Ernst'ten çok samimi açıklamalar
Geçen sezon ortasında Beşiktaş'a transfer olan ve siyah-beyazlı ekibin başarısında büyük pay sahili olan Alman futbolcu Fabian Ernst'ten samimi açıklamalar
Ara transferde siyah beyazlı formayı sırtına geçiren ve çifte
kupa zaferinin mimarlarından olan Alman yıldız, "Türkiye’yi tercih
ederek ne kadar doğru yaptığımı gördüm. Mutluyum, huzurluyum.
Burada, "Fabe" olan lakabım bile değişti. Artık, ben bir
Terminatör’üm" dedi.
Beşiktaş'ın Alman yıldızı Fabian Ernst, Hürriyet gazetesine samimi
açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş’a ara transferde geldiğinde herkes için kapalı bir
kutuydu. Yıllarca Bundesliga’da boy göstermiş, Hannover, Hamburg,
Werder Bremen ve Schalke’de birbirinden zorlu karşılaşmalara çıkmış
bir isimdi. Alman Milli Takımı’nda da defalarca forma giymiş
olmasına rağmen siyah beyazlılara ne vereceği, nasıl bir katkı
sağlayacağı soru işaretiydi. Ancak, Beşiktaş formasıyla sahaya
çıktığı ilk maçtan itibaren kalitesini gösterdi Fabian Ernst.
Sezonun çifte kupayla sonlandırılmasında büyük pay sahibi ve
Mustafa Denizli’nin en büyük gözdelerinden biri oldu. Beşiktaş
tribünlerinin sevgilisi konumuna geldi.
Pay sahibi olmak gurur veriyor
Almanya’da üst düzey takımlarda oynamasına rağmen, Beşiktaş’ta
ummadığı bir sevgi ile karşılaştığını söyleyen Ernst, hem kupada
hem de ligde şampiyonluğu bileklerinin hakkıyla elde ettiklerini
belirtti. Alman yıldız, takım olarak sezon boyunca inançlarını hiç
kaybetmediklerini dile getirirken, "Avrupa çapında yıldızları olan
bir takımda oynamaktan son derece mutluyum. Mutlu sona ulaşırken,
bunda pay sahibi olmak gurur verici. Beşiktaş’ın adını Şampiyonlar
Ligi’nde de başarıyla duyuracağız" diye konuştu. Siyah beyazlı
kulüple iki yıllık daha sözleşmesi olduğunu vurgulayan Ernst,
performans olarak düşüş yaşamadığı ve mutlu olduğu sürece
Beşiktaş’ta kalmak istediğini belirtirken, şunları söyledi:
Doğru tercih yaptığımı gördüm
Önemli olan kalmak değil, takıma bir şeyler verebilmek. Türkiye
macerama başlamadan önce Beşiktaş’ın yanısıra, Fenerbahçe,
Galatasaray ve Trabzonspor hakkında da bilgi sahibiydim. Almanya’da
bu takımlar sürekli konuşulur. Büyük bir geçmişe sahip olan bir
kulübe imza atacağımı biliyordum. Özellikle Altıntop kardeşler ve
Mesut Özil ile görüştüğümde, İstanbul’a gitmem için ısrarcı
oldular. Şimdi baktığımda ne kadar doğru bir tercih yaptığımı
görüyorum. Almanya’da arkadaşlarım bana "Fabe" diyorlardı.
Beşiktaş’a geldim. Birkaç maç sonra bir gün idmanda İbrahim Toraman
bana dönerek, "Terminatör" diye seslendi. O gün bu gün takımda
herkes beni "Terminatör" diye çağırıyor. Bu da beni çok mutlu
ediyor. Beşiktaş’a geldim, Terminatör oldum.
Mustafa hoca bizleri silkeledi
Mükemmel bir hocamız var. Mustafa Denizli, çok büyük tecrübe
birikimine sahip. Bizleri çok iyi kullanıyor. Futbolcu
psikolojisini çok iyi biliyor. Otoriter ve disiplinli. Kimden ne
alacağını, nasıl faydalanacağını çözmüş. Türkiye için çok fazla.
Avrupa’da da başarıya koşacağımızdan şüphem yok. Sezonu çifte
zaferle bitirdik. Beşiktaş’ı zirveye götüren en önemli olay takım
ruhudur. Denizli, büyük itici güç oldu. Kendisiyle ilk görüşmemde
onun ağzından tek kelime çıktı, "Şampiyon olacağız." İnanmıştı.
Bizleri de inandırdı. Takım iyiydi ama birisinin silkelemesi
gerekiyordu. Hocamız bunu sağladı. Gerçek gücümüzü sahaya
yansıttırdı. Arkamızdaki mükemmel taraftar gücü de bizi
şampiyonluğa sürükledi. En kötü günümüzde bile destek oldular.
Başkanımız Yıldırım Demirören de başka bir güç. Sadece şampiyon
olduğumuz gün değil, üzüldüğümüz ve sıkıntılı olduğumuz zamanlarda
da bizlere sarıldı, ağladı.
