Fatih Altaylı: Ünal Aysal zaten 'kaçmak' istiyordu
Fatih Altay, istifa kararı alan Ünal Aysal hakkında şoke edici tespitler içeren bir yazı yazdı.
Altaylı, Aysal'ın uzun zamandır başkanlığı bırakmak için fırsat kolladığını ve son yaşanan olayları bahane ederek görevden 'kaçtığını' iddia etti.
Fatih Altaylı'nın bugün Habertürk Gazetesi'nde yayımlanan yazısı şöyle:
Aysal kaçarken Galatasaraylılar ne yapacak
Galatasaray yine karıştı.
Her tarafta türlü haber.
Yok şu şunla görüştü, yok bu bunla görüştü gibi sallamalar.
Söyleyeyim çoğu uydurma, çoğu palavra.
Gelin size işin doğrusunu en başından anlatayım.
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal zaten "Kaçmak" istiyordu.
Bunun sinyalini Mali Genel Kurul'da vermişti ama genel kurul tuzağa
düşmeyince devam etmek zorunda kalmıştı.
Ama niyeti "Kaçmak" olduğu için Divan Kurulu toplantısını bahane
ederek "Kaçtı"
Yoksa Divan Kurulu'nda istifasını gerektirecek bir durum ortaya
çıkmamıştı.
Divan Kurulu'ndaki mesele şuydu.
DİVAN NETLİK İSTEDİ
Ünal Aysal Galatasaray'ın gayrimenkullerini satmak ya da bir
Gayrimenkul Yatarım Ortaklığı çatısı altında toplama izni almak
için Genel Kurul'a gitmek istiyordu. =Bunu da önce Divan'a
anlattı.
Divan ise tepki gösterdi.
Tepkinin nedeni şuydu.
Aysal bunu nasıl yapacağını anlatmadı. Yöntemini, hangi yolla
yapacağını söylemedi. Usulün bir şeyler anlattı Divan da "Haklı
olarak" detaylı bilgi istedi.
Bunun üzerine bir de kulübün şirketlerde sahip olduğu altın hisseyi
satmak istemesi iyice ortalığı karıştırdı.
Çünkü bu "Altın hisse" kulübün, sahip olduğu şirketlerdeki
kontrolünü sağlıyordu. Bunu satmak eski bir Başkan'ın deyişiyle "ya
cehalet ya da aptallık" olurdu ve sonuç olarak ikisi de aynı kapıya
çıkardı.
Işın Çelebi'nin haklı uyarısıyla Divan bunu da eleştirince Aysal'a
kaçmak için bahane doğdu.
HER ŞEY YANLIŞ SEÇİMLE BAŞLADI
Aslında her şeyin başı Aysal'ın 2. şampiyonluktan sonra egosuna
ve yönetimdeki "Komplekslilere" yenik düşüp üst üste iki
şampiyonluğu getiren yönetimi dağıtmasıyla başladı.
O zaman biz kendisine bunun yanlışlığını anlattık ama anlamadı.
Seçime gitti.
Bu kez bu köşeden de yazdığım gibi "Kurulan yönetim eski yönetimin
süresini tamamlar ve Mayıs 2014'te seçime gidilir" dedik.
Başkan ise "Hayır 3 yıl için seçildik" diyerek tüzüğü de
çiğnedi.
Ve şimdi 2014 Ekim'inde seçime gidiyor.
İstifa ettiği için seçim kaçınılmaz. Dönüşü yok.
"ADAY OLMAYACAĞIM"
Herkesin kafasındaki soru "Yeniden aday olacak mı?"
Ben bu satırları yazarken Aysal TRT ekranına çıkıp ne yapacağını
açıklamamıştı.
Ancak salı akşamı Ali Dürüst'le yaptığı görüşmede "Kesinlikle
yokum" demişti bile.
Bu görüşmede Başkan Ünal Aysal yaptığı hataları, erken seçime
gitmekle ne büyük yanlış yaptığını da anlatıp Dürüst'e "Kim başkan
olursa ben elimden gelen yardımı yaparım" mesajı verdi ama bu
"Beylik" laftır ve hikayedir, herkes bilir.
