Erdoğan'dan olay açıklamalar
Beşiktaş Yönetimi'ndeki Asbaşkanlık görevinden istifa eden Levent Erdoğan, olay yaratacak açıklamalar yaptı.
Geçtiğimiz hafta Beşiktaş Yönetimi'ndeki Asbaşkanlık görevinden istifa eden Levent Erdoğan, olay yaratacak açıklamalar yaptı.
İstifasını verdikten sonra sadece yazılı olarak "Zamanı gelince
yazılı bir açıklama yapacağım" diyen Erdoğan, neden istifa
ettiğini, kulübün içinde bulunduğu mali tabloyu, Yıldırım
Demirören'in yöneticilik anlayışını, siyah-beyazlı kulübün
gidişatını, Murat Aksu'nun listesine girip girmeyeceğini, neden
görevi bıraktığını açıkladı.
İŞTE O RÖPORTAJ
-Levent Bey, Yıldırım Demirören yönetimiyle ayrılık bir anda mı gelişti, bunun öncesi var mıydı? Hem şahsıyla hem babasıyla ilgili olarak dönem dönem yapmış olduğunuz açıklamalarınızın istifanızla bir ilgisi oldu mu?
Bizim çok eskiye dayanan bir hukukumuz var. Onların da benim için kasti davranış içerisinde bulunup yanlış söz etmeyeceklerini düşünürüm, bende onlar için başka hukuk kullanmam hiçbir zaman. Ancak orada ben bir yöneticiydim. Yönetici sıfatıyla orada bir çok eksiklikler mevcuttu. Bunları en azından ilk önce Beşiktaş adına, sonra Yıldırım Demirören adına, düzelmesi uğruna bazı ikazlarda, gerek yönetim içinde, gerek yönetim dışında ama bunlar kasti olmayan, Beşiktaş lehine olması lazım gelen, yapılması gereken ikazlardan ibaretti. Bunlarda muvaffak olamayınca da daha fazla faydalı olamayacağımı düşünüp, istifamı verdim.
"DOĞRU, EN ÇOK BEN EĞLENDİM"
-Zaman zaman yapmış olduğunuz açıklamaların etkisi oldu mu?
Benim konuşmalarım hakkında çok farklı yorumlar yapıldı. Söylediklerimi maalesef bir çok medya mensubu arkadaşımız dahi bunun inceliğini anlayamadı veya anladı başka şekle çevirmeye çalıştı. Ben hiçbir zaman Beşiktaş aleyhinde bulunmadım. Mesela en son beyanatım, Kayserispor maçından sonraydı. Takım 6 maçta 12 puan kaybetmiş, başaşşağıya gidiyor. Tabi birilerinin ikaz etmesi lazım. Ben de kulübün asbaşkanı olarak gidişatın doğru olmadığını, yanlış olduğunu söyledim. Beşiktaşın tarihinde böyle bir olayla karşılaşmadığını, herkesin aklını başına toplarlaması lazım geldiğini söyledim. Bana "istifa edecek misin" dediler, etmeyeceğimi söyledim. "Kim istifa edecek" dediler, bunun bir sırası varsa şöyle şöyle olacak dedim: Şu anda benim istifamı gerektiren bir olay sözkonusu değil, kötü gidişattan kim sorumluysa onların istifa etmesi lazım dedim. İlle istifa etmeleri gerekirlerse dedim. Yani soru üzerine, bunun bir sırası vardır, önce hoca, sonra başkan, sonra otomatik olarak yönetimin istifa etmesi gerekir diye söyledim. Efendim dediler, bundan önce çok güzel şeyler yapıldı, takım şampiyon oldu, en çok da siz eğlendiniz dediler. Doğru, Türkiye'nin her tarafında bütün kutlamalara ben katıldım. Bu benim eğlenmem yani etrafa Beşiktaş'ın şampiyonluk coşkusunu vermek lazımdı. Uzun süredir şampiyon olamadığı için, taraftarda bir moral zayıflaması vardı. Bunu kuvvetlendirmek için heryerde bunu yaptık. Yani iyi gününde iyi diyeceğiz de kötü gününde de yine iyi mi diyeceğiz? Bunu idrak edemediler. Ben yine takımın arkasındaydım.
"KULÜBÜN HALİ YÜREKLER ACISI"
[page_end]
-Yani sorumlu yöneticilik bunu mu gerektiriyor?
Yüzde yüz, kesin. Bunu yapmamış olmak zaten maalesef Beşiktaş'ı ekonomik anlamda bu duruma getirdi. Bu işin içeride çalışmasını, kavgasını yapamadığımız için, başkanımızın tek başına faliyette bulunmuş olması nedeniyle, kimseye danışmadan, bugünkü büyük borçlanmalar, mali bozukluklar ortaya çıktı.
-Ekonomik anlamda kulübün geldiği durum nedir?
Yürekler acısı. Yani Divan'da kabul edilen rakam 180 milyon. Bu beyan edilen.
-Beyan edilmeyen var mıdır?
Takdiri siz yapın.
-Hukuk dışı uygulamalar söz konusu mudur?
Ferdi olarak hukuk dışı uygulamaları bilmediğim için bu tür bir ithamda bulunmak çok yanlış olur. Kanunsuz işlemler demeyeyim ama kötü idare, yanlış idare, yanlış hesaplar, bu borçlulukları meydana getirdi.
"ENKAZ BİLE DEĞİL, DAHA KÖTÜ"
-Başkanımızın tek başına kulübü yönetmesi dediniz.
