Edu'dan Fenerbahçe'ye açık tehdit..
F.Bahçe’nin sezon başında gönderdiği Edu Dracena ülkesinden sarı-lacivertli ekip için birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı...
Fenerbahçe’nin sezon başında sakatlığı nedeniyle ilişkisini
kestiği Brezilyalı savunma oyuncusu Edu Dracena Milliyet'e
konuştu...
Sarı-lacivertli forma altında üç sezon boyunca mücadele eden
sambacı ile ailesinin yaşadığı Araçatuba kentinde buluştuk. Bizi
annesinin evinde ağırladı ve kapıda görür görmez Türkçe “Hoşgeldin”
dedi...
Türkiye’yi Türk insanını unutamadığı tüm davranışlarından belliydi.
Ailesi “İstanbul” diyor, başka bir şey demiyordu... Edu ise çok
dertliydi. İçini dökmek için adeta sabırsızlanıyordu... Kendisine
yapılanları bir türlü kabullenemiyordu... Söze “acaba nereden
başlasam” diye girdi... Kafasını sağa, sola çevirdi ve Başkan Aziz
Yıldırım’da karar kıldı...
“Türkiye’deki ilk yılımdı... Rizespor karşısında ilk devreyi 2-0
geride kapamıştık. Soyunma odasına birden Başkan Aziz Yıldırım
girdi. Bağıra çağıra bir şeyler diyordu. Ben ve diğer yabancı
oyuncular şaşkınlıkla birbirimize baktık. Neler olduğunu
anlayamadık. Ben ve Lugano, Alex’e dönerek “başkanın burada ne işi
var?” diye sorduk. Çünkü bugüne kadar böyle bir durumla hiç
karşılaşmamıştık. Bu sahne kötü oynadığımız maçlarda birkaç kere
tekrarlanınca en sonunda Teknik Direktör Zico’nun kardeşi
dayanamadı. Ve tepki gösterdi. Bu da hem kendisinin, hem de
Zico’nun gönderilmesinin sebebiydi. Yaşananlardan sonra tek bir şey
düşündüm; Fenerbahçe’de sadece Aziz Yıldırım’ın sözü geçiyor...
‘Sakatlığım sonum oldu’
Fenerbahçe’de sonumu hazırlayan sakatlığım oldu. Olayın içyüzünü
bir de benden dinleyin. Ben Fenerbahçe forması giyerken bu sakatlık
meydana geldi. Brezilya’da tedavi görüyordum. Birden beni
çağırdılar. ‘Doktor Ömer (Taşer) bey sakatlığının durumunu,
tedavinin nasıl geçtiğini görmek istiyor’ dediler. Hemen İstanbul’a
uçtum. Ben geldim, Ömer bey Amerika’ya gitti. Günlerce ortada
kaldım. Tek bir muhatap bulamadım. Sonunda Başkan Aziz Yıldırım ile
görüşmek istediğimi söyledim. Bana ‘Görüşemezsin. Bir sorunun varsa
artık Aykut Kocaman’a’ gideceksin dediler. Ben de ‘Bu kulüpte karar
alan tek kişi Aziz Yıldırım’dır’ diyerek Kocaman ile görüşmeyi
reddettim. Kocaman daha sonra yanına gelerek ‘Sorunun varsa benimle
konuşacaksın’ diyerek söylendi... Bunun üzerine yüzüne ‘Senin sözün
burada geçmiyor. Burada sözü geçen tek kişi başkan’ dedim...
Başkanın karşısına geçtim
Ve sonunda Aziz
Yıldırım’ın karşısına geçtim... Başkanın yanında Murat (Özaydınlı)
bey de vardı. Bana ilk önce sağlığımı sordu. İyiye gittiğini,
ameliyatın üzerinden dört ay geçtiğini belirttim. Bir ya da en geç
1.5 ay içinde sahada olacağımı bildirdim. Başkana ‘Üç yıldır
buradayım. Fenerbahçe’yi çok seviyorum. Ayrılmak istemiyorum’
dedim. Kendisi de başını sallayarak ‘okey, okey’ karşılığını
verdi.