Sivasspor, Wolfsburg gibi
Takım olarak bu sezon en çok Sivas deplasmanında zorlandık. Çok iyi
hava yakalamışlardı ama biz mutlu sona ulaştık. Futbolda tecrübe
çok önemlidir. Sivasspor’u, Bundesliga’da ilk kez şampiyon olan
Wolsburg’a benzetiyorum. Büyük iş becerdiler. Türkiye’de beni
zorlayacak oyuncu yok. Galatasaray’da Lincoln önemli bir yıldız.
Onunla çalışan teknik adamlar nedense ondan yararlanmadılar. Bunu
anlamak güç. Ona karşı mücadele edeceğimi düşünüyordum ama
oynamadı. Son haftalarda performansımın düştüğü söyleniyor.
Almanya’da alt yapı eğitimi alan futbolcunun performansında düşüş
olmaz. Robot gibiyizdir. Tüm maçlarda belirli standardım var. Ne
altına düşerim, ne üstüne çıkarım. Mutlaka her maçın adamı olamam.
Cisse ile uyum içindeyim. Beni çok rahatlatıyor. Takımdan ayrılırsa
üzülürüm. Aksi halde onun gibi güçlü biriyle yeni sezonda birlikte
oynamalıyım.
Yemek yedim, hesabı ödeyeni göremedim
Türkiye çok enteresan bir ülke. Her gittiğim yerde ilgi görüyorum.
Almanya’da bunu göremezsiniz. Arkadaşımla bir restaurantta yemek
yedik. Hesabı istedim. Ödendiğini söylediler. Şaşırıp kaldım.
Parayı kim verdi onu bile göremedim. Bir gün de maç çıkışı Schalke
forması giymiş taraftarlar geldi yanıma. Onları Alman sandım.
Almanca konuşuyorlardı. Meğer, hepsi Beşiktaşlı ve Türk’tü. Çok
güldüm. Bunlar bana inanılmaz doping oluyor. Türkiye’de futbol
sevgisi, bazı şeylerin üzerinde geliyor.
İkizlerimin altını değiştirmek büyük zevk
Beni sadece hocam ve takım arkadaşlarım eleştirebilir. O zaman
onların düşüncelerini değerlendiririm. Diğer eleştirilere kulak
asmam. Sahaya çıktığımda, inanılmaz değişirim. Görevimi eksiksiz
yerine getirmek için bağırır, çağırırım ama kimseyi kırmam. Özel
hayatımda çok normalim. Kimseyle pek konuşmam. Ailemi son
zamanlarda ihmal ettim. En büyük zevkim, ikizlerimin altını
değiştirmek. Onların mamasını yedirmek. İkizlerim doğduğunda
Beşiktaş’a yeni gelmiştim ve eşimi yalnız bıraktım. Şimdi, tatilde
bu açığı kapatacağım.
Evlendiğimde sağdıcım Türk’tü
Almanya’da yaşayıp da Türk arkadaşı olmayan hemen hemen yoktur.
Evlendiğimde benim sağdıçlığımı bir Türk yaptı. Adı Murat. Ailece
görüşürüz. Bir çok Türk arkadaşım daha var. Çoğuyla da aynı
mahallelerden komşuyuz. Benim en çok merak ettiğim şey, en az 2.5
milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’dan, Türkiye’ye oyuncu gelmemesi.
Burayı Brezilyalılar istila etmiş. Daum’un, Fenerbahçe’ye dönecek
olmasına çok sevindim. Keşke, birçok Alman oyuncu ve gurbetçi de
buraya gelde. Bunun için gönüllü elçi bile olurum.
Futbolu bırakınca oyuncu yetiştireceğim
Süper Lig çok kaliteli. Kocaelispor’dan Taner Gülleri büyük takım
oyuncusu. Ankaraspor’da da Ömer Aysan dikkatimi çekti. Futbol
beyinde başlar, beyinde biter. Ben de beyin olarak biterse, futbolu
o zaman bırakırım. Ondan sonra da hedefim alt yapıdan oyuncu
yetiştirmek olur. Çünkü oyuncu yetiştirmek, çocuk yetiştirmek
gibidir. Benim için kupa zaferinden daha değerlidir. İlk hedefim
alt yapı hocalığı.
Türkiye, dünyanın gizli zengini
İstanbul, 24 saat kepenkleri açık olan bir şehir. Hangi saatte,
canınız ne istiyorsa yapabiliyorsunuz. Ben programlı yaşarım. Yemek
ve uyku saatlerim şaşmaz. Türk yemekleriyle de aram çok iyi.
Mustafa Denizli, beni mükemmel bir balıkçı ile tanıştırdı. Eşim
İstanbul’a geldiğinde onu hemen balıkçıya götüreceğim. Ekonomik
olarak Türkiye’de kriz var. Ancak sayılı restaurantlar da var
ülkenizde. Demek ki Türkiye, dünyanın gizli zengini.