Faruk Süren'dan çarpıcı açıklamalar
Galatasaray'ın eski başkanlarından Faruk Süren gündeme dair bomba açıklamalar yaptı.
Galatasaray'da seçim yaklaştıkça Galatasaray'ın eski topları da içlerini bir bir dökmeye başladı.
İşte Faruk Süren’in, Habertürk Gazetesi'ne verdiği röportaj...
Siz ayrılalı 13 yıl oldu. Niye hep sizin döneminiz
ve siz konuşuluyorsunuz?
Mütevazı olmayacağım bu konuda. Galatasaray bugün bir yere
gelmişse, biz 1996’da iktidara gelip şirketi kurduğumuz içindir.
2001’de o sürece bir sekte vuruldu, tersine döndü ve tamamlanamadı.
Neler çektim ben orada... “AIG kendi şirketi, Galatasaray’ı kendine
satıyor” falan dediler. AIG eğer benim olsaydı herhalde benim
suratımı göremezlerdi, ne başkanlığı? (gülüyor)
Siz sahi niye Galatasaray’a başkan oldunuz? Güç müydü
aradığınız?
O bir sevgi, anlatamam.
Nasıl Galatasaraylı oldunuz?
İlkokulda olmuşum, neden oldum hatırlamıyorum. Annemde
Galatasaray diploması vardı. O zaman kızlar yok okulda ama
Fransa’dan gelince olgunluk imtihanına orada girmiş. Babası
Marsilya’da yaşıyordu. Belki ondan etkilendim. Sonra basketbol
oynadım. 1978’de eşimin amcası Talat Sadıkoğlu, Suphi Batur
Başkan’ın ikinci adamıydı ve beni üye yaptı.
Fanatik misiniz?
Hayır, yapım müsait değil. Üstelik fanatizm kötü bir şey.
Seyirci olarak bir derece kabul edilebilir ama yöneticilikte hiç
olmaz.
“Galatasaray’a başkan olmak zor, derin Galatasaray var”
derler. Neden sizi başkan yaptılar?
Bilemiyorum. Derin var; çoook derin var hatta bakıp dibini
göremiyorsun. O derece derin...
'KIRAÇ EVET DEMEDEN BAŞKANLIK ZOR’
İnan Kıraç mı başkan yaptı
sizi?
Etkisi vardı tabii...
İnan Kıraç ‘Evet’ demeden başkan olunabilir
mi? Zor... Hatta mümkün değil. O zamanlar daha
zor hatta.
Peki sonra neden sizden
vazgeçti?
Mantığı anlamak için soruyorum... O derin toplumun
tasavvurunun üzerinde bir hedef koydum çünkü...
Bu iyi bir şey değil mi?
Ya size deli diyorlar ya da benimsemişlerse gülüyorlar. O iş
gerçekleşince o hal fazla geliyor. Bu başarı fazla geldi. Hem de
yapı.
‘Tenekeyle yolladılar’
diyorsunuz.
Ne kavga ettik AIG konusunda. Hedef şuydu. Sportif AŞ
kurulacak. Bir müddet sonra AIG girecek para koyacak. Gelir
artacak, temettü vasıtasıyla futbolu finanse edeceğiz. 3 yıl sonra
AIG çıkacak. Futbol AŞ ile birleştireceğiz ve halka açılacağız. 11
olağanüstü kongre geçirdik, ne tartışmalar ne tartışmalar... Ve
2000’de gerçekleştirdik. Derken bir kriz oldu, bir de benim bu
kadar ileri gitmem herhalde rahatsız etti ki, bir kampanya başladı
hakkımda. Bir anda düğmeye basıldı. Gazetelerde öyle negatif bir
kampanya başladı ki...
Madem böyle derin bir yapıyı biliyorsunuz,
olacaklara hiç ihtimal vermediniz mi?