Bu görüşmeden sonra çok sevinçliydim. Sorunları çözdüğümü
düşünmüştüm. Ertesi gün Samandıra’ya giderek antrenmana çıkmak
istedim. Ama almadılar. Aykut Kocaman yanıma gelerek, ‘Antrenmana
çıkamazsın, sözleşmen feshedildi’ dedi. ‘Nasıl olur’ karşılığını
verdiğimde ‘15 dakika bekle, resmi belgeler eline ulaşır’ diye
ekledi. Benden Brezilya’ya geri dönmemi ve bir daha gelmememi
istediler. ‘Bu takımın sözleşmeli oyuncusuyum. Bana bunu nasıl
yaparsınız. Ben bu formayı giyerken sakatlandım. Haksızlık bu’
desem de, Futbol Federasyonu’na sözleşmemin tek taraflı
feshedildiği bildirilmişti bile...
Ardından Brezilya’ya döndüm. Hemen avukatlarımla konuşup olayı
FIFA’ya götürdük. Fenerbahçe bana 1 milyon 300 bin euro borçlu.
Ayrıca ameliyat paramı da ödemediler. Bu operasyonu sözleşmem
feshedilmeden önce olmuştum. O zaman masrafları karşılayacaklarını
söylemişlerdi. Ama bu konuyu da kapattılar.
‘Ben kazanacağım’[page_end]
‘Ben kazanacağım’
Fenerbahçe ile mahkemeliyiz. Sonunda ben kazanacağım. Ancak
avukatlarımdan Fenerbahçe’ye transfer yasağı gelmesi için de FIFA
nezninde dava açmalarını istedim. Kulübün FIFA’da çok sayıda
dosyası birikti. Bu kararı aldırmaya çalışıyoruz. Gelirse kimse
şaşırmasın. Bu Fenerbahçe imajına büyük darbe vurabilir.”
Vefasızlık Aurelio ile başladı
Fenerbahçe’deki çöküş ve vefasızlık Marco Aurelio ile başladı.
Oyuncuların gönderiliş şekilleri hiç doğru değildi. Aynı şekilde
Appiah’ı da kötü gönderdiler. Maldonado’ya yapılanlar bir başka
durum. Fenerbahçe’nin son birkaç yılına bakın. Appiah, ben,
Maldonado, Josico, Marco Aurelio, Luis Aragones, şimdi de Roberto
Carlos. Hepsi FIFA’lık oldular. Yani hepimiz haksısız, bir tek
onlar haklı. Fenerbahçe Kulübü birisi ile olmak istemeyince
duygusuzca kapıyı gösteriyor.
Brezilya’daki imajı büyük zarar gördü
Bize yapılanlar Fenerbahçe’nin imajına Brezilya’da büyük zarar
verdi. Birkaç yıl öncesine kadar Brezilya’da kimse Fenerbahçe’yi
tanımıyordu. Alex, Luciano, Aurelio’dan önce Fenerbahçe’yi burada
bilmezlerdi. Özellikle Zico ve Lugano’dan sonra Fenerbahçe çok
tanınan bir kulüp oldu. Herkesin Türkiye denince aklına Galatasaray
geliyordu. Biz bunu değiştirdik. Brezilya’da şimdi en bilinen kulüp
Fenerbahçe. Ancak son yaşananlar ciddi sıkıntılar doğurdu. Artık
Fenerbahçe, Brezilyalı oyunculara haksızlıklar yapan bir kulüp
olarak konuşuluyor.
Galatasaray ya da Beşiktaş istesin, gelirim
Sakatlığım tamamen geçti. Santos forması ile son 3 karşılaşmada yer
aldım. Ancak Türkiye’yi unutamıyorum. Bundan sonra Fenerbahçe’ye
geri dönmem imkansız ancak Beşiktaş veya Galatasaray beni istesin
hemen gelirim. 28 yaşımdayım. Türkiye’yi ve Türk futbolunu yakından
tanıyorum. Hiç yabancılık çekmem. Gideceğim her takıma yararlı
olacağımı düşünüyorum. Benim sorunum Fenerbahçe yönetimi ile oldu.
Taraftarı hâlâ çok seviyorum. Ama geri dönüp Edu’nun nasıl bir
oyuncu olduğunu herkese bir kez daha göstermek istiyorum.