Dilmen ile Şükür'ün derbi analizi

Yüzyılı aşkın ezeli rekabet, yüzyılı aşkın ebedi dostluk... Türk Futbolu’nun asırlık iki çınarı bugün bir kez daha sahne alacak.  Herkesin aklında aynı soru var: Derbiyi kim kazanacak? Rıdvan Dilmen ve Hakan Şükür yanıtlıyor...

Rıdvan Dilmen'in derbi yorumu...

1-Bu maçı Fenerbahçe’nin forveti mi kazanır, yoksa savunması mı?
Aslında bu sorunun yanıtını ararken, genel bir düşünce üzerinde ilerlemek gerekir. Fenerbahçe-Galatasaray derbisi veya bu derbiye benzer çok kritik karşılaşmalarda her iki takım adına da futbolcuların bireysel performansları çok önemlidir. Forvetler ya da savunmalar olarak bir takımı ikiye ayırmak değil, aksine bireysel performansların takım performansına vereceği katkı çok önemli.

2- Fenerbahçe adına derbinin kilit isimleri kimler olur? Maçın en heyecanlı aksiyonları, hangi bölgede gelişir?
Bana göre bu maçın kilit oyuncuları; Fenerbahçe’de Cristian Baroni ve Emre Belözoğlu, Galatasaray’da ise Ayhan Akman ile Mustafa Sarp. (Bu arada oynaması halinde Mehmet Topal) Her iki takımın savunmalarının önünde oynayacak bu dört futbolcunun performansları, maçın sonucunu belirleyecek unsurlardan en önemli olanı. Onların dışında şunu da söylemek şart: İki takımın bekleri de çok hücumcu futbolcular. Dolayısıyla onların önünde oynayacak isimlerin (Fenerbahçe’de Kazım Kazım ve Andre Santos, Galatasaray’da ise Harry Kewell ya da Arda Turan ve Keita) işleri bir hayli zor olacak. Bana göre maçı zor tamamlarlar. Daha önceki maçlarda hiç bu kadar zorlanmadılar, fakat bu derbide, rakipleri çok hücuma çıkan bekler olduğu için, onları kovalamak zorunda kalacaklar. İki ön orta saha ve her iki takımın bekleri, maçın gidişatına yön verecek isimler.

3- Christoph Daum, Rijkaard’a oranla, takımını daha kontrollü oynatmayı tercih eden bir teknik adam. Fenerbahçe derbide hangi taktik düzenle sahada yer almalı?
Bu düşünceye katılmıyorum. Çünkü bana göre Fenerbahçe’nin de Galatasaray’ın da oyun yapıları aynı. İkisi de aynı karakterde oynuyor. Üstelik taktik olarak da aynılar, ama sadece sahadaki isimler farklı. İkisi de 4-2-3-1 oynuyor. İkisinin de santrforları, savunma arkasına iyi koşular yapıyor. Bu nedenle oyunun gidişatı konusunda kontrollü ya da değil diyemeyiz.

4- Carlos-Santos mu? Vederson-Carlos mu? Santos-Vederson mu? Semih mi Güiza mı? Alex mi Özer mi? Kısacası, Fenerbahçe onbiri hangi isimlerden oluşmalı...
Daha önce de söylediğim gibi; Alex ve Lugano’nun oynaması, Fenerbahçe açısından çok önemli. Alex ile Lugano’nun sahada olacağı gözönüne alınırsa, Christoph Daum’un her zamanki onbiriyle sahaya çıkması kimseyi şaşırtmaz.

5- Kim kazanır?
Fenerbahçe’nin en büyük avantajı elbette içeride oynuyor olması... Tahmin yapmak gerçekten de çok zor, fakat şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Öne geçen büyük avantaj yakalar.

Hakan Şükür'ün derbi yorumu diğer sayfada...
[page_end] Hakan Şükür
1- Bu maçı Galatasaray’ın forveti mi kazanır, yoksa savunması mı?Galatasaray’ın ‘takım savunması’nda aksaklıklar olduğu gerçeğini kimse inkâr edemez. Ofansif oyuncu fazlalığı ve bu oyuncuların defans adına hiç bir şey yapmamaları, Milli Takımımız’ın da defansını oluşturan geri dörtlüyü ve önündeki iki ön liberoyu zor durumda bırakıyor. Bu maçta herkesin sorumluluğu paylaşacağını ve maksimum ölçüde savunmaya yardım edeceğini düşünüyorum. Çünkü kazanmak istiyorlarsa, bütün futbolcuların takım savunmasına destek vermesi şart.