İhtimal verdim ama ne yapayım? GS camiası diğer başkanlara,
rahmetli Özhan’a da böyle bir kampanya başlatıldığında muazzam bir
tepki göstermişti, sahip çıkan ilanlar verildi. Bana sağ olsunlar
hiçbir şey yapmadıkları gibi, gitmem için de bayağı yardımcı
oldular.
İnan Kıraç mektepli olmamanıza rağmen desteklemişti,
neden vazgeçti sizden?
AIG yüzünden.
Kendi cebinizi mi doldurduğunuzu
düşündüler?
Bunu düşünmemişlerdir umarım. “Bu bizi dinlemiyor, aştı, çok
büyüdü” diye... Star tavırlarım yoktur benim
aslında. Aslıtürk (Eski Şişli Belediye Başkanı
Gülay ve eşi Orhan Aslıtürk) operasyonu size kadar uzandı
sonra... Onlarınki legal değildi. Bizim
durumumuzda bir şey yoktu ama amaç sadece itibarsızlaştırma
kampanyasıydı zaten
Yani Galatasaray Başkanı olmasaydınız özel
işlerinizde bu kadar üzerinize gidilmeyecek
miydi?
Katiyen. Tamamen o konumun varlığı yüzünden
‘G.SARAY ELİTİYLE AŞK-NEFRET İLİŞKİSİ
VAR’
Pişman oldunuz mu başkan oldunuz
diye?
Çok üzüldüm, eşim ve ailem de çok üzüldü.
İtibarsızlaştırıldım. Google’a gir bak ne söylediğimi anlayacaksın.
Piyasada başka bir algı oluşturuldu.
Nedir o algı?
“Adam son derece zeki ama çok kıvrak.” Son derece zeki de
değilim, kıvrak da... Yazılmamış etik kurallara bile uyan biriyim
ben. Ama o algıyı oturttular. Ne yapayım? 13 yıl oldu bırakalı ama
toplum o yaratılan imaj gibi olmadığımı fark ediyor. Galatasaray
eliti de bunu fark edecek bir gün.
Daha fark etmedi mi?
Hayır.
Elit ne kadar etkili camiada?
Çok etkili. Aşk ve nefret ilişkisi. Hem seviyorlar hem de
nefret ediyorlar.
Kimden?
Bizim gibilerden...
Kimsiniz siz?
Mesela Alp Yalman da o kategori. Bilemiyorum tarzımız mı
hoşlarına gitmiyor, açıklığımız mı?
Neden peki?
Siz de beyaz Türk’sünüz... Tarzınız da uyuyor o elite
aslında. Ben o beyaz Türklerden değilim.
Nedir farkınız?
Beyazın da beyazı var biliyor musun. Belki de çok
uluslararası olmak rahatsız ediyor. Kokteyller yapılıyor örneğin,
birbirlerini ağırlıyorlar kendi aralarında. Oysa amaç başkalarını
çağırmaktır. Davet ederim, ‘Kim var’ diye sorarlar, kim varsa var,
sen gel... Bu bakış açısı rahatsız etti galiba.
Derin Galatasaray elitlerinden biri neden başa
geçmiyor? İnan Kıraç?
Bence de... Etkindi bugüne kadar, artık zamanı gelmiştir. Alp
Yalman’ı da katabilirlerdi bu yapıya.
İnan Kıraç’tan başka kim var o derin
yapıda?
Selahattin Beyazıt var... Çok etkindir. Bir tabaka var...
Divan Kurulu’na bak yeter. Önemli adamlar var. Çok adam var bana
isim sorma...
Alp Yalman’ı severler mi?
Onu da fazla şey yapmazlar... Alp çok zeki ama çok zor bir
görev aldı. Galatasaray ‘başkanlık sistemi’dir. Çok zor, eskisi
gibi değil, Alp epey bir süredir kopuk, o beni endişelendiriyor.
Rakamlar çok büyük. Ama cesaretine hayran oldum hazırlıksız bir
şekilde çıktı, bravo ona...
