Ergin Ataman'dan olay sözler
Ergin Ataman, Fenerbahçe ve Galatasaray arasında oynanan olaylı final serisi maçıyla ilgili ilk defa konuştu.
''KENDİNİ BİLMEZ F.BAHÇELİLER''
Fanatik Gazetesi'nin haberine göre; 20 yıldır bu işin içindeyim. 'Can güvenliğim yok' dediysem bunu hissetmişimdir. Belki biraz abartılı olabilir ama 7. maç öncesi verilen sözler 5. maçta uygulansaydı, bu noktaya gelinmezdi. Kariyerim boyunca ilk kez 2 güvenlik eşliğinde maç yönettim. 7. maçtan önce federasyon her türlü güvenliği alınacağını garanti etti ama Galatasaray Kulübü için artık geç kalınmıştı. Demek ki, biz haklıymışız. Bunların tedbiri alındı. Geçmişte yaşadığım bazı tecrübeler de beni o endişeye sevk etti. Efes ile şampiyon olduğumuzda bir kaç kendini bilmez Fenerbahçe taraftarı sahaya girip bize saldırmıştı.
"İŞİ OLURUNA BIRAKTILAR"
Türkiye'de bazı şeyler çabuk unutuluyor. Ben 5. maçtan sonra
bunları hissedip, dile getirdim. Bizim sahamızda da basketbol
ortamı yoktu, orada da yoktu. Bizim sahada, '3 anons yapıldı, o
yüzden saha kapandı' deniyor ama onu yaptıran da hakem. Hangi
salonda potanın arkasına 200 kişi alınıp, hakem geçerken sırtına
dokunuluyor. Galatasaray maça çıkmadı ama buna yönlendiren
etkenlenler de var. Biz seyircisiz oynadık ve kazandık. 7. maçın da
seyircisiz oynanması gerekiyordu. Bu gerginlik kadın serisinde
başladı. Burada Galatasaray da, Fenerbahçe de, federasyon da işi
oluruna bıraktı önlemleri almadı, sonunda da patladı.
"POZİSYONU
GÖRMEMİŞTİM"
Ben herkesin sağduyulu olması durumunda o maçın oynanacağını
düşünüyordum. Her hakeme güvenirim ama hata yaptığında da söylerim.
Hakemin üzerine yürümem, küfür etmem ama basın toplantısında
hatalarını söylerim. McCalebb'in Markoishvili'ye faul yaptığı
pozisyonunu ben görmedim. Orada topa bakıyordum. Ama 3 tane hakemin
görmesi gerektiğini düşündüğüm için o açıklamayı yaptım. Saha
içinde kendi takımıma kızdım ama soyunma odasında bana görüntüler
gösterilince çıkıp hakemleri eleştiren açıklamayı yaptım. (Hakemler
galibiyetimizi çalmıştı demişti).
"FİNAL GECESİ TAVANA BAKTIM
DURDUM"
Maç öncesi hakem değişikliğinin olabileceğini düşünüyorum. Futbolda
Dünya Kupası'nda İsviçre istemedi diye maça 2 saat kala hakem
değişti. Bu hakemin kötü olduğu anlamına gelmez, sadece ortam
sakinleşir. Herkes biraz daha taviz verse, o maç oynanırdı. Ben
'Can güvenliğim yok. Bu maç oynanmasın' demedim.
Öyle olsa 'Bu maça çıkmak istemiyoruz' derdim.
Şartların oluşması gerekir dedim. Final gecesi bütün gece tavana
bakarak durdum. Üzüleyim mi, sevineyim mi bilemedim. En duygusal
anım budur.
"BEN ORTAMI
GERMEDİM"
Final serisinde yaşanlanlar Milli Takım'da beni etkilemedi. Beni
etkileyen final serisinde gergin bir ortamın olmasıydı. Ben
bunlardan sorumlu değilim. O final serisinde gerginliği
başlatanlardan birisi olarak gösterildim. Ben kendimi de eleştiren
bir insanım ama bu konuda netim. Saha içinde en ufak bir gerginlik
yaratacak hareketim olmadı. Her antrenör gibi basın toplantısında
hakemlere yüklendim. Zaman zaman takımıma özgüven kazandırmak için
iddialı konuştum. kazandığımız ilk maçtan sonra tribünlere 10
saniyelik bir yumruk şov yaptım. Bunu Mourinho da yapıyor. Ben
Fenerbahçe taraftarına hareket çekmedim. Kendi taraftarımı motive
etmek istedim.
"ÜLKER ARENA'DA
OYNARIZ"
Ben milli maçları 'Ülker Arena'da yapmayalım'
demedim. Çok yoğun bir maç programımız var. İdmanları Abdi
İpekçi'de yapıyoruz, o yüzden bu salonu tercih ettim. Eğer
idmanları Ülker Arena'da yapıyor olsaydık maçları da orada
oynardık. Ama anlaşma gereği bir hazırlık maçı Abdi İpekçi'de,
diğeri de Ülker Arena'da oynanacak.
"HER ZAMAN
İDDİALIYIM"
İlk kez Milli Takım'da çalışacağım. Dünya Şampiyonası'nda neyle
karşılaşacağımı ben de bilmiyorum. Ama şu ana kadar antrenmanlarda
gördüğüm geçiş dönemindeki kadronun çok iyi olduğu. Gerçekçi hedef
koymak için hazırlık maçlarını oynamak ve önümüzü görmem lazım.
