Fatih Terim için inanılmaz yorumlar
Ünlülere Fatih Terim ile ilgili 4 soru soruldu. En çarpıcı cevabı veren isim ise Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil oldu. İşte o sorular ve cevapları:
İŞTE SORULAR
1-) Milli Takım’ın başına kim getirilmeli?
2-) Hangi ülkeden olmalı?
3-) Fatih Terim’in en büyük günahı neydi?
4-) Terim’e karşı bir linç kampanyası var mı?
YILMAZ ÖZDİL (Hürriyet Gazetesi yazarı)
Önerim; Magath
1-) Üç büyüklerin başkanlarından ve taraftarlarından etkilenmemesi,
tarafsız tercihlerde bulunması, yarın öbür gün kovulurum n’olur
n’olmaz diye düşünüp, üç büyüklerde ikbal aramaması için, yabancı
olmalı.
2-) Almanya’dan... Hem gurbet travması yaşamamış olur, hem sistemli
şekilde yetişen gurbetçi potansiyelimizi harekete geçirir. Önerim;
Magath.
3-) Adam yüz tane kupa aldı, ola ola, anca “Sir” oldu, bizimki tek
kupayla kendini İmparator sanıyor.
4-) Etme bulma dünyası.
UĞUR DÜNDAR (Star Haber Grup Başkanı)
[page_end]Hoca kendini aşamadı
1-) Ülkemizi ve futbolcularımızı tanıyan, ancak üç büyük kulüpten
etkilenmeyecek, başarısını kanıtlamış, vizyon sahibi bir yabancının
teknik direktör olma zamanı gelmiştir.
2-) Ülkesi önemli değil... Yeter ki başarılı olmak için gereken
özellikleri taşısın ve gelecek için güven versin?
3-) Fatih Terim’i günah keçisi ilan etmek gibi bir niyetim yok.
Fatih Hoca’nın eleştirilecek yanı; iyi niyetli eleştirilere bile
kapalı olması ve “En iyisini ben bilirim!” de ısrar etmesidir. Oysa
Galatasaray’a UEFA Kupası’nı kazandıran Fatih Terim’den ben,
giderek hırçın, hoşgörüsüz biri olmayı tercih etmek yerine, özgüven
duygusu sahibi, sevecen, vizyonu olan, kısacası yepyeni bir Fatih
Terim yaratmasını beklerdim. Ne yazık ki Hoca, kendisini aşamadı,
beklentimi gerçekleştiremedi?
4-) Fatih Terim’in son başarısızlığı, onun ülkemizin yetiştirdiği
en değerli futbol adamlarından biri olduğu gerçeğini unutturmamalı.
Ona tüm futbolseverlerin büyük teşekkür borcu var. Ama neylersiniz
ki, ortada da bir başarısızlık tablosu duruyor. Bunun da birinci
sorumlusu Fatih Hoca. Doğal olarak eleştirilecek. Ancak
eleştirilerin boyutu, hiçbir zaman saygısızlığa varmamalı. Türk
futbolunun her zaman Fatih Terim’e ihtiyacının olacağı
unutulmamalı.
MEHMET BARLAS (Sabah Gazetesi yazarı)
[page_end]En uygunu Lucescu
1-) En uygun aday Lucescu’dur. Hem Türkleri, hem futbolcularımızı
tanıyor. Deneyimli ve bize yakın.
2-) Lucescu’nun Romanyalı olması, bize yakınlık açısından
avantajdır.
3-) Duygularını aşırı hareketlerle açığa vurması ve egosunu
oyunculara sür-motivasyon içinde aktarması.
4-) Yükselen her isim yenilgi gelince eleştirilerin hedefi olmuyor
mu?
SERDAR GÜZELAYDIN (Milli Takımlar eski
sorumlusu)
[page_end]İstifayı kabul etmeseler,
bırakmazdı
1-) Kim olduğundan çok ehil olmalı. Kamuoyunun kredi vereceği bir
isim olmalı. İlk mağlubiyette istifaya davet edilmemeli.