‘ÜNAL AYSAL’I PARALI DİYE
SEÇTİLER’
Ünal Aysal, Riva meselesi yüzünden mi
gitti?
Hayır, dedikodular var ama... Yetkisi zaten vardı. Benim
anlamadığım bir şey var; onu getirdi Divan’a. Bizim şirketin
imtiyazlı hisseleri olur. Bu hisseler kulübe ait ve satılamaz,
devredilemez, teminat olarak gösterilemez. Bu Divan’da bu
imtiyazdan vazgeçme gibi bir teklif oldu. Divan itiraz etti. Bu
sebepten mi acaba? Anlayamadım.
Riva’nın etrafındaki arazileri aldı dedikodusu
var...
Ottoman Fon diye bir fon aldı o arazileri ama... O şirketin
Ünal’ın eski eşinin oteli Les Ottomans’la alakası yok. Arap
ağırlıklı bir fon. Sanmıyorum.
700 küsur milyon dolar borç var. Kazaklar’la hatta
Katarlılar ile ortaklık yapılacak, takım satılacak
deniyor.
Kim olur bilmem ama ortak şart... Riva’nın değerlendirilmesi
de lâzım. Ama bu kulübün borcunu, ihtiyacını karşılamaz. Borç da
değil sorun. Teminatlar borcu ödüyor zaten. İşletme sermayesi
eksikliği dert. Nakit akışı lazım. Gelen ortağın en az 200 milyonla
gelmesi lazım. İmtiyazlı hisseler kulüpte kalmak üzere birileriyle
ortaklık yapılabilir. Bir sermaye artırımı yapılır. Sonradan
yatırımdan çıkacak bir fon olmalı. Galatasaray’ı dış borsalara
sürmek lazım.
Derin Galatasaray Ünal Aysal’ı neden başkan yaptı
peki?
Çok başarılı ve çok zengin olduğu için. Dediler ki, hem
mektepli hem de bizden, para da koyar. Para filan da vermedi,
ağalık yaptı tabii biraz ama bekleneni vermedi. Yüzlerce milyon
dolar aktarmadı, belki birkaç milyon dolar vermiştir
‘EN ÇOK F.BAHÇE İLE KAVGADAN RAHATSIZ
OLDUM’
Neden vazgeçtiler peki şimdi?
SPK ile, federasyonlarla, Fenerbahçe ile kavgalıyız. En çok
Fenerbahçe kavgasından rahatsız oldum ben. Niçin kavga ediyoruz?
Çok büyük camia, çok büyük bir kulüp. En önemli rakibimiz, müşterek
menfaatlerimiz var. Bir gösteri endüstrisinin önemli
oyuncularındanız. Neden kavga? Biz birlik olmalıyız.
Hiçbir anlamı yok
Kavgacı bir yapısı yok aslında Ünal
Aysal’ın.
Yok. Etrafındakiler onu yanlış yönlendirdi. 3 Temmuz zaten
çok alaturka oldu, böyle bir yarası var rakibinin, sen niye üzerine
gidiyorsun? Zaten herkes uğraşıyor, sen bırak bari.
“Özel hayatım yıpratıldı”
dedi.
O bir şey değil. Bundan dolayı insan alınıp gidiyorsa eyvah.
Ne yaşadı ki?.. Bence sıkıldı. Bir de problemler var tabii. Nakit
açığı var, halletmesi lazım. 60 milyoncuk gibi bir nakit lazım.
2015 Mayısı’nda bir 70 milyoncuk daha... Buna kendi mecbur kalacak
diye rahatsız oldu belki. Bir de şirketinin merkezi Belçika’da,
belki oraya gitmek istiyor...
Yurtdışına mı yerleşecek?
