Fatih Terim'den çok çarpıcı sözler
A Milli Takımlar teknik direktörü Fatih Terim yarın oynanacak Ermenistan maçı öncesi basın toplantısı düzenledi...
Milli Takımlar Teknik
Direktörü Fatih Terim, ''Bir turnuvaya başladık, turnuvayı en güzel
şekilde bitirelim diye yarınki maçın veda maçım olduğunu söyledim.
Bu da ayrılmamın, görevime bundan sonra devam etmememin Türkçe
açıklamasıdır'' dedi.
Terim, düzenlediği basın toplantısında, bir gazetede Bursaspor
Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı ile konuşmalarıyla ilgili haberin,
gerçeği yansıtmadığını belirtti. Yazıcı'nin gerekirse konuyla
ilgili basın toplantısı düzenleme teklifinde bulunduğunu, bu
teklifi ''gerek olmadığı'' gerekçesiyle kabul etmediğini anlatan
Terim, şunları söyledi:
''Gülüyorum, yapacak bir şeyim yok. Bu ülke beni uzun zamandan beri
tanıyor. Ben bir şeyi söyledim mi, bunun ötesi berisi olmaz.
Ayrılma, veda kelimesinin de Türkçe'deki karşılığı da çok açık.
Başka bir şey olması mümkün değil. Hakikaten başkan doğru söylüyor.
Sercan'ın sakatlığı vardı. Oynatmayı da düşünüyordum, ancak son gün
MR çektirdik. Bir gün evvel iyi olan, topa vurmada biraz problemi
olduğu için özellikle üst adalede, sağlık heyetimiz, 'Böyle
oynaması halinde, çok daha ağır sakatlanabilir' dedi. Başkan da
bunu bana ifade etti. Ayrıca kendi aramızda konuştuğumuz başka bir
konu vardı. Ama bana kimse sormuyor, herkes benim adıma
düşünüyor.''
Terim, Belçika maçı sonrası yaptığı açıklamaya ilişkin, şunları
söyledi:
''Bir turnuvaya başladık, turnuvayı en güzel şekilde bitirelim diye
yarınki maçın veda maçım olduğunu söyledim. Bu da ayrılmamın,
görevime bundan sonra devam etmememin Türkçe açıklamasıdır. Başka
bir şekilde de devamı yok. Çok net, açık, şu an için alınmış bir
karardır. Ayrıca çok da profesyonelcedir, görevimiz bitmiştir.
Değerli başkanımız ve yönetimimiz de kabul etmiştir. Pazartesi günü
yapacağımız basın toplantısında analiz yapma ve birtakım şeyleri
açıklama imkanı bulacağız.''
''ANTRENÖRLÜK TECRÜBEMİN EN ÖNEMLİ
ÇAĞINDAYIM''
Terim, ''Galatasaray'daki görevinizden ayrılırken, (Bir daha Türk
takımında görev yapmayacağım) dediniz. O anki düşüncelerinizi milli
takım için de söyleyebiliyor musunuz?'' sorusuna şu cevabı
verdi:
''Ben o gün dediklerimi aşağı yukarı yerine getiriyorum. Çok mutlu
bir dört sene geçirdim. Arkadaşlarımızla birlikte son derece önemli
zaferlere imza attık. İstediğimiz gibi olmadı, hiç kimsenin
istediği gibi olmadı, bizim de istediğimiz gibi olmadı. Bir aile
dostumuz 'Zaferler hasarsız kazanılmaz' diye çok güzel mesaj atmış.
Biz de o zaferleri öyle düşünelim, bunları da hasar olarak görelim.
Ama Türk futboluna hizmetimiz ömür boyu devam edecek. Görevlere
gelinir, bırakılır, başka arkadaşlar gelir, onlara yardımcı olunur,
Türk futboluna elimizden gelen yardımı ömür boyu her şekilde
yaparız.
Bu vesileyle şu an bulunduğum konum; Bilgimin, birikimimin,
sağlığımın, yaşımın, antrenörlük tecrübemin en önemli çağındayım.
Onun için başka bir şekil gelişmesi mümkün değil. Başka taraflarda
o değişim veyahut gelişim veya yeni bir rol biçme olabilir, ama
onun kararını da ben veririm, başkaları değil. Kendimle ilgili
kararı ben verdiğim gibi yine bu kararı da ben veririm.
Arkadaşlarımızın bazı düşünceleri olabilir tabii, ben de izliyorum,
dinliyorum.''