2- Galatasaray adına derbinin kilit isimleri kimler olur? Maçın en heyecanlı aksiyonları, hangi bölgede gelişir? Galatasaray’ın eksi ve artıları neler?Galatasaray sezon başından beri sağ kanadını çok iyi kullanıyor. Fakat, Daum buraya önlem alacaktır. Keita’nın yanı sıra eğer solda oynarsa, dinlenmiş bir Arda da etkili olabilir. İki takımın defansif orta sahalarının (Ayhan-Sarp, Baroni-Emre) saha içindeki zamanlamaları ve mücadele güçleri de bize keyifli anlar yaşatacaktır. Güiza’nın Galatasaray’a, Baros’un da Fenerbahçe’ye golü yok. Bu istatistik de maçı çok farklı bir hale getirebilir. Ancak şu da unutulmamalı; Bu tip maçlarda herkesin beklediği oyuncular sahne almaz. Sürpriz isimler de ortaya çıkabilir. Mesela Mustafa Sarp ve Bilica...

3- Rijkaard, Daum’a oranla, takımını daha hücumcu oynatmayı tercih eden bir teknik adam. Galatasaray derbide hangi taktik düzenle sahada yer almalı?Bence bu düzen ister istemez değişecek. Zaten Galatasaraylı oyuncular, sadece hücum aksiyonlarına katılıp orada beklemeyi tercih ederse, ligdeki son 2 maçta olduğu gibi (Ankaragücü ve Trabzonspor) kalesinde golü görecektir. Fakat daha önce de değindiğim gibi, tüm futbolcuların sorumluluk alarak her topun arkasında olmak için gayret sarf edeceğini düşünüyorum. Tıpkı Beşiktaşlı oyuncuların,
Wolfsburg maçında yaptıkları gibi...

4- Ayhan-Sarp mı? Sarp-Topal mı? Topal-Ayhan mı? Elano mu, Kewell mı? Baros mu, Nonda mı? Kısacası, Galatasaray onbiri hangi isimlerden oluşmalı...
Şahsi kanaatim şu: Leo Franco, Sabri, Servet, Gökhan, Hakan-Keita, Mustafa, Ayhan, Arda, Elano-Baros... Fakat herkes bu kadroya göre hazırlanacağı için, Rijkaard başka tercihler de yapabilir. Mesela Nonda şans bulabilir. Ya da Kewell’ı sola çekip, Arda’yı Baros’un arkasında oynatırken, Elano’yu yedek başlatabilir.

5- Kim kazanır?O stattaki atmosfer ve son yıllarda alınan sonuçlar nedeniyle Fenerbahçe’nin şansı yüzde 51... Ancak bundan önceki bir çok derbiye de Galatasaray favori çıktı ve kaybetti. Bana göre, tarihin en iyi Galatasaray kadrosu, Fenerbahçe’nin favori olduğu bu maçı çevirebilir.

Anılar...
Taburcu oldum, kupa kaldırdım ... Diğer sayfada

[page_end]Taburcu oldum, kupa kaldırdım-RIDVAN DİLMEN
Sezon sonu Başbakanlık Kupası maçı vardı. Ben astımdım ve hastanede yatıyordum. Saat 12.00 gibi taburcu oldum. Bizim Tanju Çolak geldi, o da oynamıyordu maçta, “Ankara’ya gidelim mi?” dedi.

“Gidelim” dedim, gittik. Maçtan önce stadı gezerken, söylemediğim bir cümle yüzünden, Galatasaray taraftarları koro halinde bana küfretmeye başladı. Döndüm Serkan Acar’a, “Abi benim lisansı getirdiniz mi?” dedim. “Getirdik” dedi.

“Hocaya söylesene, ben de soyunayım” dedim. Söyledi, hoca da beni soyundurdu. İlk yarı 2-0 gerideydik. İkinci yarıda oyuna girdim, uzatmalarda 3-2 kazanmıştık. Aslında iyi oynamamıştım, ama hastaneden gittim, kupa kaldırdım. Hatta Oğuz (Çetin) da jest yapmıştı, kupayı kaptan olarak bana kaldırtmışlardı.

Televizyonda özür diledim!-HAKAN ŞÜKÜR
Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı ligin arasında oynanacaktı. Bu maçtan önce Fenerbahçe ile karşılaştık. Kadıköy’de çok gol kaçırıp yenildik. Ben çok kaçırmıştım. Tabii suçlu adlediliyordum. Televizyona çıkıp arkadaşlarımdan özür diledim. Hemen sonraki haftanın içinde bir Denizlispor deplasmanı ve Cumhurbaşkanlığı Kupası maçına çıktık Ankara’da. Bu maçı 3-0 bitirdik, 3 golü de ben attım.

Fakat bu maçın asıl güzelliği, iki takım taraftarlarının da statta yarı yarıya yer almasıydı. Bugün çok daha farklı oynanıyor bu derbiler. Gittikçe ne kadar köreldiğini, ilişkilerin ne kadar bozulduğunu görüyoruz. Babamların zamanlarında da içiçe seyredilen çok farklı maçlar oynanırmış.

Babam herkesin bildiği gibi iyi bir Fenerbahçeli... Babam o günleri anlatınca, benim yaşadığım o günler aklıma gelince, bir de bugünleri görünce bazı şeyler çok zor geliyor bana  Aslında herkes üzerine düşeni yapmalı ve ortam biraz daha dostane bir havaya bürünmeli.

Zafer Büyükavcı/FANATİK