Öyle düşünüyorum, gidecek. O yüzden derin Galatasaray bir
anda bıraktı Aysal’ı. Önce kalması lazım denildi. Belki de
Türkiye’den ayrılacağını anladılar. Sıkılmış olabilir, rahatsızlık
duyabilir ama bunun bir yolu var. İstifa yoluyla olmaz. Galatasaray
elitleriyle toplanılır ve 3 ay sonra olağanüstü seçime gidilir.
İstifa olunca tüzüğe göre 1 ay içinde seçim... Gittik ikna etmek
istedik. Kesinlikle kabul etmedi. “Siz olun aday” dedi, “Bıktım
ayrılıyorum.” İşte bu Galatasaray yönetme bilgisi noksanlığı. Çok
zor duruma soktu kulübü. “Yes man”leri topladı etrafına. Sen işi
çok iyi biliyorsan ancak profesyonellerle çalışabilirsin. Ama
bilmiyorsan 3 yılda öğrenemezsin. Rahle-i tedristen geçmen gerekir.
Yönetim kurullarında çalışırsın, pişersin. Öyle tepeden inme
olmaz.
Önemli isimler
uzaklaştırıldı...
Evet. Ali Dürüst, Refik, Adnan Öztürk, Ali Gürsoy... Ona,
“Sen yönetmiyorsun Ali yönetiyor” dediler.
Etraf? Kim?
Bu yanlış kararlarda en etkin olan Sedat
Doğan’dır!
Abdurrahim Albayrak için ne düşünüyorsunuz?
Çok önemli bir adam, lazım. Bizim ülkemizde kulüpler gerçek
profesyonel seviyeye gelene kadar bize lazım. İngiltere ya da
Almanya’da değil ama Türkiye’de lazım. Canla başla kalbini bu işe
koyan bir adam. Türk toplumu duygusal. Neden adamı
yolluyorsun?
'TALEP GELİRSE ADAY
OLACAĞIM'
Siz tekrar aday olacak mısınız?
Hazırlıklı değilim. İşimin çok önemli bir evresindeyim ve
bitirmem lazım. Galatasaray yüzde 100 vaktini alır
adamın.
Şöyle anlıyorum, bu zor süreç geçecek, ara dönem sonrası
siz aday olacaksınız?
Olabilir tabii. Neden olmayayım?
Tenekeyle yolladılar diye mi geri dönmek
istiyorsunuz, bir nevi ‘Oh olsun’ diye mi?
Yo, yine tenekeyle yollarlar merak etme...
Gerçekten mi?
Bu söyleşiden büyük tepki alacağım, gör. Yine
yollarlar.
Yollanacağınızı bile bile neden adaylık
peki?
Çünkü bizim temelini attığımız, yaptığımız şey kötü yönetildi
ama başarılı oldu. Stadı da kaybettik, bu stat bizim değil, biz Ali
Sami Yen’i bilerek kaybettik.
Nasıl bilerek?
Faruk’un stadı olmasın diye. Net! 2002’de ekonomi düzeldi,
faizler düştü. Stadın ihalesi yapılmıştı zaten, tekrar
yapılabilirdi. Bir de pislik attılar “Bu paraya bu planlar yapılır
mı?” diye... Para götürmüşüm yani oradan... Ondan sonra anladılar
ki böyle bir stadın planları ancak böyle bedellerle olabilir.
Mahsus itilaf yarattılar.
Peki bütün bunları yaşamış biri olarak nasıl
tekrar aday olmayı düşünüyorsunuz?
Talep olursa aday olacağım çünkü Galatasaray ilişkisi
mantıken izah edilecek bir şey değil. Bu bir mikrop hatta virüs,
ilaç işlemiyor. Şu anda Galatasaray’dan öç almak isteyenler var,
zamanında gönderilenler arasında. O işlere de girmemek lazım. Bu
bir endüstri, gösteri endüstrisi. Galatasaray’ın öyle yönetilmesi
gerekiyor; kim ne derse desin. Sevdiğim bir Çin atasözü var: Küçük
insanların gölgeleri uzadıkça o ülkede güneş batıyor...