''DEMEK Kİ TECRÜBEM BANA BUNU GEREKTİRİYOR''
[page_end]Fatih Terim, ''Ne oldu da bir anda sizi istifaya zorlayan
olay meydana geldi?'' sorusu üzerine, şöyle konuştu:
''Gerek Mahmut Özgener, gerek diğer yönetim kurulu üyeleri, her
zaman, özellikle son 1-2 aydır 'Hocam, devam edelim' dediler. Hatta
Belçika maçı öncesi Mahmut Bey, Levent Bey ile beraber soyunma
odasına geldi, 'Hocam, rica ediyorum, aman' dedi. Ben de kendisine
'Bakarız' dedim. 'Hocam bakarız yok' dedi, geçen kelimeler bu
aynen, 'Bakarız' dedim. Maçtan sonra herhangi bir diyaloğumuz
olmadı. Ancak muhakkak ki yarın maçtan sonraya da konuştuktan
sonraya da bırakabilirdim. Ama dikkat ederseniz 2008'de döndükten
sonra zaten bıraktım. Hasan Bey'in hatırına, rahmetlik olunca,
Mahmut Bey'in hatırına devam ettik. Dolayısıyla hiç de nazlanmadan,
niyaz etmeden imzayı attık, hiçbir teklif de sunmadan, karşılık da
beklemeden... Ben orada bu kelimeyi kullandığıma göre, demek ki
tecrübem bana bunu gerektiriyor. Bu 3 gün, 'Ayrılmalı mı,
ayrılmamalı mı, bırakmalı mı bırakmamalı mı?' pek çok spekülasyonla
geçebilirdi. Daha evvel konuştuğumuz gibi bundan sonra da
konuşacağız. Problem yok zaten. Hiçbir zaman da olmadı Allah'a
şükür. Gerekirse her türlü yardımı da elimizden geldiğince
yapacağız. Bu benim kararımdır, benim kararım da budur.''
KİMSEYE KIRGIN DEĞİLİM
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, kırgın veya dargın
olmadığını söyledi.
Terim, Bursa Atatürk Stadı önünde kurulan basın iletişim merkezinde
düzenlediği basın toplantısında, yarınki Ermenistan maçının
centilmence geçeceğine, ayrıca karşılaşmanın kendisi için çok güzel
bir veda maçı olacağına inandığını söyledi.
Bir gazetecinin, ''Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük teknik
direktörlerden birisiniz, ama Türkiye'deki antrenör dernekleri
yerine size ilk desteği Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum verdi. Bu
konuda bir kırgınlığınız var mı?'' sorusuna, şöyle konuştu:
''Türkiye'deki antrenör dernekleri de belki de Ermenistan maçını
bekliyorlardır. Kimseye kırgın veya dargın değilim. Bir ikincisi
size de değilim. Alınmaya, kırılmaya kalksam, hoca görevdeyken yeni
hoca isimleri yazdınız ona alınmam gerekir. Zaten ben ve ekibim
olayları takip ediyor. Merak etmeyin kimsenin yazısı da konuşması
da kaçmıyor. Gerekli cevaplar, gerekli zamanda yerini bulur. Bugün
de bu benim basın toplantım değil. FIFA'nın uygun gördüğü ve mecbur
ettiği bir basın toplantısı. Yine de tüm sorulara açık yüreklilikle
yanıt veriyorum.''
Bir gazetecinin, ''Yayıncı kuruluşa maç sonrası verdiğiniz demeçte
istifanızı açıklamadınız. Belçika maçı sonrası istifanızı
açıkladınız. En son soru üzerine de bu açıklamayı yaptınız.
Bırakmayı ne zaman düşündünüz?'' sorusuna da Terim, ''Saygı yönüyle
baktığınızda doğrusu budur. Yayıncı kuruluşun yayınında istifamı
açıklamayı yapamazdım. Ama toplantıda sorulan son sorunun istifamla
ilgisi yoktu. O soru sorulmasaydı da istifamı açıklayacaktım''
dedi.
