Düello Galatasaray camiasını rahatsız etti
Galatasaray Kulübü’nde Başkan Duygun Yarsuvat ile eski başkan Ünal Aysal arasındaki söz düellosu camiada büyük rahatsızlık yarattı.
Sarı-kırmızılıların önde gelen isimleri iki başkanın günlerdir süren tartışmasını Milliyet'e değerlendirirken, böylesi hassas konuların basın kanalıyla gündeme getirilmesinin talihsizlik olduğu ve kulübün ilkeleri ile örtüşmediği görüşü ön plana çıkarıldı.
Yarsuvat ile 3.5 yıl oturduğu koltuğa istifa yoluyla veda etmek zorunda kalan Aysal'ın basın üzerinden birbirlerine yönelik sert ifadeler kullanması sarı-kırmızılı kulübün ilk gündem maddesi oldu. Milliyet günlerdir konuşulan bu kavgayı, sarı-kırmızılı camianın önemli isimlerine sordu...
FARUK SÜREN (ESKİ BAŞKAN): Sürçi lisan kabul ediyorum
Medya üzerinden tartışmamak lazım. İki ayrı raporlama ve oylama
yasal mı, gerekli mi? Hukuk profesörü olduğuna göre yasalara uyarak
bu beyanatları verdiğini düşünüyorum. Bütün münakaşa şu; etik
olarak Ünal Aysal'ın istifa ettiği seçimlerle beraber olağanüstü
mali kongre yapması gerekiyordu. Böylece kendi döneminin
bilançosunu sunmalıydı. Onu yapmadığı için Duygun Yarsuvat bu
yönteme başvurmuş olmalı. Aysal'ın "Bir lafa bakarım laf mı diye,
bir de söyleyene bakarım adam mı diye" demesini ise sürçi lisan
olarak kabul ediyorum."
AHMET ÖZDOĞAN (ESKİ YÖNETİCİ): Bu tartışma hiç hoş değil
Galatasaray etiğinin dışına çıkılıyor. Bunların basın üzerinden ve basın önünde tartışılması hiç hoş değil. Bu Galatasaray'ın iç meselesidir. Şimdi başkan da bir önceki başkan da konuşacaksa Galatasaray'ın divan kurulu, kongresi var. Orada konuşssunlar."
"HAYRETTİN KOZAK (DİVAN ÜYESİ): Alışılmamış bir durum
Eski ve yeni başkanların kamuoyu önünde karşılıklı ağır sözlerle
tartışması Galatasaray'da alışılmamış bir durumdur. Ne yazık ki her
iki başkan da bu tartışmada kendilerine yakışmayan bir üslup
kullanmışlardır. Başkan Yarsuvat'ın, Ünal Aysal ve tüm yönetim
kuruluna yazdığı yazıyı kulübün resmi sitesinde dahi yayınlamadan
direkt basın kanalıyla kamuoyu ile paylaşması çok talihsiz bir
olaydır. Benim anlayışımda bu tür hassas konular başkanlar arasında
başbaşa görüşmelerde ifade edilebilir.
Galatasaray'da başkan adayı olmak büyük sorumluluk gerektirir.
Özellikle büyük sorunları olan koca bir kulübün başına mali
durumunu hiç incelemeden, önlemlerini planlamadan gelirseniz sorun
hüsrandır. Sayın Duygun Yarsuvat 3 Ekim 2014'te başkanlık teklifi
almış, kabul etmiş ve aynı gün yönetim kurulu ve idari kurulların
toplam 44 kişilik listesini divan başkanlığına
sunmuştur. Galatasaray bugün bu hazırlıksız göreve gelişin
sıkıntılarını çekmektedir."
DOĞAN HASOL (ESKİ 2. BAŞKAN): Ayrı oylama gerekiyor
Galatasaray'da özgürlük, eşitlik ve kardeşlik önemlidir. Bu ilkeler Fransız devriminden sonra ortaya çıkmış, Galatasaray'ın hamurunda da olan ilkelerdir. Ne yazık ki bu ilkelere uymayan davranışlar içindeler. Üslup kardeşliğe yakışmıyor. Mali kongre için mi bu savaş onu da bilmiyorum. Ancak ayrı ayrı ibranın olması gerekir. Aysal dönemi ayrı, Yarsuvat dönemi ayrı oylanmalıdır. Eski ve yeni başkan arasında böyle bir atışma olamaz. Güzel bir üslup değil. Üstelik bu insanlar sıradan insanlar da değil."
SAMİ ÇÖLGEÇEN (DİVAN ÜYESİ): Ünal Aysal'a değil Kıraç'a sormalı
Duygun Yarsuvat haklı. Ünal Aysal'ın şu anki ortamda laf etmeye hakkı yok. Ünal Aysal ticaret ve iş hayatında çok zengin biridir. Bugün aslında Ünal Aysal'a değil, İnan Kıraç'a sormak lazım tabloyu! Galatasaraylıların kendisine sorması lazım. Aysal niye geldi? Zengin ve becerikli diye mi? Zannettik ki kulüp sıkışırsa cebinden para verir, birşeyler yapar. En baştan yapmayacağım dedi, yapmadı. Duygun Yarsuvat'a baktığımızda ise sanki bazı lafları yaşlandığını gösteriyor. Şimdi iki tane aklı başında aday var. Dursun Özbek ve Adnan Öztürk. Şimdiden söylüyorum Adnan Öztürk'e oyumu vereceğim. Çünkü entresan bir laf etti. Kulübün 6 seneye ihtiyacı olduğunu belirtti. Realist bir görüş ve yaklaşım. Hem Yarsuvat hem de Aysal miladını doldurduğu için bu kavgadan Galatasaray zarar görmez."