2-) Milli Takım esas itibariyle üst yapı olayıdır. Ve bu ülkede her
zaman 25-30 üst duzey futbolcu vardır. Bu kadroyu başarıya
taşıyacak birinin milleti olmaz. Türk bir hoca da neden olmasın.
Ama mutlaka alt yapı için yabancı bir danışman ve hocalar
getirilmeli.
3) Başarı çıtasını çok yukarıya koymak ve milleti başarıya
alıştırmak.
4) Övgü kadar eleştiri de doğaldır. Çok iddialı biri olduğu için
eleştirilerin sertliğini de normal buluyorum. Ondan öte basın
toplantısından sonra federasyon yönetimi, “İstifayı kabul
etmiyoruz” dese ve güven hissi verilseydi Terim bırakmazdı.
ŞANSAL BÜYÜKA (Lig TV Genel Müdürü)
[page_end]Linç kampanyası var
1 ve 2-) Milli Takımlar Teknik Direktörlüğü için yabancı hocada
ısrar var. Bulabilirler mi? Evet. Ama önemli olan, marka bir isim
bulup getirmek. Ancak yabancı arayışında birkaç tur sonra iş yine
yerliye dönebilir. Hatta sürpriz isimler bile olabilir.
3-) Hocada mutlaka kusur arayacaksak, ki gruptan çıkamadı
başarısız. Kadroda gerekli istikrarı sağlayamaması ve toplum
tarafından reddedilen girgin demeçleri.
4-) Terim’e linç kampanyası yapılıyor.
YILMAZ VURAL (Kasımpaşa Teknik Direktörü)
[page_end]Beni getirsinler
1-) Yılmaz Vural. Ben bu göreve talibim.
2-) Türk istemiyorlarsa, antrenörsüz kalsın milli takım...
3-) Terim’in günahı münahı yok. Futbol netice oyunu. Her antrenörün
kendine göre bir tarzı vardır. Terim’in çok keskin çizgileri var.
Onun için de insanlar sonuçlar başarısız olunca onu yok etmeye
çalışıyorlar. O tarz insanlar başarısızlıkta başlarına büyük iş
alabileceklerini bilmeli.
4-) Linç var.... Kesinlikle çok ayıp ediliyor. Milli takıma bu
kadar hizmeti geçmiş birinin bu duruma düşürülmesi yanlış.
Ahmet HAKAN (Hürriyet Gazetesi yazarı)
[page_end]En büyük günahı kibiri
1-) Lucescu.
2-) Alman.
3-) Kibiri.
4-) Linç kampanyası değil de bizde düşene vurmak adettir. İşin
başında iken vuramayanlar şimdi gidince vuruyorlar. Durum
budur.
Cengiz SEMERCİOĞLU (Hürriyet Gazetesi yazarı)
Lucescu olmazsa Alman getirilmeli
1-) Lucescu.
2-) Lucescu olmazsa Alman ekolü.
3-) Kibiri.
4-) Linç başlatılmadı. Eleştiriler normal...
HINCAL ULUÇ (Sabah Gazetesi yazarı)
[page_end]Gazetelerde okuduğum, Futbol Federasyonu’nun çizdiği
standardı gayet yerinde buluyorum. Yeni teknik direktör Türkiye’den
de olabilir, dışarıdan da olabilir. Ama dünya çapında saygın,
kendini kabul ettirmiş bir isim olması gerekiyor. Çünkü gene aynı
açıklamada kayda değer bir yan daha var. Bu hocanın görevi sadece A
Milli Takımı’nı maçlara hazırlamak değil. Aynen Sepp Piontek gibi,
12 yaşından başlayarak Türk futbolunun organizasyonunu milli
düzeyde birbirine bağlı yapmak. Şu anda müthiş bir kopukluk var.
