Fenerbahçe Başkanvekili Semih Özsoy MHK başkanının gideceğini açıkladı

Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Semih Özsoy, NTV'de yayınlanan Yüzde Yüz Futbol adlı programda gündeme ilişkin konularda açıklamalar yaptı. Özsoy, ''MHK Başkanı zaten gidecek ama Yusuf Namoğlu'nun gitmesi bizi kesmez. Yusuf Namoğlu da gidici gibi görünüyor. Yerine getirmeye çalıştıkları insanı da ısıtmaya başlamışlar, Kuddusi Müftüoğlu'nun adı geçiyor.'' dedi.

İşte Semih Özsoy'un açıklamalarından satır başları...

- Başlangıcı itibarıyla da geldiğimiz yer itibarıyla da zor bir süreç. Camianın büyüklüğüyle, el birliğiyle bunları atlatacağız. Hem içeride hem dışarıda mücadele ediyor. İçeride borçların yapılandırılması bizim belimizi büken şeylerden biri. 

- Kolay olmayacağını biliyorduk ancak bu kadarını beklemiyorduk. Futboldaki başarısızlık süreci yavaşlattı. Ben de taraftar olsam beni eleştirirdim. Şunu gururla söyleyebilirim. Bizim iki yüzümüz yok, bir yüzümüz var. Fenerbahçeli bıkkın, Fenerbahçeli yorgun. Bir ateşe, bir sinyale bakıyorlar patlamak için.

- Başkanımızın söylediği bir şey var: "İyilik kazanacak." Taraftarlarımız artık gittiği yerde saygı görüyor. Bağırmadan da kavga etmeden de mücadele edilebilir. Masaya yumruğu vurmamamız yumuşak olduğumuzu göstermez.

- İki konuda çok eleştiriliyoruz. Birinde masaya yumruğu vurmamamız, diğeri de fazlasıyla öz eleştiri yapıyoruz. Bizim kredimiz artık artarak devam ediyor. İngiltere'de gıpta ile baktığımız şeyi şu anda F.Bahçe'de yaşıyoruz. Sonuçlar ortada ancak her maçımızı 35-40 bin kişiye oynuyoruz. Ali Koç, stattan fotoğraf çektirmekten çıkamıyor. Gücümüz taraftarda.

- Kan değişikliğine gidilmesi gerektiğini düşündük. Aykut Kocaman ile sizinle (Rıdvan Dilmen) görüş ayrılığımız var ancak o günkü kararımızın doğru olduğunu düşünüyorum. Barcelona Başkanı ile görüştüğümüzde Phillip Cocu son kalan iki hocadan biriydi ama bizimle dokusu uyuşmadı. Bize gelmese belki de Barcelona'ya gidecekti.

- Teknolojiyi bomba yapmaya da kullanabilirsiniz, ilaç bulmaya da ama burada anladığım kadarıyla VAR'ı biraz daha kendi menfaatleri için kullanıyorlar. Futbol gündemindeki hakem kararları ile ilgili sessizliğimiz acizlik olarak algılanmasın. Fenerbahçe'nin hedefi o düdüğü teslim edenler ve onları oraya getirenlerdir. Kulüpler Birliği açıklamasının ne kadar doğru olduğunu gördük. Düdük astıranların aleyhine bir şey yapılmadı. Düdüğü astıracaksın, içerideki adamına iş yaptıracaksın ve hata görmeyeceksin.

- İlk yarıda yapılan maçlarda yapılan hataları hakem hatası olarak algıladık. Ama Bursaspor maçıyla başlayan bir süreç var. Kayserispor maçı, malumun ilanı oldu. Bir şey yapmak isterseniz öncelikle ortamı hazırlarsınız.

- Çıkmaza doğru gittiğimizi görüyoruz. Bursaspor maçında yaşananlar bir facia. Dışarıdan öğrendiklerimiz de kabul edilebilir değil ama duyum diye söylemiyorum. Cüneyt Arkın'ın filmlerindeki gibi 'yeminimi bozdum' diye piyasaya çıkmayacağız. Tolgay'ın herhalde ikinci sarı kartı otobüste verilmiştir. Hasan Ali'ye Yeni Malatya maçında verilen sarı kart... Resmen kollanarak verilmiş bir kart. Cezalı duruma düşsün diye. Kararların kasıtlı olduğunu düşünüyoruz.

- MHK Başkanı zaten gidecek ama Yusuf Namoğlu'nun gitmesi bizi kesmez. Yusuf Namoğlu da gidici gibi görünüyor. Yerine getirmeye çalıştıkları insanı da ısıtmaya başlamışlar, Kuddusi Müftüoğlu'nun adı geçiyor. Manifestomuz yoktu, ama olsa yazardık. Bizden iki, sizden iki... Bu düzenin değişmesi lazım, çağdışı kalmış. Bağıra bağıra söylüyoruz.

- Kulüpler Birliği hiç olmadığı kadar birlik. Herkesin ortak noktası TFF ve MHK'nin yetersiz olması. Çok kötüsünüz, herkes şikayet ediyor. Sistem nasıl biliyor musunuz, ben hata yapayım ama sen konuşursan kapatayım üstünü. MHK veya kurumlar değil, bazı cezaların, Sadık'a yapılan 2 maç cezanın sorumlusu MHK değil, kurumlar tamamen çökmüş. Kişilerle konuştuğumuzda, "Demirören ilgilenmez, Riva'ya gelmez", o zaman önünü açacak. Bakıyor ve bu durumdaysa o zaman durum vahim. Bu yapının o zaman tamamen değişmesi lazım.

- Kulüpler Birliği, MHK'nin başarısız olduğu konusunda hem fikir. Çalınan düdükler sıradan düdükler değil. Taraftarımız sokaklara dökülmesin diye kendi oyuncumuza kırmızı kart gördüğü için ceza kesiyoruz. Biz şampiyonluk potasında değiliz. Değilken başımıza gelmesi daha korkutucu olaylar. Düdük astırmak, VAR öyle demekle olmaz. Hakem görüyor, oyuncu da görüyor. Bu böyle gitmez diyor. O kadar doluyuz ki... Taraftarımız sokağa dökülmesin istiyoruz. Biz son taşız. Bizi suyun önünden çekerseniz bir daha Anadolu'dan şampiyon çıkmaz.

- Bu düdükler çalındıktan sonra kariyerlerine devam edemeyeceklerini o isimler de biliyor. Bunlar nasıl sözler alıyor da bu kararları verebiliyorlar. Acaba bizi tasfiye edemeyen o yapı yaşamaya devam mı ediyor?