Elazığspor'da dört imza birden
Elazığspor Kulübü Başkanı Selçuk Öztürk, kulüp tesislerinde düzenlenen imza töreninde açıklamalarda bulundu.
PTT 1. Lig ekiplerinden Elazığspor, İstanbul Başakşehir'den Zeki Korkmaz, Kayserispor'dan
Taner Yalçın, Şanlıurfaspor'dan Serdar Özbayraktar ve
Antalyaspor'dan Murat Sözgelmez'i renklerine
bağladı.
Elazığspor Kulübü Başkanı Selçuk Öztürk, kulüp tesislerinde
düzenlenen imza töreninde, Korkmaz, Yalçın ve Özbayraktar ile 18'er
ay, Sözgelmez ile 6 aylık sözleşme imzaladıklarını belirterek, yeni
transferlerin hayırlı olmasını diledi.
Bir gazetecinin Profosyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)
tarafından Antalyaspor maçında yaşanan olaylar nedeniyle teknik
direktör Ümit Özat'a 7 maç ceza verildiğini anımsatması üzerine
Öztürk, "Hami Mandıralı orada uyanık bir şekilde, köy kurnazlığıyla
dönüyor değerli hocamıza küfrediyor, tahrik ediyor ve hakem bunu
görmüyor. Hocamız da orada cevap verince burayı yak, oraya hiçbir
ceza yok. Adaletse hocam atılıyorsa Mandıralı'nın da atılması
gerekiyor. Cezaysa aynı ceza Mandıralı'ya da uygulanmalıdır. Bu
konuda tahkime gideceğiz ve sonuna kadar hakkımızı savunacağız"
diye konuştu.
Daha sonra Zeki Korkmaz, Taner Yalçın, Serdar Özbayraktar ve Murat
Sözgelmez kendilerini bordo-beyazlı renklere bağlayan sözleşmeye
imza attı.
Elazığspor Teknik Direktörü Ümit Özat, imza töreninin ardından
yaptığı açıklamada, PFDK tarafından kendisine verilen cezayı
değerlendirdi.
Cezadan dolayı gerekirse görevi bırakabileceğini kulüp başkanı
Öztürk'e ilettiğini ancak bu teklifinin kabul görmediğini aktaran
Özat, oyuncularının önlerindeki 7 maçta gereken puanları
alacaklarına inandığını dile getirerek, "Bunların amacı Ümit Özat
orada iyi bir sinerji oluşturdu, biz burayı diskalifiye edersek
takımın kolunu kanadını kırarız. Benim onlarla aramda öyle bir bağ
var ki onu Allah'tan başka kimse bozamaz çünkü ben onlara teknik
adamlıktan çok daha fazla şeyler veriyorum" dedi.
Antalyaspor maçında hakemlere yönelik hiç bir tepkisi olmadığını
dile getiren Özat, Mandıralı ve bazı taraftarların tahriklerine
cevap vermek durumunda kaldığını öne sürerek, "Hayatta en değerli
varlıklarımız çocuklarımız. Hami efendi, 'ben Ümit'e küfretmedim'
diye çocuklarının üzerine yemin edebiliyor mu? Ediyorsa çocuklarına
verdiği değer ortaya çıkar ama ben çocuklarımın üstüne yemin
ediyorum, o bana küfretti ben de ona küfrettim" şeklinde
konuştu.