyor. O zaman Alex ile
Güiza’nın bireysel becerileri gerekiyor. Alex kötü, etkili değil.
Güiza etkili ama kötü. Sonuçlandırıcı değil. Ellerinden öperim,
Umut’un annesi oğluna arka direğe gitsin diye taktik veriyormuş ya,
İspanyolcayı da öğrense de Güiza’ya da taktik verse. Lille
beklediğim gibi bir takım çıktı. Gol atabilecek bir takım ama
Kadıköy’de şifre belli oldu. Sabır... Seyirciye büyük görev
düşüyor. Oyunu mümkün olduğu kadar gol yemeden götürmek lazım.
Atmasan da maç 0-0 gitmeli. Ne yapacak edecek, golü kalesinde
görmeden Fenerbahçe kendi atacak. Ailece hücumla başlarsa Lille’nin
istediği olur.
Lille, Fenerbahçe’ye saygı duymuş biçimde oynadı. Takım
savunmasında ciddiydiler ancak önde oynayan oyuncuları çok çabuk.
Bu yüzden burada daha da dikkat etmek lazım. Lugano’nun özverisine
evet, profesyonelliğine hayır. Maçtan önce adalesinde yırtık olan
birinin bu kadar kısa sürede oynaması mümküm değil diye
düşünüyordum. Nitekim Lugano erken bıraktı. Oynatılması riskti.
Hakem İspanya Ligi’nden yakından tanıdığımız bir isimdi. Şahane maç
yönetti.