Fenerbahçe Spor Kulübü tesisleri,
taraftarı ve tüm branşları ile kurumsal bir kulüptür. Bu
kulübün kurumsal yapısını bozan tek kişi Aziz
Yıldırım’dır. Taraftar Aziz Yıldırım’ı 3 Temmuz sürecinde
yalnız bırakmadı. Seven de sevmeyende tek yumruk oldu. Kulübünün ve
yöneticilerinin şike ve teşvik gibi alçakça bir davranışa
kalkışacağını asla düşünmedi.
Fenerbahçe Spor Kulübünün en büyük
sponsoru taraftarıdır diyorsunuz ama bu taraftarı mutlu etmeyi
başaramıyorsunuz. Transfer politikalarınız bugüne kadar hep hatalı
olmuştur. Son gün aldığınız gereksiz adamlar kulübü hep zarara
uğratmıştır. Aziz Yıldırım asla Kulüp Başkanı gibi hareket
etmemektedir. Kendisi ile anlaşamayan herkesi göndermiştir. Teknik
Direktörlerin işine müdahale etmiştir. Transferlere karışmış,
kendisi oyuncu seçmiş, görüşmeleri bizzat yapmıştır. Tüm bunları
sen yapacaksan neden Ceo çalışıyor? Neden hocaya para veriyorsun?
Neden antrenörler var?
Aziz Yıldırım’a soruyorum.
Futbol takımına müdahale ettiğinin yarısını basketbol takımına
müdahale edebilir misin? Obradoviç buna müsaade eder
mi? Buna yeltendiğin an adam çeker gider. Futbolda
da başarılı olmak istiyorsan hocaların işine karışmayacaksın. Kendi
işinin patronu olabilirsin ama spor kulüplerinde patron diye bir
şey yoktur. Patron her zaman taraftardır. Taraftar olmasa ne
gelirin olacak? Çalışanların maaşlarını bile taraftardan gelen
paralarla ödüyorsunuz. Bu son hamleniz bardağı taşıran son damla
olmuştur.
Ersun Yanal benim sevdiğim bir kişi
değildir. Fenerbahçe’de oynattığı futbol taraftarın hoşuna
gitmiştir. Bende birçok maçta keyif aldım. Aykut Kocaman sisteminde
oldukça sıkılan taraftarlar özledikleri Fenerbahçe’yi izleme imkânı
buldular. Fenerbahçe’ye yakışır, atak bir futbol oynattı. Gitmesi
ya da kalması kişisel olarak önemli değil ama bir kişinin kafasına
göre adam alması ya da göndermesi çok önemli. Bu takım sadece Aziz
Yıldırım’ın keyfine bırakılmamalıdır. O ne derse o olmamalıdır.
Taraftara forma alın, takıma destek verin çağrısı yapan
Aziz Yıldırım bir kez olsun taraftarın çağrısına kulak verip görevi
bıraksın.
Ersun Yanal’ın ortaya çıkan ses
kayıtları oldukça yankı buldu. Fenerbahçe’ye gelmek istemeyen
birisi neden gelir? Çok da umurunda değilse ne işi var
Fenerbahçe’de? Ersun Yanal’ın kendi oyuncuları ile konuştuğu bir
konuşma çok önemli değil ama içeride kullanılan kelimeler çok hoş
değil. Erkek erkeğe bir konuşma olarak da görebiliriz ama
Fenerbahçe camiası o sözleri asla unutmaz. Disiplinsiz davranışlar
unutulmaz. Kendi keyfine göre takım antrenmanları ayarlaması
unutulmaz.
Fenerbahçe’nin başına kim gelirse
gelsin ama Fenerbahçe’ye yakışır futbol oynatsın. Kocaman
dönemindeki gibi rakibe teslim olan bir Fenerbahçe istemiyoruz.
Sinir krizi geçirerek maç izleyen taraftar yerine kaybettiği
zamanda takımını alkışlayan bir taraftar topluluğu görmek
istiyorsanız bu takıma yön verecek iyi bir hoca bulmanız gerekiyor.
Bu konuda da kimin ne dediğinden ziyade Aziz beyin dediği olacağa
benziyor. Çünkü adam kulübün başkanı gibi değil, sahibi gibi
hareket etmeye alışmış. Bu konuda da kafasına ne eserse onu yapacak
ama yöneticilerimiz tık çıkarmayacak. Bu kulübün çağ atlaması,
Avrupa’da başarılı olabilmesi için ilk olarak Aziz Yıldırım’ın
istifa etmesi gerekir. Fenerbahçe’yi tapulu malın gibi
görmüyorsan, bu kulüp daha ileriye gitsin, başarıdan başarıya
koşsun diyorsan, iyi anılmak istiyorsan bırak artık!