Ersun Yanal: Fenerbahçe Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütüdür!
Fenerbahçe teknik direktörü Ersun Yanal, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. Yanal, ''Bugün güzel ve güneşli bir gün. Yine güneşli bir günde Fenerbahçe ile çalışmalara başladık. Biz, Fenerbahçe'nin büyüklüğüne inanıyoruz. Fenerbahçe, puanlanacak takım değildir. Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütüdür.'' dedi.
Fenerbahçe teknik direktörü Ersun Yanal, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu.
İşte Yanal'ın açıklamalarından satır
başları...
- İnanmayı çok kullandık, tekrarladık. Çünkü biz Fenerbahçe'nin büyüklüğüne, taraftarına ve Fenerbahçe'yi yönetenlerin karizmasına inanıyoruz. Fenerbahçe bulunduğu yer ile kıyaslanabilecek bir kulüp değildir.
- Fenerbahçe taraftarının beklediği mücadelenin içerisinde olacağız. Kimse son ana kadar oyunu bırakmayacak. Kazanma arzusu olan ve bu arzusunu rakibine kabul ettiren bir takım olacağız. Taraftar bu tavrı görmek istiyor. Bu Fenerbahçe'nin kimliğidir. Sahada böyle bir Fenerbahçe izletmeliyiz.
- İkinci yarıda bambaşka bir Fenerbahçe olacak ve taraftarımızın sahada istediği mücadeleyi göstereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Herkes bunu görecek. Olmazsa olmazımız, herkes potansiyelini ortaya koyacak.
- Her maçı kazanamayabilirsiniz ama ortaya koyduğunuz tavır daha önemlidir. Taraftarlarımız bizden bunu görmek ister. Fenerbahçe'nin değerlerine sahip çıkacak futbolcularla birleşmek istiyoruz. Futbolcular çocukken eğlendikleri oyunu bugün iş olarak yapıyorlar. Bundan güzel bir şey yok. Skor başka bir şeydir, tavır başka bir şeydir. Fenerbahçe'nin tavrı her zaman kazanmak üzerine olmalıdır. Asla hiçbir şeyden şikayet etmeden, Fenerbahçe'nin büyüklüğünü ortaya koyacak oyuncularla bir takım yaratmak istiyoruz.
- İkinci yarının puan durumuna baktığınız zaman zirvede yer alan takımlardan biri Fenerbahçe olmalı. Şu anda zirvede olan takımları geçen bir Fenerbahçe olmalı. Fenerbahçe mücadele ettiği her kulvarda başarı ister, kupa ister, biz de bunun için çalışıyoruz. Oyuncu grubumuzun en üst potansiyelini kullanabilmeliyiz. Yetenekli futbolcuları bir araya getirebilirsiniz ama iyi bir koordinasyon içerisinde bunu yapmak asıl önemli olandır.
- Başkanımız Ali Koç'un nasıl bir Fenerbahçeli olduğunu, vizyonunu tartışmamıza gerek yok. Yaşanan bir süreç var. Fenerbahçe asla belirli bir kalitenin altında iş yapmadı. Biz Fenerbahçe'nin büyüklüğüne, taraftarına ve yönetenlerin karizmasına inanıyoruz. Fenerbahçe bulunduğu yer ile kıyaslanabilecek bir kulüp değildir.
Kadro dışı kalan oyuncular Fenerbahçe'nin futbolcusudur. Onları da yine takıma katmak kulübün tasarrufudur. Bu oyuncuların ifadelerinden şu anki duruma üzüldüklerini anlayabiliyorum. Yaptığım görüşmelerde en ufak bir problem olmayacağını gördüm. Aatif ve Dirar yaklaşık 2 yıldır buradalar. Burayı iyi biliyorlar. Zirve yarışında bulundular. Bugün, aynı yarışta olmamalarının üzüntüsünü yaşadıklarını biliyorum.
- Volkan, Fenerbahçe'ye mal olmuş bir futbolcudur. Can Bartu, Lefter, Ogün. Bu insanlar bu camianın insanları ve bu insanlarla gurur duyarsınız. Volkan yaşarken buna mal olmuş bir futbolcu. Bir figürdür. Her ailede kavgalar da yaşanır. Bu olay, böyle düşünülmeli. Volkan bu camianın önemli bir değeridir. Volkan'a burada bekçi ol deseler de, patron ol deseler de yapacak karakterdedir. Ben sayın başkanımızın ona bakışını da biliyorum.
- Volkan'ın bu takıma katacağı çok şey var. Affetmek en büyük intikamdır. O artık alındı. Şimdi önümüze bakmak gerek. Volkan'ın ilk sahaya çıktığında ne kadar özlediğini yansıtması var. Bu olayların başka taraflara çekilmesini çok komik buluyorum.
- Her futbolcumuz zihinsel olarak hazır olmalı. Fenerbahçe taraftarının bizden beklentisine hazır olmalı. Bu kampta fiziksel olarak yetişmese de mental açıdan herkesi hazır tutmalıyız. Devre aralarında transfer yapmak çok çok zor. Eğer bir kulüp bir futbolcuyu gönderiyorsa bir problem vardır.