Evet, evet. Aynen tek başına ve kimseye danışmadan yönetmiş olması. Bunu tek başınıza yaparsanız, doğruları yaptığınızı sanırsanız, işte bugünkü tablo meydana gelir. Burada matematiksel bir olay var. 5-6 senelik, 10 senelik gelirler temlik edilmiş. Yeni gelen yönetimi, enkaz değil de, enkaz olsa yine enkazından istifade edersiniz.
-Yani kulübün içinde bulunduğu durum için enkaz değil, enkazdan bile kötü diyorsunuz.
Bu matematiksel olaylar. Hayali konuşmuyorum. Gelirler temlik edilşmiş, divan kuruluna sunulan borç meydanda.
-Başkanın kendisine olan borç sözkonusu bu arada.
Evet, ne yazık ki bu zararlar başkanın kendisine de dokundu. Kendisine de zarar vermiş oldu. Ayrıyeten kulübe de zarar vermiş oldu, ekonomik olarak.
-Siz bu noktaya gelineceğini tahmin ediyor muydunuz?
Bunun buraya geleceğinin tahmini nasıl olur ki? Kulüp kötü idare edlirse bu rakamları göreceği tahmin değil, tabidir. Yönetim kötü olursa, tek başına yönetmeye kalkarsa, bunun devamında ekonomik anlamda kötü olacağı bellidir.
NEDEN İSTİFA ETTİ?
[page_end]
-Neden seçimlere çok az bir zaman kala istifa etiniz de neden daha önce ,istifa etmediniz. Yani Yıldırım Demirören'le devam edemeyeceğiniz artık kesinleştiğinden ve başka bir listeye girmek ve yeniden yönetici seçilmek adına mı istifa etiniz. Yani şahsi çıkarlarınızı gözetip yine yönetici olabilmek için mi?
Güzel bir soru. Zaten kulübün iyi yönetilmediğini, borç içinde olduğunu, gerek yönetim içinde gerek yönetim dışında ben hep belirttim. Netice itibariyle de bir seçim sürecine girildi. Ben bu seçim süreci içerisinde yönetimde kalıp da, yönetimin seçim dönemine rast gelen bir devre içerisinde, yanlışlarını söylemiş olmam etik olmazdı. Ben bunu istifa dilekçemde de belirttim. Benim tepkilerim bugün ve yeni değil. Benim tepkilerim çok eskiden beri devam ediyor. Sivri dilli olduk, çok konuşan olduk. Bunu maalesef değerli değerlendiriciler böyle değerlendirdiler.
-Yıldırım Demirören nasıl değerlendirdi peki?
Hata yapmaya devam etti.
-Birebir yüzyüze görüştünüz değil mi?
Her zaman görüşüyorum. Sayın Yıldırırm Demirören ile aramda en ufak bir ihtilaf yok. Bugün dahi yok. Ama Beşiktaş adına orada bir görev yapıyoruz. Ben de herkes gibi kafamı sallamak durumunda değilim. Kafamı salladığım taktirde en çok kulübe sonra Sayın Yıldırım Demirören'e zarar verirdim. Benim gidip doğruları söylemem, yapılmasını istemem normal bir düzey içerisinde yapmam gerekenlerdir. Bunları çok daha sert söylemem gerekiyordu. Ancak malum bizde bir laf var. Birlik beraberlik bozulmasın, ha düzelir, ha düzelir. Bir de takım şampiyonluğa gidiyordu. O arada daha fazla yüklenmiş olmak kulübün menfaatine değildi. Ama ben bunu ben söylenmesi, ikaz edilmesi gerektiği şekilde, gerek kulüp içinde gerek kulüp dışında, gerekli beyanatlarımla açıkladım. Yani ben o güne kadar da susmadım ki. Ben gerekli ikazlarımı yaptım.
TARAFTARA MESAJ
-Ekonomik açıdan gelinen noktayı yürekler acısı olarak nitelendirdiniz. Bu işin birde farklı boyutları var. Camia, taraftar gibi. Taraftarın tepkisi tribünlerden çok ağır olarak yükseldi. Açıklamalarınız, bir anlamda taraftarın tepkisini tetikledi mi?
Hoşnutsuzluğu belirtmek için demokratik bir tepki gösterilebilir. Ama ben ne yazık ki taraftarların o çirkin tezahüratlarını asla tasvip etmiyoryum. Hiçbir zaman da tasvip etmem. Bu Beşiktaş duruşuna yakışmaz. İkaz edici protestolarda bulunabilrler. Ama küfür, şahsiyete tecavüz, Beşiktaş'ın başkanına tecavüz şeklinde olursa çok çirkindir. Bunun neticede bir hesap verme günü vardır. O da seçim zamanıdır. Bu usuldür zatenç. Bu hesaplaşma kavgalaşma anlamında değil, herkes kucağındakini döker orada.
-Yıldırım Demirören bundan sonra ne yapmalı. Nasıl bir tavır sergilerse hem Beşiktaş için hem kendisi için olumlu bir strateji izlemiş oluır sizce?
Sayın Demirören kardeşimiz, sayın başkanımız, aklı başında bir
kişidir. Artık yapılan tenkitleri, eleştirileri, dinleyerek, bir de
geriye dönük bakıp muhasebesini yaparak, bundan sonrası için karar
vermesi benim önerilerimle değil, kendi incelemesiyle ortaya
koyacağı bir yoldur. O tamamen kendisinin tercihidir. Ben şu veya
bu şekilde hareket etmesini yeğleme durumunda değilim.
Kaynak : HTSpor