Diğer ülkelerde de çok önemli eksikler var. Sporda hiçbir şeyi
öngöremezsiniz. Ama ben iddialı bir insanım. Kulüp takımlarında
favori olmayan kadroları şampiyon yaptık. Avrupa'da çalıştırdığım
kadrolar kapasitesinde en iyisini verdim. Hangi turnuvayı oynarsak
oynayalım ben kazanmak isterim. Amerika ve İspanya gibi takımlar
var. Bu yüzden şampiyonluk değil, madalya hedefi koydum. En iyisini
yapmaya çalışacağız. Sonuç ne olur bilmiyorum.
"OYUNCU DEĞİL ANTRENÖRLER
MAĞDUR"
Milli Takım antrenörü oldum ama görüşüm değişmedi. Bütün Avrupa'da
yabancı serbestliği var. Türkiye'de geçikmiş bir karar oldu. Türk
oyuncuların önlerindeki yabancıları geçip üst düzeyde basketbol
oynayarak kalitelerini artıracağını düşünüyorum.
Yunanlılar'ı örnek alalım. Spanoulis, Printezis,
Perperoglou... Bunlar hem kendi ülkelerinde, hem de dünyada
yıldızlar. Piyasaları var. İspanya ve diğer ülkelerde de bu böyle.
Bu kararla Türk basketbolcular sadece kontenjan var diye
oynamayacak.
"BİR SİNAN DA CSKA'YA
GİTMELİ"
Hak ettiği için oynayacaklar ve gelişecekler. Oyuncu nasıl olsa
dakikam var diye kendini geliştirmeye çalışmayabilir. Bu karar
ekonomik olarak Türk oyuncularını biraz zor durumda bıraktı ama
onlara şunu söyledim. Nasıl Perperoglou Efes'e geliyorsa, Cenk
Akyol da Panathinaikos'a gitmeli, Sinan, CSKA Moskova'ya transfer
olmalı. Bence Türk antrenörleri daha mağdur. Bugün bir çok kulüpte
yabancı antrenör var. Onlar yardımcılarını, hatta kondisyonerlerini
bile getiriyor. Federasyonun buna bir sınır koyması gerekiyor.
"ARROYO GERÇEĞİ
VAR"
Bana göre çok pozitif kamp oldu. Burada zaten 10 gündür güneş ışığı
görmedik. Çalışmaktan başka yapacak bir şey de olmadığı için her
gün 5-6 saat çok iyi idman yaptık. Bizim için en zoru kadroyu bir
hafta sonra 16 kişiye düşürmek olacak. Her oyuncunun çalışma
isteğinden, milli takım için yansıttığı özveriden son derece
memnunum. Benim yıllardır uyguladığım bir şablon ve basketbol
felsefesi var. Bu kadroyu tespit ederken de bunu en iyi şekilde
uygulayacak isimleri seçtik. Son yıllarda çalıştırdığım
kulüp takımlarında bir Arroyo gerçeği var. Benim oyun sistemim
biraz da oyun kurucuya dayalı. Burada da çok önemli oyun
kurucalarımız var. Onları bu role soyunduracağız. Buradaki
sıkıntı net bir skorerimizin olmaması. Bakıldığı zaman hepsi
birbirine yakın oyuncular. Bir iki kişinin eline bakan değil,
herkesin birlikte hücum ve savunma yaptığı bir sistem oturtacağız.
Bunu uygulayacak yetenekli oyuncularımız da var.
"ENES'İ KAZANMAK
LAZIM"
İlk günden itibaren Enes'in milli takımda oynamak istediği bana
söylendi. Enes ile ben hiç konuşmadım, fırsatımız olmadı.
Önümüzdeki 10 yılda süper star olabilecek bir Türk çocuğundan
bahsediyoruz. Geçen yıl da bir sıkıntı olmuş tam nedenini de
bilmiyorum. Bazı tweetler atmış. Ama şimdi Ergin Ataman dönemi
başladı ve geçmişe sünger çektik. Ameliyatı konusunda da bir yanlış
anlaşılma olmuş. İlk haber erken döneceği yönündeydi, sonra 2,5-3
ay oynamayacağı söylendi. Bu durum bir karışıklık yarattı.
Doktorumuz Tahsin Bey, ameliyatı yapan doktorla konuştu ve Enes'in
ağustos başında hazır olabileceğini öğrendi. Biz de buyursun gelsin
dedik. Gelince durumuna bakarız ve Dünya Şampiyonası öncesi kararı
veririz.
"İSTEMEZSE DE
YALVARMAYIZ"
Enes 22 yaşında ve 10 yıl bu formaya hizmet edebilir. Ben Enes'i
kazanmak istiyorum. Herkes hata yapar. Ben olayın pozitif kısmını
görmek istiyorum. Eğer gelip oynamak istemezse de kimseye
yalvarmayacağız. Burada oynayacak aslan gibi 20 tane oyuncum var.
Bu kadro hiç tanımadığı bir Amerikalı'yı kabullenecekti.
Enes bir Türk çocuğu. Ameliyat sonrası gelip iyi bir şekilde
çalışırsa herkesin onu kabul edeceğini düşünüyorum. Bu kadrodaki
bir sürü oyuncu da geçmişte çok hatalar yaptı. Milli Takım'a
alınmadıkları dönemler oldu. Herkes hata
yapabilir. "