Dilmen Yıldırım'ın avukatlığını yapmasın!

Star yazarı Ahmet Kekeç'in bugünkü yazısını görenler gözlerine inanamadı. İşte o yazının ayrıntıları...

İNTERNETSPOR/ Star yazarı Ahmet Kekeç; son ayların tek gündem maddesi olan şikeden, futbolun kirliliğine, takımların ve kulüp başkanlarının ne kadar temiz(!) olduğundan, her fırsatta Fenerbahçe'yi cansiparane savunan Rıdvan Dilmen'e kadar geniş eleştiri yelpazesinde bomba gibi bir yazı kaleme aldı. 
 
 
İşte Kekeç'in futbol camiasını bombaladığı yazı
 
Kimse bana, sahadaki ortaoyununun "futbol" olduğunu anlatamaz.

Kimse bana, her zaman hak edenin kazandığını, hiçbir yöneticimizin şikeye bulaşmadığını, liglerimizin "tertemiz" olduğunu, hakemlerimizin maçın sonucuna etki etmediğini söyleyemez.

Siyasetimiz ne kadar temizse, futbolumuz da o kadar temizdir.

İktisadi ve kültür hayatımız ne kadar kaliteliyse, futbolumuz da o kadar kalitelidir.

Basınımız ne kadar namusluysa, futbol dünyamız da o kadar namusludur.

Bürokrasimiz ne kadar samimi ve tutarlıysa, federasyonumuz da o kadar samimi ve tutarlıdır.

Malum "bileşik kaplar" teorisi, burada da geçerli maalesef.

Fenerbahçeliler, Fenerbahçe'nin sütten çıkma ak kaşık olduğunu düşünüyor.

Beşiktaşlılar Beşiktaş'ın, Galatasaraylılar Galatasaray'ın, Trabzonsporlular Trabzonspor'un...

Sivaslılar da Sivasspor'un ak kaşık olduğu düşüncesinde...

Olabilir...

Ben bu kadar iyimser olamıyorum.

Beşiktaş'ın (tutuğum takım olmasına rağmen), 100. Yıl Şampiyonluğu içime sinmedi maalesef...

Fenerbahçe'nin, geçtiğimiz sezon, ikinci yarı maçlarını iki puan kayıpla tamamlaması, ha keza...

Biz, "Ne lazımsa, o kadar atarız" denilen maçları da biliyoruz.

Kanıtlanmış şike olaylarını örtbas eden federasyon başkanlarını da biliyoruz. Öyle değil mi Şenes Erzik?

Küme düşürülen takımların, mahkeme kararına rağmen, tekrar liglere döndürülmediğini de biliyoruz. Öyle değil mi Şenes Erzik?

Kapalı kapılar arkasındaki "hakem pazarlıklarını" da biliyoruz?

İddaa rezaletlerini de biliyoruz.

Hakem odasına inip racon kesen kulüp başkanlarını da biliyoruz.

Kaçan şampiyonlukların arkasındaki "mafya cilveleşmelerini" de biliyoruz.

Rıdvan Dilmen bu vasatta (bu kirlenmişlikte) yorum yapabiliyorsa ve sahadaki "tepişmenin" futbol olduğuna inanıyorsa, devam etsin...

Denilebilir ki, "Ne yapsın adam? Elinde kanıt olmadan, kulüpleri mi suçlasın."

Hayır, kimseyi suçlamasın ama futbol yorumculuğuyla "Aziz Yıldırım'ın avukatlığını" karıştırmasın, "Fenerbahçe için canımı bile veririm" ucuzluklarına girmesin, "Aziz Yıldırım'la hapis yatarım" gibi şov kokan hareketlerden uzak dursun. İşine baksın.

Yakışmıyor...

Hem de, sahada gerçekten ter döken futbolcuların emeğine saygısızlık ediyor.  
 
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Günün Önemli Haberleri