Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim Alaçatı'da yaşanan
kavga olayıyla ilgili basın toplantısı düzenledi..
Fatih Terim'in açıklamarı şöyle:
Şehitlerimize saygımdan konuşmadım
'Bu olayla ilgili çok şey yazıp çiziliyor. niye daha önce
konuşmadın denilecektir. Hadiselerde beni biliyorsunuz; ya en son
konuşurum, ya hiç konuşmam. Az konuşurum. Bu ucuzluk ve iftiralar
arasında konuşmaya ve gerçekleri açıklamaya karar verdim. 15-16
Temmuz hepimiz için çok önemli. Şehitlerimize gazilerimize olan
saygım sevgim nedeniyle böyle bir günde onların önüne geçmeyi böyle
bir hakkım olmadığını düşündüm.
Gerçekleri bükmeye başladılar
Ben konuşmayınca herkes olayı kendi tarafından anlatmaya başladı
ve gerçekleri de bükmeye başladılar. Aşağı yukarı yarım asıra
dayanan futbolun içindeki insan için beni rahatlıkla
tanıyorsunuz. Ben her zaman size doğruları söyledim ve hiçbir
zaman bu doğrudan şaşmadım. Benim değerlerimi iyi biliyorsunuz.
Benim için ülkem, bayrağım, Galatasaray ve ailem önemli
değerlerdir. Bunlara laf söyletmeyeceğimi iyi bilirsiniz.
Bir kadına taciz ve tehdit var
Ben bu olayı bir babanın aileye sahip çıkması olarak görüyorum.
Bu ailenin babası da benim. Terim ailesinin babası da benim. Bir
baba ailesini ne pahasına olursa olsun korur. Damadımın ablasına
hakaret var taciz var, tehdit var. Bir kadına hem de. Benim
bunlardan haberim yok. Uzun zamandır bir kaç aydır devam
ediyormuş.
Edepsiz teklife icabet ettim
Akşam yemeğinde böyle bir konu geçince 'Ben tanıyorum ararım
şimdi dedim.' Tanıdığımı sandığım bu zatı aradım. Kendisine de
söyledim etrafta birileri var diye. Bazen bilirsiniz etrafta
birileri olunca farklı davranabilir. Sonuçta bir edepsiz bir teklif
aldım ve bu edepsiz davetede icabet ettim. Yapılması gerekeni
yaptım ve oradan ayrıldı. Bu olayın Türkiye Futbol Federasyonu ile
ilgili bir şey değil.
Burnum kırılırsa söylerim
Bir iki yıl önce babasını kaybetmiş ve ölürken bana emanet
edilmiş bir kadından, damadımın ablasından bahsediyorsunuz. Siz
olsanız ne yapardınız. Eğer burnum kırılırsa merak etmeyin,
ben herkese söylerim. Çok şükür 63 yaşıma kadar öyle bir şey
yaşamadım. Ama olabilir, olursa ben söylerim. Şer güçlerini
biliyorum, onlar eminim çok istemişlerdir öyle olsun. Onların
içinden geçeni ben biliyorum.
Ben her aileye saygı duyarım. Hele hele bu yalnız bir kadın
ise; onu kimse taciz edemez. Bu taciz olayı yolda hiç tanımadığım
bir kadına yapılsa yine aynı tepkiyi verirdim. Eminim hepiniz böyle
yapardınız
Bir daha olsa yine yaparım
Yüzlerce kişinin olduğu bir yerde her şeyi en ince ayrıntısına
kadar öğrenme şansınız var. Yazanlar, her şeyi öğrenebilir. O
yazanlar, sözü sazı bir olmayan birinin söylediklerine inanıyorlar.
Klasik bir söz vardır; Bir daha olsa yine yaparım.
Bu durumlarda sözlenen klasik bir söz vardır, yine olsa yine
yaparım! Karşınızda bir aile babası olarak duruyorum. Bir daha
olsa, bir daha yaparım. O kadıncağıza yaşadığım sürece kimse
dokunamaz.
Mekan basmaya gitmedim
Yaşadığımız ülkede bir yeri basmanın ne demek olduğunu herkes
bilir. Yanımda korumularım varmış. Ali Dürüst bile bana 'Sen orayı
20 kişiyle bastın sanıyordum' dedi. Ben tek gittim, sadece iki
evladım benimle gelmek istedi. Bir de şoförüm gördü. Bugüne kadar
beni korumalarla gezerken gören oldu mu.
Yazmışlar korumalarıyla gitti falan diye... Mekan basmaya
falan değil sorunu çözmeye gittim. Burnum kırılmış, kaçmışım,
Acun'un evine gitmişim... Yahu biriniz arayıp Acun'u sorsaydınız.
Bu olaydan şikayetçi bile olmadım. Ama sonraki gün 6 tane dava
açtım çünkü bazıları mikrofonu görünce bazen değişik tezahürler
görüyorum. Başka yalanlar da var... Çeşme'ye uçak var mı gece ya?
İnsanın coğrafi bilgisi olmaz mı?
İstemesem de bu oldu. Çok üzgünüm
Çitten atladı diyorlar... Yahu hangi çitten? Zaten mekanı
bilmiyorum. Korumalar diyorlar... Çok samimiyetle söylüyorum;
adımın böyle bir olayla, böyle bir kişiyle anılmasından hiç memnun
değilim. Ancak hayatta insanın başına böyle şeyler gelebiliyor. Ne
diyecektim çocuklarıma? 'Ben futbol direktörüyüm, lütfen...'
mi? Ben öyle diyecek bir adam değilim. Yaşadığımız ülke de öyle
değil. Ben ailem için her zaman her şeyi yaparım, emin olun. Ama
provokasyonlara karşı daha dikkatli olmam gerektiğini de tecrübe
ettim. İstemesem de bu oldu. Çok üzgünüm. Bu fotoğrafın içinde
yer almaktan memnun değilim.
Ben evden, her gün 'Allah'ım şeytana uymama engel ol' diye
çıkarım. Ne yapalım? İstemesem de bu oldu. Çok üzgünüm. Ne kadar
üzgün olduğumu anlatamam. Değecek bir şey olsaydı neyse. Hayat sizi
maalesef bu noktalara çekiyor. Türk halkından bu durumu
ailesini ve sevdiklerini korumak adına yapılmış bir refleks olarak
algılanmasını istiyorum.