Bursa'da iki takımın da iddiası olmaması nedeniyle maçın dostluk
içinde berabere biteceği yönünde bir öngörü bulunduğunun
belirtilmesi üzerine ise Terim, şöyle konuştu:
''Biz isteriz ki her ülke dost olsun, kardeş olsun ki hatırlarsanız
ilk Ermenistan maçı öncesi, tarihten gelen çatışmanın bu genç
omuzlara yüklenmemesi gerektiğini söyledim. Aynı şeyi tekrar
ediyorum. Ancak Türk Milli Takımı nerede olursa olsun kazanmak
ister, kazanır, kaybeder o başka ama dostluğu her yerde devam
ettirmek ister. Buradan hareketle böyle bir şeyi düşünmek dahi Türk
Milli Takımı'na çok iyi dikkat etmemek demektir. Olmaz öyle şey.
Her maçın kendine özgü halleri, durumları vardır. Ancak saha içinde
kazanmak isteyen Türk futbolcu grubu vardır.''
Terim, ''Kamuoyunda Türk Milli Takımı'nın başına Ertuğrul Sağlam'ın
getirileceği yönünde söylemler var. İbrahim Yazıcı veya Ertuğrul
Sağlam ile bu konuyu görüştünüz mü?'' yönündeki soruya ise
''Ertuğrul Sağlam, benim eski talebem. Teknik direktörlüğe
başlamasında ve devam etmesinde önemli katkılarımın olduğunu
düşünüyorum. Ancak takımın başına kimin getirileceği yönünde bir
bilgim yok. Dolayısıyla kimseyle bu konuda bir görüşmem olmadı''
yanıtını verdi.
''DIŞİŞLERİNE MÜTHİŞ GÜVENİM VAR''
[page_end]Fatih Terim, bir gazetecinin, ''Kendi alanınızda
bağımsızlıktan yana tavır koyduğunuzu, işinize kimseyi
karıştırmadığınız biliyoruz. Ancak, bu maçtan önce Ermenistan ile
iki protokol imzalandı. Bu imzalarla ilgili dışarıdaki büyük
devletlerin baskıları olduğu ortaya çıktı. Fatih Terim olarak böyle
bir ortamda, bu koşullarda protokollere imza atar mıydınız?''
sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Evet, bağımsız çalışırım, kendi alanımda kimseye işime
karıştırmam, ama başkalarının işine de karışmamayı prensip edindim.
Uzun yıllardır siyasetin futbolun dışında olması gerektiğini
söyledim. Bu konu da böyle bir şey. Bu konudaki bilgim yetmez.
Dolayısıyla kendi siyasilerimize sonsuz güvenim var. Özellikle
dışişlerine müthiş güvenim var. Onlar bu imzayı atıyorlarsa, bir
bildikleri vardır diye düşünen normal bir oyu olan
vatandaşım.''
Terim, istifasını açıkladıktan sonra gündeme sürekli yerli ve
yabancı isimlerin geldiğinin anımsatılması üzerine, ''Ben kayıtsız
yerli antrenörden yanayım'' dedi.
Antrenör konusunun tamamen TFF'nin tasarrufunda olduğunun altını
çizen Terim, ''Futboldaki bir insan olarak bana sorduklarında,
kayıtsız Türk hocadan yanayım. Bu benim şahsi fikrim. Yabancı
teknik direktörler de gelir, buna saygı duyarım, ama bu benim şahsi
görüşüm bu, sakın ola yanlış anlaşılmasın. Yabancı antrenörler de
özellikle Türkiye'de görev yapanlar, bizim arkadaşımız,
meslektaşımız, saygı duyduğumuz insanlar'' diye konuştu.
NİYE O GÜN BUNU DEDİM BİLMİYORUM!
Terim, ''Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?'' sorusunu da
şöyle yanıtladı:
''Ben uzun yıllar önce 'Türkiye'de takım çalıştırmayacağım' dedim
ve yerine getiriyorum. Doğru mu yapıyorum, yanlış mı yapıyorum
karar vermedim. Niye o gün bunu dedim bilmiyorum. Zaten benim
kendimi ispat etme düşüncem yok. Bundan kim zarar görüyor, kim
yarar görüyor... Bu gidişat değişebilir. Bir bakarsınız bir
televizyon mikrofonunu elime alıp veya kalemi elime alıp...
Yanlış anlamayın sadece tecrübelerimi paylaşmak için, belki öyle
olabilir. Ama büyük ihtimalle futboldan kopmayacağım. Allah'ın bana
verdiği bu yeteneği kullanmak istiyorum. Biz sözümüzde duruyoruz da
etrafımızda sözünde duranları göremiyoruz. Çok çabuk da bir yere
başlayabilirim, bir süreç de gerekebilir.''
Toplantının sonunda Terim, Ermenistan takımına da başarılar
diledi.