Başkan istifasına neden olarak da Divan'ın kendisine haksızlık
etmesini göstermiş.
Ali Dürüst ise Başkan'a zamanlamanın yanlışlığını, 1 ay içinde
doğru düzgün bir yönetimi kimsenin oluşturamayacağını anlattı.
Ancak Başkan Aysal kesinlikle kararlıydı ve "Girmeyecekti"
"FARUK BEY SİZ OLUN"
Bu arada Ünal Aysal'ı telefonla arayan efsane Başkan Faruk Süren
de seçim kararının ve zamanının çok yanlış olduğunu söyledi.
Buna karşılık Aysal'ın önerisi "Siz Başkan olun" oldu.
Süren'in bu öneriye güldüğünü söylemem yeterli olur zannederim.
YALMAN AYSAL'I KURTARDI
Aysal'ın bu ani "Kaçışıyla" Galatasaray ciddi bir kaosun
ortasına düşmüşken Aysal'ı kurtaran hamle eski Başkan, Alp
Yalman'dan geldi.
Yalman adaylığını açıklayarak Ünal Aysal'ı bir anlamda
kurtardı.
Böylece "Adaysızlık" durumu ortadan kalktı.
Ne de olsa Yalman 20 yıl önce Başkanlık yapmış, camianın saygın bir
ismiydi.
Aysal'ın "Bakın aday da var"" deme imkanı doğdu.
Oysa Yalman "Galatasaray sahipsiz değildir" mesajı vermek
istiyordu.
Şimdi camianın önde gelenleri çeşitli formüller üreterek bu zor
dönemi aşmaya çalışıyorlar.
Çünkü herkes biliyor ki, Alp Yalman da bu kısa sürede "İyi bir
yönetim" ya da "Sorunları çözebilecek" bir yönetim kuramaz.
BEKLEYEN SORUNLAR
Galatasaray'ın Ünal Aysal'ın ani kaçışıyla karşı karşıya kaldığı
sorunlar ise şöyle:
- Kısa vadeli nakit açığı 60 milyon dolar. Bu parayı acilen temin
etmek lazım. Bunun formülleri var ama yeni oluşacak bir yönetim
kısa süre içinde bu adımları atamaz.
-Yılbaşına kadar 110 milyon dolarlık bir nakit girişi gerekiyor.
Hadi 110 değil de 80 olsun. Bu parayı bulmak yeni yönetim için ç ok
hızlı bir hamle yapmak demek. Bu hamleyi yapabilecek kalitede bir
yönetim 15 gün içinde kurulamaz.
-Çok güvenilir isimlerden kurulacak ir yönetim kan ve gözyaşı vaat
ederek bu işin içinden çıkabilir ama Başkanlık adayı isimlerin hiç
biri böyle bir dönemde kendini yıpratmak istemiyor.
- Kulübün içini bilmeyen yeni yönetim göreve gelirse kulüpteki
profesyonellerin oyuncağı olur. Ki o profesyonellerin ne kadar
beceriksiz olduğu zaten kanıtlanmış durumda.
AYSAL'A SON ÖNERİ
Dün öğleden sonra Galatasaray'ın önemli isimlerinden biri Başkan
Ünal Aysal'la buluştu ve kendisine "Aday ol. Bu dönemi tamamla. Ama
yanına 2. Başkan olarak Ali Dürüst'ü al. Yönetim kurulunu Ali
kursun. Sen hiç bir şeye karışma. Ali kulübü bu durumdan çıkarır.
20 ay sonra da seçim geldiğinde çekilirsin ve Ali devam eder."
dedi.
Başkan Aysal bunu kabul etti mi, edecek mi bilmiyorum.
Bu formüle Ali Dürüst'ün çok sıcak bakmadığını ve bir kez daha Ünal
Aysal'la çalışmak istemediğini biliyorum ama Dürüst Galatasaray
için görevden kaçmayacak kadar Galatasaraylıdır ve istemeye
istemeye de olsa bu formülü kabul edebilir.
Galatasaray'da bu kazan daha kaynar.
Sonunda bir çıkış bulunur.
Galatasaraylılar müsterih olsunlar.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kurt görünce kaçan adamdan çoban olmayacağını anladığımız zaman