Fenerbahçeliler'in içine sinecek mi?
Posta gazetesi yazarı U. Ozan Darıcı, köşe yazısında Fenerbahçe ile ilgili çok çarpıcı yorumlarda bulundu.
İşte Darıcı'nın o yazısı...
Adını bir koyalım; Türkiye'de şike, hatır şikesi, teşvik gibi olgular, sadece 2010-2011 sezonunda ortaya çıkmış değil. Herkes ne olup bittiğini gayet iyi biliyor ama uyuyan devi uyandırmamak için konuşmuyordu.
Konuşanlara meczup muamelesi yapıldı ya da Hakan Olgun ve Cafer Aydın gibi futboldan uzaklaştırıldılar. Şimdi geldiğimiz noktada kaçışın olmadığı görülüyor. İddialar halının altına süpürülecek cinsten değil.
Milyarlarca dolarlık bir sektörün içinde hiçbir şey olmadığını düşünmek, en hafif tabiriyle safdilliktir. Bugüne dek herkes, sütten çıkan ak kaşık gibi bir başkasını suçladı. Bir de baktık ki, ilkokul öğrencileri gibi "Ben yapmadım, o yaptı" diyenler, şike ve teşvik iddialarının ortasında çıktı.
SAĞDUYULU OLANLAR
Şu an Fenerbahçelilerin neredeyse tamamına yakınında olayları reddetme hali var. Bir kısmı "Yaptıysak bile cezası küme düşürmek" olmamalı derken, ne yazık ki çok az bir kısmı "Yapıldıysa gereken ceza verilsin" diyerek, sağduyularını koruyor.
Bu olayları tüm boyutuyla reddetmek, ne Fenerbahçe'ye fayda sağlayacaktır, ne de Türk futboluna. Arınmanın, temizlenmenin kimseye zararı olmaz. Fenerbahçe gibi büyük bir kulüp, bunları da atlatır. Ama eğer arınmadan yola devam edilirse, bugün yaşananlardan daha büyükleri, 1 yıl, 10 yıl, belki de 100 yıl sonra gelir kapıyı çalar.
LEFTER BUNU İÇİNE SİNDİRİR MİYDİ?
Bağdat Caddesi'nde yürümek, adliye önlerinde gazeteci dövmekle, basına sövmekle vicdanlar temizlenmez. Aklı selim insanlar oturup birkaç dakika düşünsün, hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmek içinize sinecek mi? Zeki Rıza Sporel'li, Lefter'li, Can Bartu'lu tarih bunu içine sindirebilir mi?
Aynaya bakmanın, yüzleşmenin vakti gelmiştir. Evet, kabul ediyorum ki, taraftar bunu kendisine yakıştıramıyor, "Olamaz" diyor. Ama zaten takımını seven, gönül bağlayan, yağmur çamur kar demeden maçlarına giden insanların bu işte hiçbir suçu yok ki.
İKİ YÜZLÜ TAVIR
Şu yaşanan süreçte ilginç şeyler de ortaya çıktı. Bugüne dek, Ergenekon Davası sürecinde, medyaya sızdırılan belgelere hiç sesini çıkartmayan bazı Fenerbahçeli yazarlar, şimdi feryat figan bağırıyor "Polis yargısız infaz yapıyor" diye. Sanırım söz konusu taraftarlık olunca, gerisi teferruat oluyor, yani iki yüzlülük ortaya seriliyor.
BEYAZ SAYFA AÇMANIN ZAMANI GELDİ
Futbolculuk ve teknik direktörlük hayatı boyunca doğruluktan, ahlâktan söz eden Bülent Uygun'a söyleyebilecek bir şey yok, sadece yüzümde acı bir gülümseme oturuyor.
Türk futbolu için yeni ve beyaz bir sayfa açmak için bir fırsat çıktı. En azından sadece bu yıl itibariyle koskoca bir yalan izlemişiz. Bir futbolsever olarak, kendimi fazlasıyla aldatılmış hissediyorum.
Fransız yazar La Rochefoucauld'la bitirelim. "İhtiras, bazen en zekileri aptal, en aptalları ise en becerikli insan yapar."