Fenerbahçeliler bu yazıyı paylaşıyor
Gazeteci Cengiz Çandar, futbolda şike soruşturmasının seyrinin medyada yarattığı soru işaretlerinin kendisini de düşündürdüğünü açıkladı.
Medya Fenerbahçe'deki şike olayına yoğun ilgi gösteriyor. Ancak ne yazık ki bu ilgi "sorgulayıcı" ve gerçekleri ortaya çıkarmaya yönelik değil. Daha çok işin rating getirisini ve haberin şehvetini barındırıyor.
Fenerbahçe ile igili şike operasyonunda Ergenekon'da tanık olduğumuzdan çok daha fazla bir haber servisi yapılıyor medyaya. İlginçtir ki bu kez hiç bir gazete servis edilen haberleri süzgeçten geçirip sorgulamıyor.
O açıdan bakıldığında Cengiz Çandar'ın yazısı çok önemli.
Çünkü servis bombardımanından etkilenmeyerek sorulması gereken çok önemli soruları yöneltiyor.
Ortadaki resmin bir tuhaf olduğunu, işin içinde bir iş bulunduğu kuşkusunu dile getiriyor. Tıpkı bugün Radikal'in manşetine çıkan Aziz Yıldırım'ın kanaati gibi...
İşte bugün Fenerbahçelilerin okuyup, birbirine yolladığı çok farklı bir Fenerbahçe ve şike operasyonu yazısı...
"Şike operasyonu' mu gerçekten? Yoksa, 'Fenerbahçe operasyonu' mu; ya da 'Aziz Yıldırım operasyonu' olmasın...
Doğma büyüme Beşiktaşlı ve Beşiktaş Kulübü kongre üyesi olduğunu açıklayan İsmet Berkan'ın önceki gün sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yazdığı şu satırlara gözüm takıldı, televizyonda (A Haber) kelimesi kelimesine okudum:
"Şike operasyonu beni hiç rahatsız etmiyor, aksine bu operasyon sayesinde sevinmeye de hazırdım ama polisin operasyonunu kamuoyuna satma çabası beni işkillendirdi, bugün yaşananlar daha beter işkillendiriyor beni. Büyük resimde bir şeyler dönüyor, ama ne?"
TİPİK BİR PSİKOLOJİK HAREKAT ÖRNEĞİ
İsmet Berkan'ın sözünü ettiği, o gün emniyetten alındığı açıklanan ve polislerin Aziz Yıldırım'ın evine pazar sabahı gidişini gösteren görüntülerin televizyon kanallarında sunumuydu. Araya 'Şike Operasyonu'nda ele geçirilen (Aziz Yıldırım'la ilişkisi yok) 8 ruhsatsız silahın görüntüleri de sokuşturuluyor.
Görüntülerde bir suçun suçüstü ortaya çıkarılması yok elbette. Ama böyle bir algı yaratılıyor. Aziz Yıldırım üzerinde. Tipik bir psikolojik harekât örneği. Daha ifadesi bile alınmamış birinin kamuoyu nezdinde infazı sağlanıyor.
MEDYAYA CÖMERT SERVİS İŞGİLLENDİRİYOR
Üstelik bu, gizli olması gereken hazırlık soruşturması sırasında yapılıyor. Polis, medyaya –daha önce de yazdım- cömert bir servis yapıyor. Medya, hiçbir hukuk ve ahlak filtresinden geçirmeden, eline tutuşturulanı yayımlayarak psikolojik harekâta aracılık yapıyor. Tıpkı 28 Şubat'ta yaptığı gibi. Tıpkı o dönemde mağdurlarından birinin ben olduğu 'Andıç'ta yapıldığı gibi. Hukuk ayaklar altına alınarak 'adalet'e nasıl ulaşılacaksa, o yol izleniyor. Medya yöneticilerinin bir bölümü hiçbir şeyi sorgulamadan, polise inanma yolunu çoktan ve kendiliğinden seçti bile.
EMENİKE'NİN GÖRÜNTÜLERİ NERDE?
Oysa medya boru-trampet takımıyla üç gün üst üste gürültüyle açıklanan 'bilgiler ve bulgular'ın bir bölümü fos çıktı. Örneğin, Karabükspor'dan Fenerbahçe'ye transfer olan Nijeryalı futbolcu Emenike'nin bavul bavul para aldığı ve Fenerbahçe karşısında maça çıkmadığı, bunun belgelerinin bulunduğu öne sürülmüştü. Açın bakın pazartesi-salı günkü gazetelere. Emenike serbest bırakıldı. Var olduğu iddia edilen görüntüler ise hiç ortaya çıkmadı.
TELEFONLA HAKEM SİPARİŞİ DE YALAN ÇIKTI
Aziz Yıldırım'ın Beşiktaş-Fenerbahçe maçından önce Futbol Federasyonu Başkanı'na telefon edip Cüneyt Çakır'ı maç hakemi olarak istediği ve maçtan önce Cüneyt Çakır'la görüştüğü manşetlere çıkmıştı. Ne oldu? Bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı. Örnekleri saya saya bitiremeyiz. Bu şekilde yürütülen bir 'operasyon'un, milyonlarca Fenerbahçeliyi, 'Temiz Eller Operasyonu' olduğuna ikna edemezsiniz. Fenerbahçeliler, bunun Aziz Yıldırım üzerinden yürütülen bir 'Fenerbahçe Operasyonu' olduğuna kanaat getirmeye başladılar.
Bunu kim, niçin, ne amaçla yapıyor? Cevabını bulamadıkları, benim de cevabını araştırdığım soru bu.
Cengiz Çandar yazısının bundan sonraki kısmına Lube Ayar'ın 11 sorusunu eklemiş. Bu sorular can alıcı... Okumak için tıklayın