Bu itham bana yapıldı. Gerisini siz
düşünün.
Yaklaşık 6 yıldır internetspor
ailesi içerisinde yer alıyorum. Olayları ve maçları hep kendi
penceremden yorumladım. Kimsenin baskısı altında kalmadım.
Kimi zaman Aziz
Yıldırım’cı olduk, kimi zaman Aziz Yıldırım
düşmanı!
Kimi zaman
Galatasaray’a kin beslediğim iddia edildi, kimi zaman Fanatik
Galatasaray’lı olduğum.
Kimi zaman Beşiktaş’ı
kolluyor dediler, kimi zaman Beşiktaş’ı yazma kendi takımını yaz
dediler.
Kimi zaman Trabzon’lu
dediler, kimi zaman Fenerbahçeli değil mi işte Trabzonspor düşmanı
bu dediler.
Ben birçok yazımda spor
yazarlığından ziyade Fenerbahçe yazarı olduğumu her zaman dile
getirdim. Fenerbahçeli olmakla gurur duyuyorum.
Şahsi olarak ya da yazılarımdan
tanıyanlar var. Mail yolu ile tanıştıklarımız var. Beni bilen
bilir. Ben kimseye düşman da değilim, kimsenin yalakası da
değilim. Hele hele tetikçi hiç değilim. Ben kendi
görüşlerini yazan bir Fenerbahçe’liyim.
İşin kötü tarafına gelecek olursak.
Yazılarımı sürekli okuyanlar ile belirli bir seviye yakaladık.
Fakat ilk kez okuyup ithamda bulunanlar şunu bilmelidirler ki
sizin Fenerbahçe düşmanı dediğiniz kişi daha 4 yaşında
anaokuluna giderken okul üniformasının yakasında Fenerbahçe arması
taşıyordu. Ailem sporla ve futbolla hiç ilgili değildir. Fakat ben
o yaşta o rozeti nerden ve nasıl bulduysam yakamdan hiç
düşürmemişim.
Ben Fenerbahçe ile sevinir,
Fenerbahçe ile üzülürüm. Sitemlerimde her zaman Fenerbahçe’nin daha
iyi olması içindir. Bir önceki yazımda Fenerbahçe’nin oyun
sistemini beğenmediğim için Fenerbahçe düşmanı yaptılar. Aykut
Kocaman düşmanı ilan edenler oldu. Ben hiçbir takımın düşmanı
olmadığım gibi Fenerbahçeli kimliğimi hiç gizlemiyorum.
Aykut Kocaman’ın futbolculuğuna
hayrandım. Teknik Direktörlüğünü beğenmemek Aykut Kocaman
düşmanlığı mıdır?
Aziz Yıldırım’ı yatırımlarından ve
projelerinden dolayı hep tebrik ettim ve başarılı buldum. Son
dönemde yaşananlar, transfer hataları ve kulübe verilen zarardan
dolayı bırakması gerektiğini, Fenerbahçe’nin kurumsal bir kurum
olduğunu ve Aziz Yıldırım’ın tekelinde olmadığını söylemek Aziz
Yıldırım düşmanlığı mıdır?
İşin başka bir boyutu da beni
düşman ilan edenlerin aksine başka bir taraftar grubu da Aziz
Yıldırım’dan maaş aldığımı, yalakalık yaptığımı iddia ediyor.
Bunların tamamının kul hakkı olduğunu bilmenizi isterim.
İstediğiniz gibi yorum yapmak hakkınızdır. Eleştirmek kadar doğal
bir hakkınızı kimse kısıtlayamaz. Fakat ön yargıyla bu adam
Fenerbahçeli, bu Beşiktaşlı, bu Galatasaraylı, bu Trabzonsporlu
diye yazıyı okumadan ya da önceki yazılarını bilmeden, bizleri
tanımadan hakaret etmeniz, diğer yazar arkadaşlarımı da beni de
üzer. Hepimiz insanız. Beşeriz şaşarız. Orhan baba bile dememiş mi
“Hatasız kul olmaz” diye. Bizlerde hata yapabiliriz. Bir pozisyonu
yorumlarken aynı görüşte olmayabiliriz. Belki sizin düşündüğünüz
doğrudur. Belki biz yanlış karar veriyoruzdur ama lütfen daha
yapıcı eleştiriler yapalım. Kaş yapalım derken göz
çıkarmayalım.
Sağlıcakla kalın.