Bir takımın diğerinden haberi yok. O yüzden Piontek’in kurduğu
düzende Terim, Piontek’in yardımcısı ama aynı zamanda Ümit Milli
Takım’ın hocasıydı. Bu şu demektir; Ümit Milli Takım’daki oyuncular
A Milli Takım’a geldiğinde A takımda zaten Fatih Terim otomatikman
olacak. Bu düzen bozuldu. Terim bu düzene uymadı. Şimdi düşünülen
şey bütün milli takımları birbirine bağlı hale getirmek.
O isim tartışılmamalı
En önemli husus ise genç takımların hocalarını da geleceğin A Milli
Takımı’nın başına gelecekmiş gibi seçip yetiştirmek. 16 yaş
takımının hocası bilecektir ki, Genç takımın başında olacak, Genç
takım hocası bilecektir ki, ileride Ümit Milli Takım hocası olacak,
Ümit takımın hocası bilecektir ki, A takımın hocası olacak. Yanında
geleceğin milli takımını yönetebilecek adamları da yetiştirecek.
Büyük saygın bir isim olmalıdır ki, Türk hocalar da onlarla bir
sıkıntıya girmeden çalışsınlar. Bizde bir de, “Efendim ben
yardımcılığı kabul etmem, kendim teknik direktörüm” havası vardır.
Terim’in Piontek’le, Denizli’nin de Derwall’le çalıştığı için bu
düzeye geldiğini bilmesi lazım yerli hocalarımızın.
Kendi takımını kurmadı
Terim’in doğrusu yoktu bence. Yaptığı her şey yanlıştı. Bu yanlışın
sebebi de şu; 2006 Dünya Kupası elemelerinin sonunda Terim göreve
geldi. O zaman dedim ki; “Terim takım kuran hocadır ama şu anda
vakti yok, çok kritik maçları üst üste oynayacak.” O Dünya
Kupası’ndan sonra, “2008 Avrupa Şampiyonası’nda Terim kendi
takımını kuracaktır” dedim, kurmadı. Fatih Terim diye bir takım
yapmadı, mevcut takımla devam etti. Asıl büyük yanlışı orada.
Avrupa Şampiyonası’nda biz tesadüfen, kalecilerin ve savunmaların
inanılmaz yanlışlarıyla, son dakikada attığımız gollerle yarı
finale çıktık diye, Terim başarılı olduğunu zannediyor. Bir
özeleştiri yapıp yanlışları düzeltme yoluna gitmedi. Geldiği günden
bu yana bakıyorum, Terim’in doğrusu yok. Organizasyonu yok. Doğru
dürüst bir takımı bir takım kuramadı. ‘Terim futbolcusu’
diyebileceğim bir oyuncusu bile yok. ‘Fatih buldu da getirdi’
dediğim adam yok. Terim, teknik ekibi bırakmadı. Bütün gazetelerde
sallama isimler; “Bu olacak” diye. Sallamalarda bile teknik ekipten
herhangi birinin adı yok. Hiç olmayacak adamlarla çalıştı. Yurt
dışında oynayan, milli takım düzeyindeki bazı değerleri de yabancı
milli takımlara kaptırdı. Özetle 2006’dan bu yana doğrusu yok.
Hamama giren terler
Dünyanın her yerinde başarısız teknik direktörler eleştirilir.
İtalya basınında da, İngiltere basınında da, Fransa basınında da bu
durum farklı değil. 1998’de Dünya Kupası’ndan önce Fransa’nın
teknik direktörünü L’Equipe gazetesi yerin dibine soktu. Dünya
şampiyonu yaptıktan sonra da L’equipe “Özür dileriz” diye manşet
attı. Dünyanın her yerinde milli takım bazında teknik direktör
başarısız olunca her türlü şey söylenir. Ama bunu işte L’equipe’in
yaptığı gibi ‘bunak, avanak’ gibi söyleyenler de var, bunu
usturuplu yazanlar var. Ama dünyanın her yerinde bu tür şeyler
oluyor. İngiliz basını neler yazdı... Türkiye’ye has bir durum
zannetmesin. Hamama giren terler.
Kaynak: Hürriyet