2013-2014 sezonundan beri şampiyon olamayan ve
dördüncü yıldızı takamayan, 2008/2009 sezonundan beri şampiyonlar
ligi gruplarına katılamayan Fenerbahçe futbolda ciddi anlamda dip
yapmış durumdadır. Taraftarlar futbol takımını izlerken kahrolur
bir hale geldi. Takım zevk vermiyor. Saha ve seyirci avantajı diye
bir şey kalmadı. Fenerbahçe deplasmanı her takım için kabus gibi
geçerdi ama şimdi sıradan bir deplasman haline geldi. Bu takım
taraftarı ile maç alırdı. Takım formanın hakkını verir, taraftar da
takımını asla yalnız bırakmazdı.
Peki
bu takım neden bu hallere düştü?
Cevabı çok kolay. Ciddi anlamda bir güvensizlik
ortamı var. Taraftarlar yönetime güvenmiyorlar. Aziz Yıldırım
mutlaka Fenerbahçe’nin başarısı için çabalıyor bundan şüphemiz yok
ama yönetimin transfer politikalarında yapmış olduğu yanlışlar
takımı bu hallere getirdi. 3 Temmuz gibi bir süreci elbette
küçümsememek lazım. Bu dönem yapılan hataların o dönemle alakası
olduğunu düşünmüyorum. Maddi olarak o dönemden dolayı güç
kaybedildi lakin şu an takımın forma sponsoru bile yok. Eskiden
böyle olmazdı. Fenerbahçe’ye en iyiler sponsor olurdu.
3
dönemdir transfer sezonlarında hayal kırıklığından dolayı
taraftarlar takıma inanmıyor ve tribünlere gelmiyor. Bu sezonda
istenildiği kadar iyi takım kuruldu desinler ama rakipleri daha
güçlü kadrolara sahip. Sistem takımı iyi oyunculardan da
oluşturulabilir. Sen Fenerbahçesin! Formanı, kombineni
alacak taraftarına hitap edecek oyuncular almak
zorundasın. Stadı dolduran taraftarına iyi maç
izletmek zorundasın. Bu seneye baktığımızda da Avrupa’dan
elenerek zaten taraftarı kaybettin. Aldığın oyuncular ne zaman iyi
oynayacak. İyi oyuncu sahaya adım attığında kendini belli
eder. İyi futbolcu maç seçmez. İyi futbolcu topu ayağına aldığı an
fark yaratır. Valbuena gelir gelmez Fenerbahçe formasını
hak ettiğini gösterdi. Taraftar onu bağrına bastı. Adam mücadele
ediyor, hırslı oynuyor, şut çekiyor, duran top kullanıyor, adam
geçiyor ve tek başına mücadele ediyor. Futbolun dili birdir. Bunun
için zamana ihtiyaç gerek görmüyorum. Fenerbahçe ne oynadığını
bilmiyor. Tüm oyuncular kaçak güreşiyor ve pozisyon alamıyorlar.
Janssen’in Cuma günü şehre gelip Cumartesi maça çıkmasına da
karşıyım. Ayağının tozu ile maça çıkması onun için de takım içinde
hatadır. Takım o kadar kötü ki hoca ondan medet umdu.
Aykut
Kocaman’ın Oğuz Kağan gibi yeteneklere de şans vermesi gerekiyor.
Takım puan kaybetmesin psikolojisi ile hareket ederek kendi
kafasındaki sistemi de sahaya yansıtamıyor. İyi oynamayan
oyuncularda ısrar etmenin anlamı yok. Herkes yerinde oynasın bu
takım yine kaybetmez. Bu takımın lider oyuncusu da yok. Biraz önce
bahsettiğim gibi tüm inisiyatif Valbuena’ya bırakılmış durumda ama
onunda hata yapmaya ve yorulmaya hakkı var. Giuliano, Soldado,
Janssen gibi oyuncuların sorumluluk alması gerekiyor. Özellikle
sakatlık nedeni ile oynayamayan Mehmet Ekici ve sezona iyi bir
başlangıç yapan Alper’in performansları da skor anlamında
belirleyici olacaktır. Transfer dönemi ile ilgili söylenecek çok
şey var ama o dönem artık sona erdi. Açıkçası ben Eljif Elmas
içinde umutluyum ama onun ne zaman oynayacağı konusunda FİFA bir
cevap vermemiş. Onun varlığı da katkı sağlardı ama
olmadı.
Aykut
Kocaman’ın korkmaması gerekiyor. Elindeki mevcut kadroda sahada en
iyisini yapacak oyuncuları oynatmalı ve biraz agresif olması
gerekiyor. Bu takım üst üste 3 maçı iyi oynayarak kazanırsa
taraftar tribüne gelir. Kazanma alışkanlığı sağlanırsa da
kolay kolay kaybetmez. Yeter ki oyuncular Fenerbahçe formasının
hakkını vererek oynasınlar. Bu takımın artık kaybetme lüksü
yok!